Yongbok, beli ve boynu tutulmuş şekilde kendisini yatakta germeye çalışıyordu. Gözlerini açamayacak kadar şişmişti ve kendisini çok daha yorgun hissediyordu.
Susuzluktan ve baş ağrısından ölecek gibiyim...
Gözlerini açtığında ise kendisini farklı bir yerde bulmuştu. Yattığı yer yatak bile değildi.
Ve çıplaktı.
Bir anda yataktan doğrulmuş ve etrafına bakınmaya başlamıştı. Geçmişi düşünmeye çalışsa da her şey yarım yamalak ve parça parçaydı. Son hatırladığı şey ise Seungmin'in ismiyle inildediğiydi.
Ben...
Seungmin ile mi...
SEVİŞTİM?!
Diğer odadan çıkan Seungmin ise sıcakkanlı tavırdaydı.
"Uyandın mı? Çok güzel tam da kahvaltı hazırdı."
Yongbok baş ağrısı ve susuzlukla beraber kalkmıştı. Sinirlenmemeli, sakin kalmalıydı.
Eğer bir şey yokmuş gibi davranırsam bana her şeyi anlatır.
Köşedeki iç çamaşırını alıp giymişti Yongbok. Bunun bırak çıkmamasını, kasıklarında çivili olmalıydı. Büyük bir pişmanlık duyuyordu.
Hyunjin... Onu aldattım.
Hem de onunla flörtleşen kişiyle.
Atladığı nokta ise şuydu Yongbok'un;
Hyunjin artık hayatında değildi.
Yongbok üzerini giyinip ayaklanmış ve pancake kokusu gelen odaya yönelmişti. Sallanan sandalyeye dikkatsizce oturduğunda sendelemişti. Seungmin, akçaağaç şurubu masaya koymuş o da karşısına oturmuştu.
"Biliyorum, güzelce uyuyamadın. Keşke iyi bir yatağım olsa ama fakirim yok işte."
Yongbok öylece bakıyordu Seungmin'e. Hyunjin, asla durumunun kötü olduğunu dile getirmezdi, saklardı. Seungmin ise bunu bastırarak belli ediyor gibiydi.
"Beni nasıl buldun?"
Seungmin pancakeleri tabaklara eşit bir şekilde yerleştirmişti.
"O mekana sık sık uğrarım, kral karides kızartmaları çok güzel oluyor. Yine uğradığımda hem çok sarhoştun hem de ağlıyordun."
Yongbok'un iştahı yoktu. Sadece su içmek istiyordu. Akşamdan kalma hissini bırakmalıydı. Çizik bardaktaki suyu yudum yudum içmeye başlamıştı.
"Hatırlıyor musun her şeyi?"
Seungmin, Yongbok açmadan konuya girmişti. Yongbok sorarcasına bakmıştı.
"Mesela?"
"Seviştiğimizi, üstelik ben arkadaşıma sen de sevgiline ihanet ettin."
Yongbok, Seungmin'in durumun farkında olduğu şokuyla öksürmüştü. Titreyen elleri masayı tutmuştu.
"Senin, Hyunjin'den hoşlandığını düşünüyordum."
Seungmin alaycı bir gülüş sunmuştu. Kekinden bir ısırık almış, ağzında çevirmeye başlamıştı.
"Neden ondan hoşlanayım? O benim hep önüme geçti."
Seungmin, çatalını seslice masaya koymuştu.
"İstediğim liseye o burs kazandı, zengin ortamlar edindi, zengin sevgilisi oldu. İmrendiğim her şeyi elde etti."
Yongbok imrendiğini düşünemiyordu. Hyunjin'i kullanmıştı. Onu hep rakibi olarak görmüştü, görüyordu da.
YOU ARE READING
No Strings Attached (Hyunlix) ✔️
Fanfiction❗️Bdsm ağırlıklı smut içerir. ❗️ Hwang hyunjin, liseli bir eşcinsel jigolo. Gizli bir kimlikte takılırken kendisini yeni keşfetmiş platonik aşkı Lee Yongbok'un partneri olmayı kabul eder. Olaylar örümcek ağı gibi karışır, tek kural ise birbirilerine...
