"Min-aahhh! Minho! Iımmhh~ Hız-lan!"
Minho daha hızlı ve daha derine gömüldü Seungmin'in kalçalarında. Kararmış gözleri altındaki gencin vücudundaki yaralara değdikçe daha fazla zevk alıyordu. Ve Minho'nun yüzünden kendi yüzüne düşen kan damlaları Seungmin'in zevkten kahkaha atmasına sebep oluyordu. Kana belenmiş bedenler zevkle inliyorlardı.
Minho kanattığı deliğe boşalmak üzereyken Seungmin çığlık attı.
"MİNHO! Aaahhh! Geleceğimmhh!"
Gelen uyarıya parmaklarını ihtiyaç dolu gencin penisine sardı ve hareketleriyle uyumlu bir şekilde çekiştirdi. İki genç de boşalarak rahatladılar.
Seungmin deliğini yakan sıvı yüzden yatakta ağlayarak inlemeye devam ederken Minho'nun banyoya girdiğini gördü. Sırıtarak arkasından söylendi.
"Koca sikiyle beni becererek öldürebilir. Duygusuz piç."
*
Uzun ve uykusuz geçen gecenin ardından hazırlanıp okula doğru yola çıktılar. Her zamanki yerlerine yerleştiler. Ancak Seungmin, Jisung gelince onun yanına oturmuştu. Minho bir süre öldürücü bakışlarla önünde oturan ikiliyi izlese de uykusu gelince kafasını sırasına gömüp uyudu.
Seungmin ise Jisung ve aralarda gelen Hyunjin ile güle eğlene güzel bir gün geçirmişti. Bir ara konu Minho'ya gelince çabucak laf değiştirmişti. Bu durum Jisung'un garibine gitti.
"Minho ile bir şey mi oldu?" diye sordu.
"Hayır ama- Neyse boşverin." dedi Seungmin. İki yakın arkadaş daha da meraklandılar. Birbirlerine bakıp tekrar Seungmin'e döndüler.
"Anlat hadi Seungmin! Neler oluyor o yurtta tanrı aşkına?" diye çığırdı Hyunjin bahçede.
"Minho, sanırım, dün gece birilerini boğazlıyordu. O kadar garip sesler geldi ki odasından, sonunda dayanamayıp kapısını dinlemek için dışarı çıktım." dedi.
İkili aynı anda "EEEEEE?" dediler merakla.
"Sesleri daha yakından dinlediğimde fark ettim kiii..." durup ikilinin meraklı suratına baktı ve devam etti.
"Minho biri ile sevişiyordu."
"NEEEEEĞ!" Hyunjin'in şaşkınlık dolu sesi bahçeyi inletti. Sonra meraklı sesi etrafı doldurdu.
"Kimdi peki?!"
"Ben."
"NEEEEEĞ!?"
"Şaka şaka. Kim olduğunu görmedim ama seviştiklerine eminim. Sonra birden sesler kesildi. Hızlıca odama girdim. Delikten neler olup bittiğini izledim."
"Eeeee? Ne oldu?"
"Minho kapıyı açtı. Dışarıya bakındı ve tekrar içeri girdi. Başka da bir şey olmadı." dediğinde iki arkadaş somurttu.
"Yani içerden kimse çıkmadı mı?" diye sordu Hyunjin.
"Hayır ama..."
"Ama ne?"
"Ne oldu Seungmin? Çatlama insanı!"
"Sabaha karşı Minho büyük siyah bir poşeti çöpe attı. Bayağı da ağır bir poşetti. Taşıyamıyordu."
"Oha! Yoksa partnerini parçalara ayırıp poşetleyip çöpe mi attı?"
"Artık orasını bilemem. Bu çocuk gerçekten garip."
"Vay beee! Gerçekten bir katille okuyormuşuz gibi hissediyorum." dedi Hyunjin.
"Belki de öyledir. Belki de Minho gerçekten-" Jisung'un sözü birden kafasını kaldırıp onunla göz göze gelen Minho ile yarıda kaldı. İfadesiz bir şekilde yerinden kalkıp dersliği terk eden Minho'nun ardından bakakaldılar.
