BÖLÜM 11: "Kan Lekesi"

486 53 4
                                    

Sıradaki bölüm için 40 oy ve 20 yorum sınırı belirledim. Bunu kolaylıkla geçebileceğinizi düşünüyorum. Lütfen beni hayal kırıklığına uğratmayın.💗

***
Soğuk havadan kızaran yüzümü örtmeye çalışsam da rüzgar daha şiddetli esmeye başlamıştı. Üniversite'nin bahçesinden ayrılınca telefonumu çıkardım. Titreyen ve buz kesen parmaklarımı kıpırdatmayı denedim ve Lorna'yı aradım. Telefonu açar açmaz, "Ne oldu? Yeni bir olay mı var? Endişelenmeli miyim?" diye sordu art arda. Elimi alnıma vurarak, "Nefes al" diye sitemle konuştum. Diğer taraftan sesli bir nefes alma sesi geldi ve ardından geri vererek durdu. "Şaka olmalısın" diyerek güldüm ve yanımda yürümeye başlayan birisini fark ettim. Başımı kaldırdım ve sağ tarafıma baktım. Darian mahcup bir ifadeyle yüzüme bakarak gülümsüyordu. Elini havaya kaldırdı ve yavaşça sallayarak, "Merhaba" dedi.

"Ben seni sonra ararım, Lorna" dedim ve telefonu kapattım. Tekrar ona doğru döndüğümde elinde tuttuğu siyah defteri bana doğru uzattı. "İçeride unutmuşsun" dedi. Sinirli ve gergin yüz hatlarım değişmeye başladı ve neredeyse onu azarlamaya hazırken tavrımdan pişman oldum. Defteri aldım ve "Teşekkür ederim" dedim. Başını salladı ve yanımda yürümeye devam etti. "Başka bir şey var mı?" diye sordum. Adımlarımı yavaşlatsam da tamamen durmadım. "Geçen gün hakkında özür dilerim" dedi. Durdu ve koluma dokunarak, "Kabalık etmek istememiştim" diye konuştu. Bıkkın bir şekilde dışa doğru uzun bir nefes vererek, "Her ne olduysa oldu, konuyu kapatalım" dedim. Doğrusunu söylemek gerekirse ondan ilk görüşte ve sonrasında da etkilenmiştim. Özel bir çekim hissediyor ve bunu inkar etmiyordum. Fakat dengesiz hareketlerini görmezden gelemezdim.

Önüme döndüm ve ileriye doğru yürümeye devam ettim. Arkamdan gelmedi ama birkaç adım sonra, "Pekala, sebebini anlatacağım" diye konuştu arkadan. Olduğum yerde kaldım ve geriye bakmamak işin kendimi sıktım. En son konuşmamızda bana, 'Asıl sebebi sana anlatırsam, bana bir daha aynı gözle bakmazsın" demişti. Şimdi ise gelmiş öylece anlatmak istediğini söylüyordu. Kendini açıklamakta ve affettirmekte bu kadar istekli miydi? Belki de duyduğum çekim tek taraflı değildi. Onunkinin sadece bir takılma hevesi olduğunu düşündüğüm için, onu ilk hatasında terslemekten çekinmemiştim. Ne zaman pes edeceğini ve sınırını görmek istemiştim. Memnun bir şekilde gülümseyerek arkamı döndüm ve "O halde dinlemeye hazırım" dedim.

Bir saat sonra Morti kafesinde buluşmamız vardı. Oradı Lorna ve benim çalıştığımız yerdi. Lorna'nın mesaisi bittikten sonra Boris ile buluşacaktık. Kitabı bulmam konusunda henüz onlara bir şey söylememiş ve sadece okul çıkışında buluşmamız gerektiğini demiştim. Planımız hala değişmez olarak kalacaktı, sadece Lorna'nın işi bitene kadar zamanımı Darian'a ayıracaktım. Onun teklifini kabul ettikten sonra birkaç sokak öteye kadar yürüyerek gitmiş ve kafenin önüne gelmiştik. Onunla konuşmamız gereken bir sürü konu vardı ve bunlardan birisi de klinikte olan karşılaşmamızdı. Oraya geldiğine göre kendisinin de çözemediği bir takım sorunları vardı. Bunu ona öylesine sormam düşüncesizlik olurdu. Cevap verme zorunluluğu hissetmesini istemezdim. Kim bilir belki benimkilerden daha kötüydü. Halime bakınca şu sıralar kendiminkinden daha büyük bir sorun tahmin edemez olmuştum. Fakat dünyada bir yerlerde çok daha kötüsünü yaşayan insanlar olduğundan emindim.

Darian, kapıyı açarak geçmem için bekledi ve ardından kendisi de içeriye girdi. Bu ince davranışından ötürü ona teşekkür ederek boş masalardan birisine doğru ilerledim. Darian ve benim şimdiye kadarki bütün karşılaşmalarımız çok tuhaf gelimişti. Onu ilk defa sınıfta, ardından klinikte ve okulda gördüğümde tuhaf durumlarda karşılaşmıştık. Şimdi ise nihayet hiçbir tesadüf olmadan kendi isteğimizle karşı karşıya oturmuştuk. Tanıdık garsonlardan birisi yanımıza yaklaşana kadar öylece karşımdaki adamı izledim. Stresliydi ve oldukça heyecanlıydı. Ellerini birbirine kilitlemiş, masanın üzerinde tedirgince tutmuştu. "Bu kadar gergin olmana gerek yok, buraya seni suçlanmak için gelmedim" dedim. Başını salladı ve ardından ellerine masanın üzerinden çekerek dizlerin üzerine koydu. "Biliyorum, fakat sana anlatacağım şeyleri benim için dile getirmesi oldukça zor" dedi.

Ateş MührüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin