Benim Meleğim ( Melez)

25. Bölüm

İyi okumalar.❤️

Melodi oturduğu sıradan dizini sallamaya devam ederken Nefes ne yapacağını bilemez bir şekilde ona bakmaya devam etmişti. Saçlarını toplarladıktan sonra tamamen yönünü Melodi'ye dönmüş ve " Şimdi ne olacak? Eğer sevgili olursanız, bir ilişkiniz olursa kuralları hiçe saymış olursunuz. E bunun cezası vardı." demişti streslenirken. Melodi kafa sallayıp " Biliyorum. Onu sevdiğimi kabullenmek istiyorum ama  ne yapacağımı bilmiyorum." demişti. Çevresine baktığında Arem'i hala ortalıkta göremediğinde rahatlamış ve derin bir nefes vermişti. Nefes de ufflayarak karşılık verdiğinde Melodi kafasını sıraya koymuş ve kollarını kafasının üzerinde birleştirmişti.

Arem okulun bahçesine  hava almaya inmişti. Daha doğrusu Melodi'nin Nefes ile konuşmak istediğini fark edip bahane olarak hava almayı öne sürmüştü. Oturduğu yerden geriye doğru esnediğinde belinde duyduğu kütürtü ile rahat bir nefes vermişti. Sınıfın canıma doğru baktığında Nefes'in saçını karıştırdığını gördüğünde kendisi de saçlarını karıştırmış ve " Ulan baldız umarım bana destek çıkarsın." demişti kendi kendine. 

Nefes kafası karışık bir şekilde bir Melodi'ye bir Almila'ya bakmış ve
" Kabul et. Güçlü değil mi korur seni. Söylediğin kadarı ile farklı güçleri de var. Hangi birlektelik kolay oldu ki? " demişti düşüncelerini belirtirken. Melodi karmakarışık duygular beslediği gözleri ile ona baktıktan sonra " Beni korur. Ama ya kendini koruyamazsa. Ya ona bir şey olursa." demişti sonlara doğru sesi kısılırken. Nefes dudaklarını ısırırken
" Ya delirtme beni. Denemeden bilemezsin. Hem Wigen hoca da biliyor olayı onun eli kolu uzundur. Bir sorun çıkarsa yardım eder size." demişti ısrarcı bir şekilde. Melodi gözlerini kapatıp derin nefesler almaya çalışırken
" Bilmiyorum." diyerek iç çekmiş ve gözlerini ovmaya başlamıştı.

Almila yan taraftan onlara bakarken Nefes'e yaklaşmış ve " Zorlama kızı. Kafası karışık zaten. Sadece Arem'in iyi olmasını istiyor." demişti onu uyararak. Nefes sadece Almila ile konuşmaya dönüp " Evet ama böyle gitmez ki. Beraber uyuyorlar. Her zaman dip dibeler. Melodi'yi orta okul birden beri tanıyorum ben. Arem geldiğinden beri kız yetmiş yıla yetecek kadar gülücük saçtı etrafa. Zaten sevgili gibiler ikisi de birbirini seviyor. Sevgili olsalar da bir fark olacağını düşünmüyorum." demişti hızlı ve heyecanlı bir şekilde konuşurken. Almila üzgün bir şekilde Melodi'ye baktıktan sonra " Evet ama onu da anlaman gerek." demişti. Nefes derin bir nefes verdikten sonra kafa sallamış ve onaylamıştı. 

Zil çaldığında önce Arem içeri girmiş ardından da Wigen içeri girdiğinde sınıftakiler ayağa kalkmıştı. Wigen sınıftakilere oturmalarını söyledikten sonra başkana sınıfı saymasını istemiş ve kendisi de defteri doldurmuştu. Gelmeyen bir kaç kişiyi yazdıktan sonra yerinden kalkmış ve " Bugün sınıf niye sessiz." diye sormuştu. Sınıf başkanı öğretmen masasının yanından elindeki kalemi bırakmış ve " Hocam arka sıradan  iki kişi gelmedi bugün." diye açıklamış bir yandan da gülüşünü gizlemeye çalışmıştı. Başkanın açıklamasından sonra başka biri ayağa kalkıp " Bütün ses onlardan çıkıyormuş hocam." demişti. Wigen onlara güldükten sonra " O zaman yerinize geçin derse başlayalım." demişti.

Wigen tahtanın önüne geçerken ön sıralardan bir kız elini kaldırıp " Hocam ilk soruyu ben sorabilir miyim?" diye sormuştu. Wigen kıza baktıktan sonra
kafa sallayarak onaylamıştı. Kız yerden kalktıktan sonra " Meleklerimiz bizim yanımızda kalıyor hep. Evlenmiyorlar mı? " diye sorduğunda sınıftan biri atlayıp " Kendi melegine sorsana." diye sözünü kesmişti. Kız arkasına döndükten sonra " Hala 18 yaşındaydım. Yani sizin aksinize hala meleğimi seçemedim. Ve hala bir haftam var." demişti. Çocuk tam konuşmak için hazırlandığında Wigen kafasını sözünü kesen çocuğa çevirip susması gerektiğini söyledikten sonra
" Bana sorduğunuz bütün soruları meleklerinize de sorabilirsiniz. Fakat meleklerin de neden yaptıklarını bilmedikleri şeyler var. Şimdi kızımızın sorusunu cevaplayalım." demiş ve kıza daha yakın bir yere doğru ilerlemişti.