43. Bölüm

1.9K 162 20
                                    

İyi okumalar ❤️

Melodi yavaşça kapıyı araladıktan sonra Arem'e bakmıştı. Gözlerini kapattığını gördüğünde Arem'in elini tuttuğu kolunu sallayıp " Hadi." demişti. Arem gözlerini kapatıp derin bir nefes alarak cesaretini toplamaya çalışmıştı. Gözlerini açtıktan sonra içeri doğru bir adım atmış ve günler öncesinden fanusun içerisinde gördüğü annesini şimdi kırmızı kalın bir battaniyenin içersinde görmüştü. O gün ile tek aynı olan uyuyor olması iken Arem sıkıca tuttuğu Melodi'nin elini bırakıp hipnoz olmuş gibi annesinin baş ucuna ilerlemişti. Yanına geldiğinde titreyen dizlerini daha fazla kontrol edemeyip diz üstü yere çökmüştü. Melodi refleks olarak bir iki adım korku ile Arem'e yaklaştıktan sonra olduğu yerde durmuş ve ağlamamak için dudaklarını ısırmaya başlamıştı. Arem ellerini dizlerine üzerine koyduktan sonra kafasını eğmiş ve anın ilk hıçkırığını boş odaya bırakmıştı.

Göz yaşları belki uzun zaman sonra ilk kez bu kadar şiddetli akarken titreyen sesinin arasından " Ben geldim annem." demişti fazlası ile  yoğun özlem dolu bir şekilde. Dediği şeyden sonra ağlaması artarken her hıçkırığında omuzları sarsılmaya başlamıştı. Kafasını kaldırdıktan sonra göz yaşları içinde
" Ben." demiş ardından sesini bulmaya çalışmıştı. Burnunu çektikten sonra
" Özür dilerim." demişti. Ve kaldırdığı kafasını tekrar öne eğmişti. Bir kaç saniye durup burnunu koluna sildikten sonra annesinin battaniye üzerinde duran eline uzanmış  daha büyük ve nasırlaşmış eline annesinin küçük ve daha açık tenli olan elini almıştı. Bir eli ile tutarken diğer eli ile de üzerini okşayıp   " İstediğin gibi biri olamadım. Sen başarısı ile ünlü olan bir genç olmamı isterdin hep. Çevremizde ki kişilerin dönüp tekrar bakacağı birisi. Herkesin koruyucusu olmamı istemiştin." demişti.

Ardından yüksek sesle bir süre ağlayıp
" Annem ben yaptığım kötülükler ile ünlü olan bir genç oldum. Çevremdekiler benden korktuğu için kafaları yerde geziyorlar. Onlara zarar verdiğim için benden herkesi korudukları birine dönüştüm." demişti. Kafasını avuçları içerisinde duran annesinin eline yasladıktan sonra " Annem yalvarırım hayal kırıklığına uğrama. Yemin ederim onlar da bana çok kötü davrandılar. Yüzümdeki izler dışında vücuduma da bir sürü iz bıraktılar. Kötü olmak istemezdim ki ben. Yalvarırım beni yine o küçük çocuğu sevdiğin gibi sev. Yıllarca senin sevgine aç olarak büyüdüm. İzin ver sevgin ile dolup taşarak öleyim." demişti. Melodi ağladığını gizlemek için eli ile ağzını kapatırken Arem ayağa kalkıp önü hala annesine dönük iken eli ile Melodi'yi gösterip " Annem o beni yaralarım ile kabul etti. Senin karşına çıkmaya cesaretim yoktu. Bana dedi ki o senin annen ben seni sevmişken annen niye sevmesin. Ben kabul etmişken o niye kabul etmesin. Seversin değil mi? Kabul edersin beni değil mi? O küçük çocuğu sevdiğin gibi seversin değil mi?" demişti sesi titrerken.

Melodi daha fazla dayanamayıp tıpkı Arem gibi hıçkırarak ağlamaya başlamıştı. Arkasında duyduğu sesten sonra kafasını çevirdiğinde Nefes'i Giray'ın omzunda Arem'e bakarak ağlarken görmüştü. Diğerlerinin gözlerinin de kızardığını gördüğünde kalbinde hissettiği sızı ile kalbini tutmuş ve sakinleşmeye çalışmıştı. Carmen Melodi'nin yanına geldikten sonra ne kadar kendisi de kötü olsa da onu odadan dışarı çıkarmıştı. Melodi dışarı çıktığı an Carmen'e sarıldığında Carmen de beklemeden ona karşılık vermişti. Giray omzunda ağlayan kıza baktıktan sonra Carmen'e dönüp " İçeri geçelim." demişti anın duygusallığı ile sesi titrerken. Carmen küçük bir mırıldama ile onayladıktan sonra Melodi'den ayrılmış ve omuzlarından tutarak salona doğru yürümeye başlamıştı. Giray ise sıkıca tutuğu Nefes'in belini daha sıkı tutup " Gidelim." demiş ve daha on beş dakika önce ayılan kızı kucaklayıp içeri taşımıştı.

Melodi oturduğu kanapede bacaklarını bağdaş kurmuş ve ellerini kucağına koyduktan sonra donmuş gibi boşluğa bakmaya başlamıştı. Her zaman güçlü gördüğü, aşık olduğu kişi şuan darmadağın olmuştu. Sağlamlığından emin olduğu kule saniyeler içinde yerle bir olmuştu. Felix elindeki sürahi ile yanlarına geldikten sonra önce Nefesten başlayarak sırayla su vermişti. Herkesin sessizce durduğu uzun bir ardan sonra kapı sesi duyulduğunda merakla arkalarına bakmışlardı. Arem sendeleyerek içeri girdiğinde Melodi hızla ayağa kalkmış ve önce küçük bir iki adım sonrasında ise hızlıca yürüyerek Arem'e sarılmıştı. Arem başta tökezlese de hızlıca kendisini toparlamış ve boynuna sarılan kızı hem kolları hemde fazlaca büyük olan kanatları ile kendisine haps etmişti. Kafasını Melodi'nin boynuna gömdükten sonra az önce zar zor durdurduğu göz yaşları yeniden başlamış ve bu sefer annesinin yanında değil de sevdiği kızın huzur verici kokusunda göz yaşları dökmüştü.

Benim Meleğim ( Melez) Where stories live. Discover now