GİRİŞ:544

85 20 27
                                    

Merhaba İnci Tanelerim, sizi yeni karakterler ile ve yeni satırlar ile tanıştırmak istiyorum. Eylül'ün hikayesini yazmak için sabırsızlanıyorum. Umarım beğenirsiniz. Sevgiyle kalın ♡




      Evet, karar vermiştim. Artık Ayaz'a açılacaktım. Ona olan hislerimi dile getirecektim. Ortak bir arkadaşımız vardı. Ondan Ayaz'ın telefon numarasını vermesini istemiştim. Oda beni kırmayıp vermişti. Bu akşam güzel bir mesaj yazıp gönderecektim.

Elim ile sehpanın üzerinde duran telefona uzandım. Arkadaşımın verdiği kağıtta numaranın 0544 *** ** ** olduğu yazıyordu. Tuşlayıp telefonuma kaydettim. Mesaj kısmına girip yazmaya başladım.

Merhaba Ayaz, ben Eylül
Aynı fakültedeyiz ama ben senin yan sınıfındayım. Ben sana şey diyecektim...
Ben ne zamandır bunu söylemek istiyorum sana.
Yakında okul bitecek ve ben seni bir daha bulamayabilirim diye şimdi yazıyorum.
Ben senden uzun zamandır hoşlanıyorum.
:)

Yazmıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yazmıştım. Derin bir nefes alıp hemen gönderdim. Telefonu kenara indirdim. Heyecandan ölmek üzereydim. Yatağımın içine girdim. Olurda ben uyurken mesaj yazar ve ben görmem diye telefonu tamamen kapatmıştım. Şimdi sabaha kadar bekleyecektim. Çünkü saat geç olmuştu ve muhtemelen uyumuştu bende gözlerimi kapatıp uyuyacaktım ve sabah gelen mesajı okuyacaktım. Oda tabii ki uyuyabilirsem...

   Sabah olmuştu. Uyanır uyanmaz telefonu açıp mesaj var mı diye kontrol ettim. Kimseden mesaj gelmemişti. Hatta yazdığım mesajı okumamıştı bile. Yataktan kalkip okula gitmek için hazırlanmaya başladım. Bir yandan da sürekli mesaj var mı yok mu diye bakıyordum. Geç kalmak üzereydim ve evden apar topar çıktım.
  
   Okula gittiğimde Ayaz kapıda duruyordu. Onu görünce kalbim hızlı atmaya başladı. Telefonumu elime alıp mesajlara girdiğimde mesajıma bakmamıştı. Bu yüzden önünden rahatça geçebilirdim. Eğer görmüş olsaydı değil önünden geçmek ona bakmaya bile utanırdım. Utangaç ve çekingen bir insandım.

  Kapıdan içeri girdim. Ayaz bana bakmıyordu. Ben ise durmuş Ayaz'ı seyrediyordum. O sırada yanıma Alp ve Duru gelmişti. Duru benim en yakın arkadaşımdı. Alp ise onun sevgilisiydi. Alp kafa dengi bir çocuktu. Her ortama uyum sağlayabiliyordu. Daha da önemlisi Duru'yu çok güzel seviyordu. Güzel giden bir ilişkileri vardı. Ben ise onlara baktığımda hep böyle bir ilişkim olmasını diliyordum. "Günaydın Eylüşkom, bakıyorum da yine gözleme nöbetindeyiz."
"Günaydın Duru, yazdım ben dün gece ama hala okumamış mesajımı."
"Küçük Enişte, nazlı çıktı galiba." diye lafa dahil oldu Alp. Söylediğinin üzerine gülüşmeye başladık.
"Kalbim geceden beri avuçlarımın içinde atıyor."
"Sakin ol rahat ol korkma. Görürse mutlaka yazar." diye söyledi Duru beni sakinleştirebilmek için.
"Seninki buraya geliyor çaktırma." dedi Alp. Dönüp baktığımda bize doğru geliyordu. Alp ve Ayaz arkadaşlardı. Aynı sınıftalardı. "Günaydın arkadaşlar." demişti. "Sana da Günaydın." diye cevap vermişti Alp ve Duru. Ben ise sadece bakıyordum. Kalbim göğüs kafesimi delip geçmek üzereydi. Ona baktığımı fark eden Duru beni dürttü. "Kızım niye çocuğu ilk defa görmüş gibi bakıyorsun, çok dikkat çekiyorsun."
İlk defa görmemiştim belki ama ilk defa bu kadar yakından görüyordum. Yakından daha çekiciydi. "Yüzüklerin çok güzelmiş." dedi bana Ayaz. Ne diyeceğimi bilememiştim. "Evet öyledir." diye cevap verdim. Gülmüştü. Çok güzel gülüyordu. Ardından Alp ile vedalaşıp yanımızdan ayrılmıştı. Alp sesini incelterek "Evet öyledir." dedi benimle dalga geçmek amacıyla. "Eylül sen hakikaten salaksın. Evet öyledir ne? Bari bi teşekkür etseydin. Ne kadar kabaydın." dedi Duru. Aslında haklıydı ama o an ne diyeceğimi bilememiştim. "Ya ne deseydim? Birden söyleyince ne desem bilemedim. Boşluğuma denk geldi. Ayıp olmuş mudur?"
 Alp "Yok canım ne ayıbı. Ayaz'a söyleriz bir dahakine sana birşey söyleyeceği zaman planlar." dedi
"Of pis kuma seninde ağzına iyi laf olduk." diye çıkıştım. Aramızda Duru'yu paylaşamazdık. Bu yüzden birbirimize kuma esprisi yapıp dururduk. "Tamam kumacım sinirlenme. Seninde sıran gelecek sonra da Duru bana kalacak."
"Siz delisiniz." diye lafa dahil oldu Duru. Çalan zil ile hepimiz sınıflarımıza dağıldık.

Üniversite de hocalar dersi bitirene kadar öğrencileri bırakmazdı. Bugün dersimize giren hoca da dersi geç bitiriyordu. Ders bittiğinde hava kararmıştı. Hemen telefonu elime alıp mesaj gelmiş mi diye kontrol ettim. Gelmişti. Hemde yazdığım numaradandı. Mesajı görünce sevinçten küçük bir çığlık attım. Aslında pek küçük bir çığlık değildi galiba çünkü etrafıma göz gezdirdigimde herkes bana "Deli mi bu kız?" dercesine bakıyordu. Hemen Duru'nun yanına koştum. Bahçede Alp ile duruyorlardı. "Duru, Duruuu." diye bağırarak koştum. "Efendimmmm, niye avazın çıktığı kadar bağırıyorsun herkes bize bakıyor Eylül"
"Duru yazmış Ayaz bana yazmış." dedim nefes nefese. "Aa ne yazmış çabuk bak."
Gelen mesajı açıp seslice okudum.
 
Galiba bu mesaj yanlış kişiye geldi. Ben Ayaz değilim hanımefendi, adım Ekim. Ama profilinize baktığımda Ayaz'ın yerinde olmayı isterdim :)
 
Mesajı okuduğumda Alp ve Duru kahkaha attılar. Yanlış numara yazmıştım. Ya numarayı bana yanlış vermişlerdi ya da ben yanlış tuşlamıştım.
"Kral ya şansını deniyor yine de" dedi Alp gülerek. Duru ile kahkaha atıyorlardı. Çok üzülmüştüm. Bi o kadar da utanıyordum. Hiç bilmediğim tanımadığım bir insana adeta aşk mesajı yazmıştım ve ne cevap versem bilmiyordum. "Gidip şuraya çukur açacağım içine koyun beni üzerime de toprak atın yoksa utancımdan öleceğim." dedim.
 Aynı numaradan tekrar mesaj gelmişti.

Genç bir kızın hayallerini yıkmak istemezdim. Özür dilerim ama Ayaz çok şanslı. Keşke hepimizde Ayaz şansı olsa. İyi günler :)

Yazan mesajı yine seslice okudum. "Yuh adam resmen yürüyor sana. Ayaz olmadı ama belki bu çocuk olur hı? Ne dersin? Bence sende yürü." dedi Duru.
Mesajı gördüm ama cevap vermedim. Ne desem bilemiyordum. Ne yazsam da bilmiyordum. Birşey yazmadan gelen mesajı sildim. Duru üzüldüğümü fark edecek oldu ki "Canikomm ama niye astın suratını bende üzüleceğim şimdi bak." dedi.
"Neden bir kez şans benim yüzüme gülmüyor? Ya artık bir işim doğru ve yolunda gittiğinde şaşırıyorum yani."
"Üzülme hadi hadi eve gidelim." dedi Duru. Ayaz sağ taraftaydı ama uzaktaydı. Dönüp baktım. Yanında bir kız ile gülüşüp duruyorlardı. Bu durum beni çok üzmüştü. Ben ona ulaşmak için çaba gösteriyordum, uğraşıyordum ama o yanındaki kız ile gülüşüyordu. Uzunca baktıktan sonra Duru ve Alp'in peşinden gittim.

Yanlış Numara:544Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin