🌾11.Bölüm

896 121 92
                                    

Bu bölümü aramıza katılan yeni okuyucularıma ithaf ediyorum.

Keyifli okumalar dilerim ❣️

***

Takvim yaprakları sanki Zeynep için bir bir akmış, sonunda Şubat ayının ilk haftası gelmişti. Hava soğuktu belki ama Zeynep'in içinde sanki bahar açmış gibiydi.O yüzden genç kız dışarıdaki kışa değil, içindeki bahara bakıyordu...

Okulunu, derslerini herşeyini planlayarak hareket ederken en güzel tesadüf ise dayısının izin alarak soluğu annesinin yanında alması olmuştu. Zeynep işte şimdi gönül rahatlığıyla Konya'ya gidebilirdi…
Öyle de oldu. Ertesi sabah hemen yola çıktı. Tuğba'ya aldığı hediyesini kucağında tuttuğu çantasında taşırken, gülümseyerek bakışlarını uçağın camından gözüken bulutlara doğru çevirdi..

 Tuğba'ya aldığı hediyesini kucağında tuttuğu çantasında taşırken, gülümseyerek bakışlarını uçağın camından gözüken bulutlara doğru çevirdi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Eve gidiyor oluşuna mıydı bu heyecanı yoksa Yusuf'u görecek oluşuna mıydı ? Sorunun cevabı aslında çok basitti. Çünkü Zeynep her Yusuf'a baktığında zaten evine varmış gibi hissediyordu…

Bir saat, yirmi dakika süren yolculuğu Konya havalimanına gelmesiyle son buldu. Hafta sonu olduğu için bugün babası işe gitmemiş, kahvaltıyı ailecek yapmak için kızını almaya havalimanına gelmişti.

Zeynep küçük bavulu ile havalimanından  dışarıya çıktığında, ileride gördüğü babasının arabasıyla içten bir şekilde gülümsedi. Hızla oraya doğru giderken Ahmet bey de dikiz aynasından kızının geldiğini görerek arabadan indi. Baba kız birbirlerine sıkıca sarılıp hasret giderirken, havanın soğuk olmasından dolayı hızla arabaya geçerek yola koyuldular.

Zeynep babasıyla yol boyunca sohbet ederek hasret giderirken, sonunda araba mahalleye giriş yapmış ve Zeynep'in bakışları bu sefer özlemle mahalleye doğru dönmüştü. Bursa'ya gittiğinden beridir eve ilk defa geliyordu. Araba evinin önünde durmasıyla içinde oluşan çocuksu heyecana engel olamadı, hızla inerek eve doğru koşturduğunda Ahmet bey kızının ardından gülerek baktı.

Fatma hanım da arabanın sesini duymuş hızla mutfaktan çıkarak dış kapıyı doğru gitmişti. Kapıyı açıp dışarıya doğru bir adım atmasıyla bahçe kapısından gülerek ona doğru koşan kızını görünce, anne yüreğinin vermiş olduğu sevgi ile anında gözleri doldu. Zeynep annesinin kollarında yerini aldığında sıkıca sarılıp hasret giderirken, ardından arabada unuttuğu kol çantası ve küçük bavulu ile gelen Ahmet bey gülümseyerek ailesine doğru yaklaştı.

"Hem dondum, hem acıktım hatunlar hadi hadi eve.." diyerek elindekilerle eve doğru girerken, Zeynep ve Fatma hanım da gülerek Ahmet beye eşlik etti.

*** ***

Kahvaltının tadı bir yana ailesiyle vakit geçirmek hem Zeynep'e hemde anne ve babasına o kadar iyi gelmişti ki, sohbetleri bölünmesin diye masayı bile beraber toparlayıp kaldırmışlardı. Tabi bu durum Ahmet bey'in kahvaltı tabaklarını dolaba dizerken ortalığı iyice karıştırması ve Fatma hanımın çıldırıp eşini salona kovmasıyla son bulmuştu. Zeynep bu durumla bile o kadar çok eğlenmişti ki, gülmekten neredeyse yanakları ağrır hâle gelmişti.

Ruh-u RevanWhere stories live. Discover now