3.4. A lie never lives to be old

228 16 4
                                    

"Hermione'nin çocuklarının burada ne işi var?" dedi Astoria tüm aptallığıyla gözlerini kısıp. Çocuklar hemen Draco ve benim yanıma gelirken babasına doğru koşan Cassie'yi bileğinden yakalayıp Scorpius gibi kendime bastırdım.

Narcissa'ya baktığımda gözlerimdeki korkuyu tanımış olacak ki, çocuklara elini uzatıp kendi yanına gitmelerini sağladı.

"Ama büyükanne, bu babamın arkadaşı değil mi?"

"Büyükbabayla yatmak istemez misiniz?" dedi Narcissa fısıldarken gülümseyip "Hadi yukarı çıkalım."

"Ben hemen geleceğim." dedim "Siz çıkın."

Narcissa çocukları çıkarırken Astoria'nın şoka girmesiyle gergin omuzlarımı düşürdüm. Şimdi o sürtüğü öldürebilirdim, çocuklarım zaten güvendeydi. Narcissa ve Lucius onları çoktan bir yere götürmüş olmalıydılar.

Neler diyordum? Çocuklarımın güvenliği için Draco'dan çok onun annesine, özellikle babasına güveneceğim kimin aklına gelebilirdi?

"Neler oluyor burada?"

Draco silkelenip tetikte bekleyen halinden çıktı ve Astoria'ya bir adım yaklaştı.

"Bunu yarın konuşalım, hadi."

"Annenler neden burada?" dedi gözlerini boşluktan çekip Draco'ya sabitleyerek. "Aylardır onlarla görüşmek istiyorum."

"Yarın konuşuruz-"

Draco ona yaklaşınca Astoria bir anda geri çekilip sertçe bağırdı.

"Salak olduğumu mu sanıyorsun? Yeter, annene büyükanne dedi, sana- sana baba dedi o kız! Neler oluyor? Hemen açıkla artık!"

Draco bana baktığında derin bir nefes aldım ve Astoria'ya döndüm. Beni bu duruma düşürdüğü için bile ona sinir oluyordum, açıklamayı yapan kişi ben olmak istemiyordum.

"Okul bittiği sırada ben ve Draco birlikteydik. Hamile kaldım, kaçtım, çocuklar babalarını merak etti ve görüştük. Sonra evim yandı ve mecbur burada kalıyoruz. En kısa hali bu." dedim tek nefeste. Elim tezgahta, asamın üzerinde duruyordu. Astoria bu söylediklerime karşı yutkunup gözlerini tekrardan Draco'ya çevirince asayı hemen arka cebime koydum.

"Ve sen bunu bana söylemedin mi?" dedi Draco'ya doğru ilerleyip "Neden? Nasıl saklayabilirdin ki? Sonuçta evleneceğiz."

"Evleneceğiz? Hala evleneceğimizi mi düşünüyorsun?"

Bu cevabı Astoria hiç beklemiyor olacak ki önüne somut bir engel çıkmışçasına gerileyip afalladı. Ben de ondan pek farklı sayılmazdım, Draco'nun karşı çıkacağını hiç düşünmüyordum.

"Ne? Çocuklarını bırak diyecek halim yok, onlarla ilgilenmen benim için sorun değil."

Bu söylediğiyle derin bir nefes aldım. Büyük ihtimalle şu anda Draco'nun gözünde hiçbir problem kalmamıştı. Onunla evlenecek, her sabah onun yanından kalkıp işe gidecek, işten çıkınca çocuklarını görecek ve sonra yine onun yanına gidecekti.

"Astoria, bence mantıklı düşünemiyorsun."

Astoria Draco'nun elini tutup gülümsedi.

"Hayır, bence sen mantıklı düşünemiyorsun, tatlım. Kesinlikle bir sorun yok, artık yalan söylemeyeceğine söz verirsen tabii." diyip gülümsedi "Ayrıca, seni de anlıyorum. Senin için çok zor olmalı, sana kızacağımı düşünmüşsündür kesin. Merak etme, hiçbir şey aşkımızın önüne geçemez. Sadece çocuklarını şimdilik babama söyleme, safkan olmamaları hoşuna gitmeyebilir."

Asayı tutan elimi serbest bırakıp vücudumun yanında çaresizce sallanmasına izin verdim. Bu asayla zamanı geri alamayacağım gibi bitmiş bir aşkı alevlendiremezdim de. Yapabilsem bile, kimsenin arasına girmek bana düşmemişti.

Tangled // DramioneWhere stories live. Discover now