7. KALPTEKİ KARA LEKE

710 54 2
                                    

KENAN'DA BİR
SÜVEYDA

7. BÖLÜM: "KALPTEKİ KARA LEKE"

Dünlerimizden kalan bir ihanet, bugünümüzde yeniden baş göstermişti.

Hayatım önümden geçecek olsaydı Kenan'la olan yerlerinde tökezler kalırdım. Başa sarar tekrar izlerdim, sonra tekrar hayatımın dar sokaklarında tökezlerdim. Yetmez bir daha başa sarar bir daha tökezlerdim. Çünkü o dar sokaklarda Kenan vardı. Ben sadece onunla bile isteye kana kana kanamak isterdim.

Kaya'yla mutfaktan çıkmış, dış kapıya doğru yürüdüğümüz sırada, "Daha iyi misin?" diye sordu. Yanımda yürüyor, başını omzu üzerinde tutuyor ve yüzüme öyle bakıyordu.

"Evet, iyiyim," dedim karşılık olarak. "Buz iyi geldi, artık acımıyor."

"Sevindim," dedi ve tebessümle karşılık verdi.

Cevap vermediğimde sadece gülümsedim ve beraber yürümeye devam ettik. Kapıyla aramızda az bir mesafe kaldığında bakışlarımı ileriye sabitledim ama tanıdık bir yüz görmemle adımlarım yavaşladı. Üniversiteden arkadaşım Koray, cam kapıdan içeriye girmiş, bize doğru yürüyordu. Yüzündeki imalı ifade ürkmeme sebep oluyordu. Beni tanıyordu ve Kaya'nın yanında yanlış bir şey söylemesinden endişe ediyordum.

"Neden durdun?" dedi Kaya, yüzüme baktığını görebiliyordum ama ben yanımıza yaklaşan Koray'a bakıyordum. "Yasemin?"

Sakin olmaya çalışarak Kaya'ya döndüm. "Üniversiteden bir arkadaşımı gördüm de."

Kaya gözlerini baktığım yöne çevirdi.

Koray çoktan mesafeyi kapatmış, yanımızda yerini almıştı. "Yasemin..." dedi ve kollarını bedenime sarınca aynı karşılığı verdim, vermek zorunda kaldım. Diğer adımı söylemediği için endişem kaybolmuştu. "Seni burada bulmayı beklemiyordum."

"Ben de seni beklemiyordum," dedim, onun gibi samimi olmaya çalışıyordum ama olmuyordu.

"Demek Kenan sevdasından vazgeçtin," Kaya'nın duymaması için omzumun üzerinden fısıltıyla konuştu. "Sıradaki Kaya Şehzat mı?"

Parmak uçlarımı beline bastırıp Kaya'nın dikkatini çekmeden onu uyarmaya çalıştım. Gülümsediğini hissettim. Kollarımı ondan uzaklaştırıp, "Ne arıyorsun burada?" diye bir önceki söylediğini duymamış gibi yaparak konuştum.

Samimi olmaya çalışıyordu ama beceremediği ortadaydı. Samimiyeti Kaya'yı inandırsa bile beni inandıramazdı; aklından geçenleri ve düşündüklerini biliyordum, sadece açık vermemeye çalışıyordu. "Aşağı sokakta bir kafede Sevil'le oturuyorduk, buralar da bir işim vardı. Seni görünce de selam vermeden geçmek istemedim."

Yalan söylüyordu, Sevil yurt dışındaydı. Amacını biliyordum, dikkat çekmeden beni buradan çıkarmaya çalışacaktı.

"Sevil?" diye sordum. Onun gibi Kaya'ya bir açık vermeden rahat olmaya çalışıyordum. "Demek Sevil de burada?"

"Yasemin, bizi tanıştıracak mısın?" Kaya bir şeyleri çözmek ister gibi bakmaya devam ettiğinde, bakışlarımız ona çevrildi. "Kim?" kısık sesini ikimiz de duymuştuk ama gözleri bendeydi.

"Üniversiteden çok sevdiğim, en yakın arkadaşlarımdan biri," dedim ve bakışlarım Koray'a çevrildi. "Sevil dediği de karısı oluyor."

Koray, memnun kalmış bakışlarını Kaya'ya çevirdi ve tanışma edasıyla elini uzatıp, "Koray," diye kendini tanıttı. "Yasemin, ben vs Sevil üniversiteden arkadaşız."

Kaya'nın şüpheli bakışları memnuniyete döndüğünde Koray'ın elini sıktı. "Kaya."

Elleri ayrıldıktan sonra, "Uzun zamandır görüşmüyorduk," dedi Koray. "Şehir dışında işlerim vardı."

KENAN'DA BİR SÜVEYDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin