"Benim bugün okuldaki son günüm."

Yongbok direkt başını kaldırıp sorarcasına Hyunjin'e bakmıştı. Ne demek son gündü? Daha dönemin ortasındaydık. Hyunjin derin bir nefes alarak devam etmişti.

"Benim... Çocukluk hayalim vardı. Polis olmak istiyordum."

Yongbok bunun ne gibi bir sorun olabileceğini düşünüyordu. Sanki duyacakları daha kötü bir şey olacakmış gibi hissettiriyordu.

"İtirafın ne istediğinle ilgili mi?"

Hyunjin başını olumsuz anlamda sallamıştı. Gergindi ama kararlıydı. Bugün her şeyi açıklayacaktı.

"Hayır... Ben, polis akademisine kabul edildim. Üç haftadır Jeju'da kalıyorum. Orada kalıyorum eğitim için."

Yongbok öylece bakakalmıştı. Ne demek istediğini gayet anlamıştı. Hyunjin, geleceğini seçerek onu bırakıyordu.

"Biz birbirimizi seversek, sevmeye devam edersek eminim ki başaracağız. Sorun değil."

Hyunjin, kuru ve sıcak ellerini Yongbok'un soğuk ve nemli ellerine kapamıştı.

"Hayır Yongbok-ah. Bilmiyorsun, eğitimleri çok sıkı. Beni anla, geleceğimi kurtarmak zorundaydım."

Sıkıca soğuk nemli ellerini tutmuştu. Yongbok bu şekilde bitirmelerini adil bulmuyordu. Hyunjin gitsin istemiyordu. Hyunjin devam etmişti.

"Eşcinsel olduğumu gizlemekten ötürü, artık eşcinsel kimliğimi çöpe atacağım."

(Y/N: Hyunjin'in kast ettiği artık hetero olacağını değil, hayatında artık aşkı ve cinselliği silip atacağını kast ediyor.)

Yongbok bunu duyduğunda gözleri yeniden olmuş, dudak kenarları aşağı düşmüştü. Yüzüne varan sıcaklık, soğuğun yüzünü yalaması ile teni acımıştı.

"A-artık... Tamamen?.."

Hyunjin, karşısındaki ağlayacak olan bedene burukça bakıyordu. Ona eşlik etmek istese de bunu yapmamalıydı. Zamanında yeterince ağladığına emindi. Yutkunup başını sallarken gözleri kapanmış, dudakları aralanmış.

"Sen... Bundan sonra sevdiğim olarak kalan tek kişi olarak kalacaksın."

Yongbok, elini Hyunjin'in avuç içlerinden çekip ayaklanmış ve yurduna gitmeye başlamıştı. İlk defa Hyunjin'in karşısında ağlamaya utanıyordu. Çığlık atarak ağlamak istese de yapamıyordu.

Geleceğini seçti, beni seçmedi bile...

"Yongbok! Daha bitmedi."

Hyunjin hızlı adımlarla peşinden geliyordu. Yongbok onu duymazdan geliyordu. Hyunjin durmuş, yorgunca seslenmişti gür sesiyle.

"İyi bitirelim istemiştim."

Yongbok durmuş, avuç içlerini yumruk yaparak gözlerini yummuştu. Geri döndüğünde ise Hyunjin'e yaklaşmıştı.

"HYUNJİN BİZ İYİ Mİ BAŞLADIK, İYİ BİTİRELİM İSTİYORSUN?!"

Yongbok, çaresizce tek ayağını yere vurmuş ve elleriyle yüzünü kapayıp başını geriye atmıştı. Ses tonunda derin bir sitem vardı.

"Uyuşmasak bile seni gerçekten doğru kişi sandım ben. Hatalar yapsam bile senden merhamet bekledim!"

Yüzünü açtığında derin bir nefes almıştı Yongbok, gözleri karşısındaki bedene gitmişti.

"Çok çirkin olmuşsun ayrıca, neden saçlarını kahverengi yaptın ki?! Sarı saçlarında anılarımız var diye mi?"

"Hayır-"

No Strings Attached (Hyunlix) ✔️Where stories live. Discover now