26. Bölüm

2.5K 166 17
                                    

İyi okumalar ❤️

Melodi'ye gerçekten onu sevdiğini söyledin mi? demişti Almila endişeli bir  şekilde Arem'e bakarken. Arem aniden gelen soru ile şaşırsa da umursamayıp
" Evet." demekle yetinmişti. Almila ellerini gözlerine siper ettiktten sonra kafasını sallamış ve " Nasıl böyle bir şey yaparsın? Kuralları boşuna mı koydular. Nasıl devam edeceksiniz?" diye isyan etmişti. Arem sinirlendiğini hissetmeye başladığında bir adım yaklaşıp " O siktigim kuralları umrumda değil. Benim yaptığım şeyler de senin umrumda olmamalı." demişti dişlerini sıkarken. Almila kısa bir süre korksa da kendisini toparlayıp " Sen kendini koruyabilirsin peki Melodi'ye ne olacak? Onun hiçbir gücü yok. İnsanların bizden daha dayanıksız olduğunu bilmiyor musun?" demişti uyarılarına devam ederken.

Arem Almila'ya biraz daha yaklaşıp bir parmağı ile onu omzundan yiterken
" Ben onu koruyabilirim." demişti hece hece. Hala kendisini ona göstermediği için  Almila Arem'in nefes alışlarını hissedince titremişti. Arem geri çekildikten sonra " Yaptığım şeylere karışma. Onu koruyabilirim ve koruyorum da." demiş ve Melodi'nin yanına geri dönmüştü. Melodi sinirle yanına gelen Arem'e baktıktan sonra kaşlarını çatıp " Sorun ne?" diye sormuştu. Arem omuz silkip " Bir şey yok. Sadece karışmaması gereken kişiler burnunu işime sokuyor." demişti. Melodi elini Arem'in omzuna koyup " Sakin ol sinirden yanıyorsun resmen." demişti. Arem sakin olamayacağını bilse de kafa sallamış ve " Tamam sakinim." demişti.

Melodi uzanıp Arem'in saçlarını karıştırdıktan sonra gülümsemiş ve defterindeki eksiklere bakmaya başlamıştı. Nefes de Melodi'nin defterine baktıktan sonra " Defterin çok eksik. Her şeyi yazıyorsun sanıyordum?" demişti birazcık şaşkın bir şekilde. Melodi göz devirdikten sonra " Yazıyorum da matematik defterim hep eksik oluyor. Seninki tam mı?" diyerek kafasını onun defterine çevirmişti. Nefes hızla kafa sallamış ve " Tam sadece bugün yazdığımız bir kaç soru eksik onu da başkandan alacağım." diyerek kafasını çevirmiş ve başkanı aramıştı. Başkanı sınıfta göremeyince tekrar önüne dönmüş ve " Ders içinde yazarım. Sende bugün eve götürüp tamamlarsın olur mu?" diye sorduğunda Melodi kafa sallayarak onaylamış ve gözlerini ovuşturmuştu.

Ders zili çalması ile Nefes yerinden kalkıp daha az önce kapıdan içeri giren başkanın yanına gitmiş ve defterini istemişti. Sınıf başkanı kendi defterini kontrol ettikten sonra Nefes'e vermiş ve kendisi de öğretmenler masasının oraya gitmişti. Nefes eksik bir kaç soruyu yazarken Arem defterde gözün takılan şey ile kaşlarını çatmıştı. Diğerleri fark etmeden deftere yaklaştığında az önce gördüğü şeyi bulamamış ve geri çekilmişti. Arem önüne döndükten sonra öğretmenler masasının oraya doğru bakmıştı. Başkanın kendisine baktığını gördüğünde önce kaşlarını çatmış ve
" İmkansız." diye düşünmüştü. Melodi dışında diğer insanların kendisini görmesi imkansızdı. Şuan kendisini diğer meleklere bile göstermiyorken onun görmesi olasılıklar arasında bile yoktu.

Arem fazla kafasına takmadan Melodi'ye dönmüş ve " Sıkıldım." demişti. Melodi ona baktığında kafa sallamış ve " Bende ama daha iki saatimiz var. Aslında sen bana bağlı değilsin. İstediğin yere gidebilirsin." dediğinde Arem kaşlarını çatmış ve " Seni burda tek mi bırakayım?" demişti. Melodi ona güldükten sonra " Sorun olacak bir şey değil. Çıkışta geri gelirsin." demişti. Arem biraz düşündükten sonra " Olabilir aslında ama hala seni tek bırakmak istemiyorum." diye kararsız bir şekilde kafasını kaşıdığında Melodi ona gülüp
" Git hadi hem bir şey olmaz merak etme." demişti ısrarla. Arem kararsız kalsa da en sonunda onaylamış ve
" Fazla uzaklaşmam. Bir şey olursa hissederdim zaten ama sen yine de dikkat et." demişti iyice tembihlerken.

Melodi kafa salladığında Arem yerinden kalkmış ve kapıya doğru yürümeye başlamıştı. İzlenildigini hissettiğinde arkasını dönmüş ve sınıfı kolaçan etmişti. Gözleri başkanda takıldığında kaşlarını çatmış ve " Ne yapmaya çalışıyorsun?" diye kendi kendine konuşmuştu. Ardından daha fazla durmayıp sınıftan hızla çıkmıştı. Okuldan çıktığında bir kaç kez kanatlarını esnetmiş ve gökyüzüne doğru yükselmişti. Havanın soğukluğunu umursamadan daha da yukarı çıktığında şehri kuş bakışı izlemeye başlamıştı. Biraz daha uçtuktan sonra gördüğü en yüksek binaya doğru ilerlemiş ve çatısına inmişti. Çevreyi izlemeyi bırakıp çatıya uzandığında havanın soğukluğunu yeni yeni hissetmeye başlamıştı. 

Benim Meleğim ( Melez) Where stories live. Discover now