35. Bölüm

1.8K 138 7
                                    

İyi okumalar ❤️

Giray onların arkasından kapıyı kapattıktan sonra salona geçmiş ve hala ağlayan Nefes'e bakmıştı. Nefes onların geldiğini fark ettikten sonra Carmen'e dönüp " Neden onu tek bıraktınız? İyi değil mi?" diye sorduğunda Carmen'in de ağladığını fark etmesi ile Giray'a bakmış ve daha yüksek bir sesle " Melodi iyi değil mi?" demişti sesi titrerken.
Giray küçük bir baş haraketinden sonra
" Öncekinden daha iyi olduğu kesin. Sadece bayıldı." dediğinde Nefes gözlerini sıkıca kapatıp " Çektiği acı yüzünden bayıldı kesin." dedikten sonra Almila'ya dönüp ağlamaya devam etmişti. Giray Nefes ağladıkça kaşlarını daha çok çatıp " Sakin olacak mısın artık en azından baygınken acı çekmiyor." demiş ve oturduğu yerde biraz haraket etmişti.

Bir kaç saat sonrasında Melodi vücudunda ki ağrı ile gözlerini açtığında zihnine dolan şeyler ile yattığı yerde oturmuş ve kollarını bacaklarına sardıktan sonra kafasını dizlerinin üzerine koymuş ve göz yaşlarının akmasına izin vermişti. Vücudundaki ağrılardan ziyada sevdiği kişinin acı çekmesi ona daha büyük bir acı yaşatırken en sonunda gözlerinden akan yaş kesilmiş ve öylece boşluğa bakmaya başlamıştı. Bir kaç dakika sonra kapı açıldığında Almila açılan kapının kenarından kafasını uzatmıştı. Melodi uyanmış gördüğünde kapıyı tamamen açıp içeri girmiş ve Melodi'nin yanına oturup önüne gelen saçlarını geriye doğru yiterken şevkat dolu gözlerle ona bakıp " Gözlerin kızarmış ağlamaktan. Kuzum benim daha iyisin değil mi?" diye sorduğunda Melodi ağlamaktan şişmiş olan gözleri ile ona bakıp nerdeyse belli olmayacak kadar yavaş bir şekilde kafa sallamıştı.

Almila da aynı şekilde kafa salladıktan sonra " Diğerlerine haber vereyim. Onlar da çok endişeliler." dedikten sonra oturduğu yerden kalkıp odadan çıkmıştı. Kısa bir süre sonra Nefes oraya koşarak geldiğinde direk olarak Melodi'ye yönelmiş ve onu kolları arasına çekerek sarılmıştı. Nefes kısa bir süre önce durdurduğu göz yaşları tekrar akmaya başladığında geri çekilmiş ve Melodi'nin yüzünü avuçları içine almıştı. Carmen Melodi'nin yanına geldikten sonra omzunu tutmuş ve " Vücudun hala ağrıyor mu?" diye sormuştu. Melodi'nin gözleri daha çok dolarken kafa sallamış ve Nefes'e baktıktan sonra ona tekrar sarılmıştı. Bu sefer diğerinden kısa süren sarılma sonrası Felix de Melodi'nin yanına gelmiş ve oda kısa bir süre sarılıp tıpkı Carmen gibi Melodi'nin omzuna elini koymuş ve geri çekilmişti. Giray derin bir nefes aldıktan sonra " Biran önce onu bulmamız gerek. Carmen Melodi'ye yemeğini getir enerji toplaması gerek. Üstelik sende bir şeyler yap. Bugün saray hakkında ki şeyleri anlatalım. Giriş çıkışları orda ne zaman ne yapacaklarını zaten bugün dışında iki gün sonra gidecekler. Hızlı olmalıyız." dediğinde Carmen onaylayıp odadan çıkmış ve Melodi'nin enerji toplaması için yaptığı yemeği getirmeye gitmişti.

Beş dakika sonra elinde bir tepsi ile geldiğinde Melodi'nin önüne koymuş ve yemesini beklemişti. O sırada Giray Felix ve Almila odadan çıktığında yanında sadece Nefes ve Carmen kalmıştı. Melodi itiraz etmeden yemeğini yerken Carmen kendi odasında ki bir kaç şeyi düzenlemiş ve tekrar Melodi'nin yanına gelmişti. Melodi bitirdiği yemekleri tepsi ile ileri doğru yittikten sonra onlara dönmüş ve " Gidelim hadi. Sarayı öğrenmemiz gerek." dediğinde Nefes Melodi'nin kucağındaki tabağı almıştı. Carmen Melodi'ye baktıktan sonra
" Daha yeni uyandın. Biraz dinlenmen daha iyi olabilir." diye uyardığında Melodi kafa sallayıp " İstemiyorum. İyiyim ben." demiş ve yataktan destek alarak ayağa kalkmaya çalışmıştı.

Ayaklarını yere koyduğunda sendelemesi ile Nefes koluna girmiş ve " Tamam. Dikkatli ol. Yavaş yavaş gidelim." demiş ve onu yürütmeye başlamıştı. Melodi ona küçük bir gülümseme sunduktan sonra kapıya doğru ilerlemiş ve dışarı çıkmıştı. Giray koridordan onların geldiğini gördüğünde direk olarak onlara bakmıştı. Felix ise ayağa kalkıp Nefes'in Melodi'yi yürütmesinde yardım edip salondaki orda sehpaya en yakın koltuğa oturmasında yardım etmişti. Nefes de Melodi'nin yanına oturduktan sonra Giray'a bakmış ve gözlerini tekrar Melodi'ye çevirmişti. Giray Felix'e bakıp
" Kağıtları getir kalem de getir." dedikten sonra oturduğu kanapeyi masaya doğru çekmişti. Felix kısa bir süre içinde döndüğünde onun elindekileri alıp sehpaya koymuştu. Kâğıtları gözden geçirdikten sonra birini almış ve ortaya açtıktan sonra " Bakın şimdi. Bu sizin en çok duracağınız yer salon. Yani kralın yanı. Onun huzuruna çıkmak isteyenler,bir iki düzine asker ve kralın eşi burda durur. Eşi o kadar gelmez o sadece önemli şeylerde temsili olarak gelir. Onu göreceğinizi bile sanmıyorum." dedikten sonra nefes almış ve " Bu katta toplam 40 tane asker durur. Onyedisi sağda onyedisi solda altı tanesi kapının önünde durur. Kralın önünde bir masa olur çoğunlukla orda kendince düzeni sağlamak için yaptığı şeyleri düzenler. Yazar çizer. O sırada kafasınızı aşağı doğru eğmeniz gerek." dedikten sonra önündeki kağıdı onlara doğru uzatmış ve başka bir kağıt aldıktan sonra onu da sehpanın üzerine açtıktan sonra " Bakın bu da sizin kalacağınız yer iki çıkışı var. Birisi en kısa yoldan salona geçer. Diğeri ise saraydaki diğer işleri yapmak için ayarlanan kısma geçer. O kısımda yemek temizlik falan filan olur. Onların düzeni için orda durursunuz. Sizin kalacağınız odada toplam altmış tane küçük oda var. İkişer bazen üçerli olarak kalınıyor. Size orda aynı kıyafetten on yirmi tane verecekler. Değişik bir şey giyemezsiniz. Zaten size bunu orda da anlatırlar." dedikten sonra kağıda bakmış ve anlatamadığı bir yer kaldımı kontrol ettikten sonra diğer kağıda geçmişti.

Benim Meleğim ( Melez) Where stories live. Discover now