🌾20.Bölüm

788 96 46
                                    

Geçmiş Olsun
Türkiyem
...
~06.02.2023~

***


Her kışın bir baharı..
Her derdin bir dermanı..
Her gecenin de bir sabahı vardır..

Çünkü bu hayatta her zaman bir şeyin bitişi, başka bir şeyin başlamasına sebep olurdu.

Aynı Zeynep'in bittiğini düşündüğü yerde, Yusuf'un ona yaklaşması gibi…

Bu evrenin kanunu şudur ki; hayat bize istediğimiz şeyleri hemen vermez. Aksine bizi istediğimiz şeylere yavaş ve temkinli bir şekilde hazırlardı. Aceleci veya sabırlı olmak ise sadece insanoğluna verilmiş birer seçenekti.

Ve Zeynep bu hayatta ki seçimini her ne kadar zor olsada, sabırdan yana kullanmış ve Yusuf ona hiç ummadığı bir anda, belki de en büyük adımı atmıştı…

***

Mevlana şehri geceye teslim olmuş herkes düğün yorgunluğunu uyuyarak geçirirken, Zeynep'in yüreğinde sanki güneş daha yeni açmış gibiydi. Mutluluktan gözüne uyku dâhi girmezken, yanında yatan Buket ise çoktan rüyalar alemine geçmişti.

Zeynep bakışlarını önündeki komidine koyduğu çiçekten bir an bile çekmezken, şapşal aşıklar gibi kendisini gülümsemekten alıkoyamıyordu. Yusuf, bile isteğe resmen çiçeği Zeynep'e vermiş ve içinde oluşan o büyük duygunun da ismini sonunda bulmuştu.

Ve bunu bir tek kendisine değil resmen herkese ilan etmiş, Zeynep de gözü olanların da yolunu bir güzel kapatmıştı.

Tabi çiçek mevzusundan sonra Yusuf ve Zeynep düğün boyunca deyim yerindeyse birbirlerinden köşe bucak kaçarken, neyse ki sonunda düğünü kazasız belasız bitirebilmişlerdi.

Bitirmişlerdi bitirmesine ama bu defa da Fatma hanım bir yandan, Gülsüm hanım diğer yandan tabiri caizse çocuklarını köşeye sıkıştırıp çaktırmadan ağızlarından laf alma telaşına düşü verdi.

Zeynep annesinden bir şey saklamazdı. Gerçi aşikar bir şekilde Yusuf'u sevdiğini söylememişti ama Fatma hanım kızının hal ve hareketlerinden, daha ilk başlarda Yusuf'da gönlü olduğunu anlamıştı. Ama Gülsüm hanım, oğlundan yıllardır sadece bir adım beklerken böyle büyük bir adım atacağını hayal dâhi edemezdi. Hele ki hiç ummadığı bir yerde gözlerinin önünde görünce, kadıncağız neredeyse mutluluktan bayılacak hâle gelmişti.

Gelmişti gelmesine ama tabi bunu sadece görmek yetmezdi. Bunu bir de kesin ve net oğlunun ağzından duymalıydı. O yüzden herkes odasına çekilirken, Gülsüm hanım da soluğu hemen Yusuf'un odasında aldı.

Genç adam annesinin gelmesine şaşırmazken, aynı zamanda da uzandığı yatağından hızla doğrulup annesinin gelip yanına oturmasını bekledi. Zaten onun da söylemesi gereken şeyler vardı..

Gülsüm hanım hafif bir tebessümle oğlunun yanına geçip otururken, düğündeki olaydan beri içini kemirip duran soruyu pat diye soru verdi.

"Oğlum, bu akşam ne yaptığının farkındasın dimi ?.."

Yusuf annesinin sorusuyla ellerini önünde birleştirip bakışlarını karşı evin balkonuna doğru çevirirken, aynı zamanda başını da olumlu bir şekilde salladı.

"Farkındayım anne.."

Yusuf'un bu sözlerinden sonra derin bir nefes veren Gülsüm hanımın içine adeta su serpilmişti. Neyse ki oğlu ne yaptığının farkındaydı. Bu durum bir yandan kocaman gülümsemesini sağlarken, diğer yandan dualarının kabul olmuş olmasından dolayı azıcık duygulanmıştı.

Ruh-u RevanWhere stories live. Discover now