That's why I'm leaving you

4.7K 101 20
                                    

Ferdi
Hayatımın en zorlu haftasını geçiriyordum, bununla kalmayacaktı. Koltukta oturmuş yorgunluğumu, halsizliğimi umursamadan öylece önüme bakıyordum, ne düşündüğüm belirsizdi. Duygularımı, hislerimi hissetmiyordum belki, tek bir kişi hariç. Tam yedi gün önce Defne'yle birlikte kızımızın doğumuna hastaneye gitmiştik, her şey o kadar güzel gidiyordu ki. Evli değildik, sevgiliydik. Evlenecektik, sadece onum doğmasını bekliyorduk. O doğdu evet, ben buradayım evet, peki ya Defne? O neredeydi? Kaçmıştı, kimseye görünmeden, bir kâğıt parçasını bile çok görüp kaçmıştı. Üstelik kızımızın doğmasının üzerinden bir saat geçmeden. Hiçbir şekilde ona ulaşamadık, ne kadar denesemde olmadı. Aramız iyi değildi, istemiyordu bu bebeği ama bu kadarı fazlaydı. Bir açıklama istemiştim ondan bu kadar ansızın gitmesi? Ben ne yapacağım hakkında bir fikrim yoktu. Kalp kırıklığı, nefret, sevgi, yalnızlık, öfke ve daha fazlası, hepsi birbirine karışmıştı. Ailem yüzünden bir hafta boyunca bu konuda motive edildiğim için, hiçkimseye bir şey söylemedim. Gitmişlerdi bir yarım saat önce, asıl hayat ve mücadele şimdi başlıyordu, maddi değil manevi olarak. Adı? Evet, cidden adı bile olmayan kızım yan odada uyuyordu, onunla doğunca aklımıza ilk gelen ismi koymayı planlamıştık, tabii o beni geçiştirmiş. Hala bulamamıştım, düşünemiyordum ki. Elimi yüzüme koyup ağlamaya başlamıştım, ihtiyacım vardı çok dolmuştum. Kurtulmak istiyordum, her şeyden. Ben nasıl bu kadar çaresiz kalmıştım? Yapayalnız kalmıştık, onun ağlama sesini telsizden duymamla yatak odasına adımladım, beşiğinden yavaşça almamla başını göğsüme yaslamıştı. Ağlıyordu, ağlıyordum. Bir şey demeden hafifçe sallıyordum, kucağıma almamla susmuştu, bense gözümden akan yaşlara engel olamıyordum. Uyuduğunu anlamamla yavaşça bir kukla misali koymuş, üstünü örtmüştüm. Korkuyordum canını yakmaktan yatağa oturup sessizce ağlamaya devam ettim bacaklarımı kendime çekip, teselli aradım. Fakat o uyuyordu. Philia. Okuduğum bir kitaptan hatırladığım, bu kelime arkadaşlık, sevgi anlamına geliyordu. Kulağıma hoş gelmişti, üstelik daha önce hiç duymamıştım. Bulmuştum arkadaşımın adını , Philia, Philia Kadıoğlu.
Kendimi toparlamam gerektiğinin farkındaydım, sonuçta ben artık yalnız bir baba, ve bir futbolcuyum. Her şeyi ayarlayıp, bir düzen kurmam lazımdı. Sosyal medyadan başlayacaktım, büyük bir toplum oradaydı. Bir hafta içinde çoğu insanın olanlardan haberi olsada bir açıklama yapmam bekleniyordu. Magazin durmazdı ki hiç. Girmemle her yerde onun fotoğrafları, ve altındaki yazılar. Defne, bizim için bitmişti. Buna açıklık getirmeli.

201

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

201.752 kişi beğendi
ferdi_kadioglu | Gerekli açıklamayı yapacak cesaret, ve gücü arıyordum ve farkına vardım ki yanıbaşımdaymış. Bu hikayeye iki kişi başlıyoruz, kızım ve ben. Üçüncü kişiye ihtiyaç duymuyor, anılmasına dahi gerek duymuyorum. En sağlıklı şekilde kızımı büyütecek, odağımı sadece ona ve mesleğime vereceğimden emin olun. Yıkılsam bile beni ayakta tutacak biriyle tanıştım. Daha önümüzde upuzun bir yol var prensesim. Hoşgeldin güzel kızım, Philia Kadıoğlu. 🤍

1.534 yorum

Paylaşımı yaptıktan sonra, yavaşça yatağa uzanmış ona bakarak uyuya kalmıştım. Yorgundum, haftanın yorgunluğu vardı üzerimde.

————————————————————————
F- güzelliğim benim, uyumadım mı sen daha ya? Ceyda ablam kusura bakma sende, uzadı maç olayları.

C- sorun yok oğlum, işim bu. Haydi pazartesi görüşürüz, dikkat et ha soğuk oğlum hava üşütme balımı.

F- peki ablam üşütür müyüz hiç prensesi, sende dikkat et dinlenmene bak görüşürüz. * Ceyda ablanın gitmesiyle Philia'ya döndüm. Heyecanlı gözlerle bana bakıyordu. Bir ay önce birinci yaş gününü kutlamıştık, bu Defne olmadan da ilk yıl anlamına geliyordu. Ama bu sikimde bile değil, hayatımda olan, olması gereken tek kişi kızımdı. Boynuna uzun bir öpücük kondurup gözlerine baktım. *Neden hala uyumadın sen prenses?* zar zor baba diye bir ses çıkarmasıyla şaşkınca gülümsedim, ilk defa ona kendimi tekrar ettirmeden söylemişti bunu.* Ne dedin sen babam?* gözümdeki heyecanın ve mutluluğun farkına varmış ve utanmıştı, kafasını boynuma gömüp bir şeyler mırıldanıyordu, saçından öpmemle boynuma bir buse kondurmuştu.* yerim seni çocuk, beni kaldıramazsın ama ay parça'm saat çok geç oldu. Uyumamız lazım, baba yorgun hem, koştu yine bugün, anlamıyorsun tabii sen ama zamanla o da gelişecek meraklanma bebeğim.* odasına geçip yatırmamla biraz huysuzlandı. Kitaplığından aldığım rastgele kitabı beşiğinin dibine oturarak açtım, okumaya başladım. Bir süre sonra uyuduğunun farkına vardım sessizce kalkarak kitabı yerine bıraktım. Üstünü güzelce örtüp yavaşça odadan çıktım. Bir sene içinde Hayatım fazlasıyla değişmişti, tek değişmeyen şey belkide kararlarımdı. Çok mutluydum, biraz büyümesiyle onu emanet edecek birini bulduktan sonra takıma geri dönüp, kızım için mükemmel performans sergiliyordum. Her şey onun için. Mutluyduk, bir şeyin yokluğunun farkında olsak bile yetiyorduk birbirimize. Genç yaşta baba olmanın verdiği heyecanla birlikte, ilklerimin tadını çıkarıyorum. Philia Defne'ye benziyordu, yalan yok. Fakat ben onu unutmuştum. Onun yerindeki büyük boşluğunu bir prenses doldurmuştu. İhtiyacım var mıydı ona, hayır.

Sabah
Uyku düzenimiz dolayısıyla her sabah ondan yirmi dakika önce kalkıp kahvaltıyı hazırlıyordum, hem ona hem kendime. Tabakları hazırlayıp masaya koyduktan sonra beklemeye başladım, en fazla bir iki dakika falan diyecekken kalktığını belirten sesler duymuş odasına ilerlemiştim.* bebeğim, birtanem günaydın* kucağıma yavaşça alıp boynundan öpmemle başını göğsüme yaslayıp ayılmaya çalışıyordu, doğum gününe gidecektik bugün, öncesinde hediyesini alacaktık tabii birlikte. Kendi doğum gibi partisi dışında ilk kez bir arkadaşının partisine gidecekti. İrfan Can'ın oğlunun doğum gününe gideceğiz. Onu mama sandalyesine koyup yanına oturdum, sandalyeye. Kahvaltımızı yapmaya başlamıştık.

@ferdi_kadioglu
———————————story———————————-

- Gel bakalım Philia hanım, giyinelim hemencecik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

- Gel bakalım Philia hanım, giyinelim hemencecik. * bir şeyler mırıldanıyordu bense yavaşça onu giydirdim.* Prenses sen otur şuraya şimdi bekle uslu uslu, baba giyinip geliyor.

+ ba-ba

- gözlerim dolmuştu gülümseyip cevap verdim, evet prensesim burada baba, efendim.* yanına eğilip elini öptüm, yüzüme bakarak gülümsedi, yanağıma eğilip bir öpücük kondurdu. Kıkırdayıp giyinmeye gitmiştim, Philia hayatımda olduğundan beri kat kat hızlı ve kolay seçimlerle hazırlanıyordum. Odadan çıkıp yatağın nevresimine bir şeyler anlatan kızıma diktim gözlerimi, bu çocuk fantezileriyle bir gün beni fazla şekerden öldürecekti. Beni farketmesiyle döndü ve gözlerime baktı, şaşırıyormuşçasına bakıyordu.

+ aa ba-ba

- prensesim gel bakalım, çıkalım artık daha hediye arayacağız. * kucağıma almamla bu kez ellerini sakallarımda gezdirmeye başladı, bunu yaparken gülüyordu. Bu benim için en önemlisiydi.

Helloooo, uzun süredir aklımda bu vardı ve dedim ki neden başlamıyorum ki? Okunur mu bilmiyorum, fakat destek olursanız sevinirim. Tabii konuyu, kurguyu, yazımı ibeğendiğiniz sürece. Love y'all

Could we do this dance again?| Ferdi KadıoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin