Hyunjin'in dudakları, çok yumuşaktı. Yongbok tattığı büyülü hissle parmaklarının ucunda biraz daha yükselmiş, Hyunjin'in sarı uzun saçlarını okşamaya başlamıştı. Hyunjin, Yongbok'un dudaklarında sürtünerek geçiş yapıyor başını biraz daha küçük bedene doğru ittiriyordu. Yavaşça ayrıldıklarında alınları birbirine değmiş, nefesleri karşılıklı transfer olmuştu.
Bir anda müzik kulaklarında bomba etkisi yaparak dolmuştu. Gözlerini açtıklarında ise olayın farkına varmışlardı. İkisinin de içinden geçenler aynıydı.
Biz sahte sevgiliyiz.
Bir anda duruşları diklemiş, elleri birbirinin vücudundan geri çekilmişti. Yongbok bir şey demeden Hyunjin'e sırtını dönmüş ve locadaki arkadaşlarına doğru yönelmişti. Hyunjin etrafını kontrol edercesine göz gezdirdiğinde arkadan gelen ses irkilmesine neden olmuştu.
"Hwang Hyunjin?"
Bir dakika, onu kim tanıyabilirdi ki? Arkasına döndüğünde gördüğü kişiyi beklemiyordu. Kendisine gülen gözleri gördüğü kişiyle yabancılık hissi geçmişti.
"Kim Seungmin?"
Seungmin... Ortaokuldan sınıf arkadaşıydı. Bir sorunları olmamakla beraber bir samimiyetleri de bulunmamıştı. İkisi de olabildiğince sessiz öğrencilerdi. Seungmin gülerek başını sallamıştı.
"Evet benim. Nasılsın?"
Hyunjin sesten ve az önceki yaşadığı durumdan bir şey duyamıyordu. Nefes alması gerektiğini hissediyordu. Seungmin'i baştan aşağı incelerken eliyle çıkışı işaret etmişti.
"Hava almam gerekiyordu, benimle... Eşlik eder misin?"
Seungmin'in gözleri çıkışa gittiğinde başını olumlu anlamda sallamıştı. Hyunjin önden, Seungmin arkadan ilerlemeye başlamış ve çıkışın yolunu bulmuştu.
Bir kişi bu durumdan hiç memnun değildi.
Yongbok, oturduğu yerden her şeyi görmüştü. Kendisinden biraz uzun boylu bu çocuk da kimdi? Üstelik yakışıklıydı da. Bacak bacak üstüne atmış, konuşan çifti izlerken bakışları ciddiyetlenmişti. Dizine konulan elle bütün odağı bozulmuş, bacağındaki elin sahibine bakmıştı.
Tek bu durumun farkında olan o değildi. Han Jisung'da hepsini görmüştü.
"Kim olduğunu biliyor musun?"
Yongbok omuzlarını silkmişti.
"Hayır. Yakışıklıymış ama."
Yongbok'un sesi yeterince donuktu. İçindeki hissin ne olduğuna anlam veremiyordu. Lakin tadının kaçtığına emindi. Jisung, Yongbok'u izlerken gördüğü bakışları yeterince iyi yorumluyordu.
"Unutma, sizinkisi bir oyun. Hem belki... Konuştuğu kişi arkadaşıdır?"
Yongbok yarım ağız sırıtmıştı. Kıskanmadığına emindi. Bunca zaman gözde olan Yongbok, kendisini silik çocuğun ilgisine hiçbir zaman muhtaç hissetmezdi.
"Bana ne, kiminle görüştüğüyle ilgilenmiyorum. Sonuçta para karşılığı rol üzerinde ilişki yaşıyoruz."
Para karşılığı... Doğru, Hyunjin'i bir nebze satın almıştı. Sözünden çıkmaması için bunu kullanabilirdi. Jisung, masadaki bardağı Yongbok'a doğru uzatmıştı.
"İç, cuma gecesini asık surat ile oturarak geçirmeni istemiyorum."
Yongbok masadaki bardağa bakmış, başını olumlu sallayarak bardağı parmaklarıyla sardığı gibi hızlı bir şekilde içmeye başlamıştı. Sarhoş olamlıydı, sarhoş olursa eğlenebileceğinden emindi.
YOU ARE READING
No Strings Attached (Hyunlix) ✔️
Fanfiction❗️Bdsm ağırlıklı smut içerir. ❗️ Hwang hyunjin, liseli bir eşcinsel jigolo. Gizli bir kimlikte takılırken kendisini yeni keşfetmiş platonik aşkı Lee Yongbok'un partneri olmayı kabul eder. Olaylar örümcek ağı gibi karışır, tek kural ise birbirilerine...
