"Beraber okula gitmek zorunda mıyız?"
Hyunjin yanında gayet kısa duran Yongbok'a başını çevirmişti. Bu yüzündeki yaralar yeterince dikkat çekmesini sağlarken Yongbok ile beraber gitmesi daha da dikkat çekmesini sağlıyordu. Hyunjin kendisine fazla insan bakmasından yeterince rahatsız oluyordu.
Yongbok ise durumu toparladığına memnundu. İçindeki vicdanı kötü hissetmeyi bıraktığı Hyunjin'e yol vermeyi düşünüyordu. Lakin şu an her şey tazeydi.
"Evet, sevgiliyiz biz unutmasana."
"Sahte sevgiliyiz."
Hyunjin başını eğmiş ve Yongbok cümlesini bitirmesinin hemen ardından lafa girmişti. Yongbok herkesin duyacağı endişesi ile Hyunjin'in koluna çimdik atmadan duramamıştı.
"Ah- ne yapıyorsun?"
Yongbok bozmamak adına kolunu Hyunjin'in koluna bağlamıştı. Ardından gülümseyerek binaya girmişlerdi.
"Yah... Sevgili şakaları anlasana. Cidden çok odunsun Hyunjinnie."
Hyunjinnie?
Tamam bu Hyunjin'e çok tatlı gelmişti. Koridorda yürürken dudaklarının kenarı sırıtma sonucu yukarı doğru çıkmıştı.
Güzel gülümsemesi ise başını kaldırana kadardı.
Neredeyse bütün öğrenciler Yongbok ile Hyunjin'e bakıyordu. Hyunjin istemsizce yutkunmuştu. Bakışların şaşkınlığına karşın başını eğmişti, göz bebekleri Yongbok'a gittiğinde ise gayet normal olması onu şaşırtmıştı.
"Herkes bize bakıyor, Yongbok."
Sadece Yongbok'un duyacağı şekilde söylemişti. Yongbok ise kulağına fısıldamak adına yaklaşmıştı ama sesi çatlayarak çıkmıştı.
"Bizi beraber düşünmedikleri için, olağan değil mi?"
"Sahteden."
Yongbok her düzeltmede gözlerini devirmeye alışmalıydı.
"Her ne ise Hyunjin. Dolabım burada."
Yongbok durmuş ve Hyunjin'i de durdurmuştu. Hyunjin'in kolundan ayrıldığında Hyunjin büyük bir keyifle ellerini cebine atmış, Yongbok'u beklemeye başlamıştı. Yongbok ders materyallerini çıkardığı sırada Hyunjin etraftaki insanların ona hâlâ baktığını kontrol etmek adına başını kaldırmıştı.
Şaşırmamıştı, herkes ona bakıyordu.
Yüzündeki morluklar da buna sebep olurdu işin açıkçası. Boğazını temizlerken yeniden etrafa bakma ihtiyacı duyduğunda ise köşede gördüğü gözler karşısında kendisini izleyen bedene kilitlemişti.
Jung Wooyoung.
Ve arkadaşları, gülerek Wooyoung'u dürtseler bile nafileydi. Hyunjin kim tarafından darp edildiğine artık emindi. Omuzlarını dikleştirmiş, başını dik tutup Wooyoung'u süzen bakışlarla esir altına almıştı.
İkisi de bakışlarıyla birbirine küfür ediyor gibiydiler.
Yongbok yönünü Hyunjin'e çevirmişti.
"Hadi, sınıfa gidelim-"
Hyunjin'in onu dinlemediğine emindi. Bakışlarının odak noktasını ararken aynı şekilde Wooyoung'u bulmuştu. Hemen Hyunjin'in tepkisini ölçmek adına Hyunjin'e baktığında duruşundan kaynaklanan kibiri gözlerine takılmıştı. Gerçekten sinirlenmiş gibi görünüyordu. Yutkunmuş, elini Hyunjin'in pantolonun cebinde duran elini bulup kavramıştı. Şimdi oyunculuk vaktiydi.
YOU ARE READING
No Strings Attached (Hyunlix) ✔️
Fanfiction❗️Bdsm ağırlıklı smut içerir. ❗️ Hwang hyunjin, liseli bir eşcinsel jigolo. Gizli bir kimlikte takılırken kendisini yeni keşfetmiş platonik aşkı Lee Yongbok'un partneri olmayı kabul eder. Olaylar örümcek ağı gibi karışır, tek kural ise birbirilerine...
