11

119 10 2
                                    

yorum ve oylar..

Saat üçü epey geçmişti. Yaslandığım duvardan rahatsızca çekildim.

Saati ve attığım mesajları tekrar kontrol ettim. İnterneti açık olmasına rağmen mesajlarıma bakmıyordu.

Bir tarafım sinir ve kırgınlıkla kavrulurken , bir yanım da ya bir şey olduysa? düşüncesiyle huzursuzlaşıyordu.

Son bir kez etrafı kolaçan edip , anayola doğru hareketlendim. Tam bu sırada felaket bir yağmur bastırdı.

Göz gözü görmüyordu ancak yaya yoluna bir kez girmiştim artık. Montumu kendime siper ederek önümü görmeye çalışırken bir aracın bana çarpmasıyla adeta yere savruldum.

Ağzımdan acı dolu bir inleme çıktı. Araba kapısının açılma sesi geldiğinde gözlerim tanıdık gözlerle buluştu. An be an daha da telaşlanırken kolumdan nazikçe tuttu.

"Doruk! İyi misin? Cidden bilerek olmadı göz gözü görmüyor ama- hay sikeyim bana ehliyet vereni!"

Elimi ona doğru uzattım. Beni kaldırdığında kısıkça "iyiyim" dedim sadece.

Hâlâ gözleri bedenimi tararken koluna tutundum.

"İyiyim, dedim Dağhan. Sakin ol yok bir şey. Biraz sarsıldım sadece."

"Emin misin bak istersen hastaneye-"

"Gerek yok."

"O zaman gideceğin yere bırakayım , bu yağmur duracak gibi değil. Lütfen."

Dibinde durduğumuz arabanın içine kaydı bakışlarım. İçeride ön koltukta o kız da vardı.

"Doruk , eğer-"

Kafamı iki yana salladım olumsuzca. Bu mevzuları aşalı epey oluyordu. Ve şimdi tatsızlık çıkarmazdım. Kapıyı açıp arka koltuğa yerleştim.

Hale'yle aynadan göz göze geldik. Ufak bir baş hareketiyle selam verip , iyi olup olmadığımı sordu.

"iyiyim" , dedim sadece.

Yolculuk sessiz geçiyordu , ta ki Hale'nin telefonu çalana kadar.

"Efendim?
Ne? O iyi mi?!
Sakinim zaten yeterince!
Artık hangi hastanede olduğunu söyleyecek misin?!"

"Tamam."

Telefonu kapattığında Dağhan endişeli bir şekilde sordu.

"İyi misin güzelim? Nolmuş?"

Hale dolmuş gözlerini saklamaya gerek duymadan cevapladı.

"Erdem kaza yapmış. Motorsikletleymiş v-ve.."

"Siktir!"

"Devlet Hastanesindelermiş. Gidelim Dağhan hadi!"

Kimden bahsettiklerini bilmiyordum ancak ikisininde bakışlarından sevdikleri biri olduğunu anlamak zor olmamıştı.

Dağhan'ın bakışları beni buldu.

"Doruk kusura bakma. Seni evine de bırakamadım ama hastaneye gitmemiz gerekiyor şimdi. Nasıl yapsakki.."

Dışarısı çok yağışlıydı. Sikseler daha inmezdim.

"Sorun yok. Gidelim hastaneye. Hem bileğim biraz ağrıyor. Ona da baktırırım."

"peki" , diyip arabayı hastaneye sürmeye başladı.

********

Dağhan ve Hale hızla yoğun bakım ünitesinin yolunu tutarken , bende peşlerinden gitmiştim. Kaza yapan tanımadığım biri olsa bile durumunu merak ediyordum.

depresif•bxbWhere stories live. Discover now