Face To Face

181 16 23
                                    

Rahatsız olacaklar için UYARI!
Bu hikaye bölümünde cinsel içerik bulunmaktadır.

Seungmin heyecanla yeni bir güne hazırlanıyordu kaldığı yurt odasında. Çantasını sırtına takıp eline anahtarını aldıktan sonra son kez odasını kolaçan etti. Bir şey unutmadığına emin olunca kapısını kilitleyip çıktı.

Merdivenlere yöneldiğinde kendinden birkaç basamak aşağıda olan kapüşonlu genci fark etti. Basamakları daha hızlı inmeye başladı yetişebilmek için. Fakat kapüşonlu genç fazlasıyla hızlı ilerliyordu. Dayanamayıp gence seslendi.

"Hey! Minho! Minho Lee!"

Genç, seslenen kişiyi görmek amacıyla durup etrafına bakındı. Üst kattan inen kişiyi görünce kaşlarını çatıp yoluna devam etti.
Ancak Seungmin peşini kolay bırakmayacaktı. Hızlanan Minho'yu yakalayabilmek için aradaki bir katı atladı Seungmin. Elini Minho'nun omzuna atıp kendine çevirdi. Sırtını sertçe duvarla buluşturdu gencin dudaklarına yapıştı.
Minho itmeye çalıştı ama gücü yetmedi. Seungmin ellerini tutup yukarıda birleştirdiği genci büyük bir açlıkla öpüyordu. Dizini bacakları arasına koyup bastırdığında Minho'dan acı dolu bir inleme kazandı ve dudakları mutlulukla gerildi.

Bir eliyle gencin ellerini yukarıda sabitlemeye devam ederken diğerini tişörtünün içine göndermişti. İnce beli zevkle okşuyordu. Dudakları dudaklarından ayrılmış, boynunu kızarıklıklarla süslüyordu.

"Sikeyim... Minho-ahh! Çok güzel- çok güzel tadıyorsun-mmmh!"

"A- Ahh- Bı- Bırak beni deli piç!" diyerek karşılık veren Minho ile Seungmin daha da zevk almıştı. Pantolonundan belli olan şişkinliğini gencin kasıklarına sürttü.

"Hissediyor musun güzelim? İçine alacağın şeyin büyüklüğünü-"

"Siktir- Ahh! Bırak beni! La- Lanet- olsun!"

Seungmin birden geri çekildi. Onu bıraktığını düşünen genç derin bir nefes aldı ancak saçlarına daldırılan el ile yukarı doğru sürüklenmeye başladığında acıyla inledi.

"SENİ DELİ PİÇ! KAFAYI MI YEDİN SEN?!" diyerek kendisini sürükleyen gencin diz arkasına bir tekme attı. Sonunda serbest kaldığında merdivenlere yüzüstü düşen Seungmin'in saçlarına daldırdı o da ellerini ve kafasını basamağa çarptı sertçe. Şimdi acıyla inleme sırası Seungmin'deydi. Burnunun kırıldığını hissediyordu.

"Sikeyim seni Minho Lee!" diyerek ayağından tuttuğu genci çekip düşürdü. Sırtüstü düşmüştü Minho. Serbest kalan Seungmin, Minho'nun üzerine çıkıp bayılana kadar yumrukladı.
Minho sonunda kendinden geçti ve gözleri karardı.

*

Minho gözlerini açtığında tavanla bakıştı bir süre. Kendi odasında, kendi yatağında uzanıyordu. Derin bir nefes aldı. Sırılsıklam terlemişti ve aşırı yorgun hissediyordu. Her yeri ağrıyordu özellikle de sırtı. Kalkmaya çalıştı ancak yapamadı.

Gördüğü rüyadan fazlasıyla etkilenmiş olmalıydı. O küçük sapıkla gerçekten aynı yurtta kalıyordu ve bu bilinçaltına hiç de hoş bir etki yapmamıştı. Oflayarak ayağa kalktı. Elini yüzünü yıkayıp kahvaltı  yapmak için yemekhaneye gitmek üzere odasından çıktığı sırada karşı odasında kalan Seungmin de aynı anda büyük bir neşeyle çıkmıştı.

"Heey! Selam Minho Lee! Na-"
Minho onu daha fazla dinlemeden kapüşonunu kafasına geçirip merdivenlere yöneldi. Seungmin lafının öylece kesilmesine ve selamını almamasına öfkelendi. Koşarak kapüşonlu genci ilk ara katta yakalayıp duvara sertçe savurdu. Minho'nun ne olduğunu kavramasına izin vermeden dudaklarını buluşturdu.

Murderer Sitting Next To YouWhere stories live. Discover now