16.Bölüm

3.8K 164 71
                                    




Multimedyadaki şarkıyla birlikte okuyun lütfen..





-: Elbette. Onun ismi Daemondu. Daemon Addis.

Olduğum yerde donakalmış, sesli bir şekilde yutkunmuştum. Bu? Bu nasıl olabilirdi? O resimdeki çocuk nasıl Daemon olabilirdi? Biz daha önce nasıl karşılaşmış olabilirdik?

Konuşmak istiyor, haykırmak istiyordum içimdekileri. Haykırışlarım büyümüştü içimde, patlamak üzereydi. Bir bomba misali. Etrafındaki her şeyi de beraberinde götürecek olan bir bomba.

Nefessiz kalmıştım, bunu hissedebiliyordum. Yere çökmüştüm, ellerimi yumruk yapıp akciğerlerime vurmaya başladım. Bayan Cyrus ise orada bulunan çalışanlardan su istedi ve benimle birlikte diz çöktü. Cebinden çıkarttığı ıslak mendil ile ensemi ve alnımı sildi. Suyu getirmiş olan çalışanlar suyu Bayan Cyrus'a uzattı ve Bayan Cyrus'ta suyu bana içirdi. Bir dikişte bütün suyu içmiş, sesli bir şekilde öksürmeye başlamıştım. Bayan Cyrus ise sırtıma birkaç kez vurup beni sakinleştirmeye çalıştı. İyice sakinleştikten sonra derin nefesler alıp verdim. Bayan Cyrus ise derin bir oh çekip dudaklarını araladı ve

C: Anthony? Oğlum iyi misin?

Bayan Cyrus'un bu sorusu karşısında derin bir nefes alıp vereceğim cevabı düşündüm. Yaşadıklarımı ona anlatamazdım çünkü. Daemon'dan haberi olmamalıydı. Ya da Daemon'dan haberi vardı? Öğrenmek zorundaydım. Onun geçmişini öğrenmek zorundaydım. Derin bir nefes daha aldım ve dudaklarımı aralayarak

A: İyiyim efendim. Sadece astım'ım var hepsi bu. İyiyim şimdi. Bu? Bu resimdeki çocuk. Ondan biraz bahseder misiniz lütfen?

Derin bir oh çekti Bayan Cyrus. Oldukça rahatlamış görünüyordu. Derin bir nefes aldıktan sonra dudaklarını araladı ve

C: İstersen odama geçelim tatlım. Malum, ben yaşlı bir kadınım.

Der demez önce o, arkada ben yavaş adımlarla yürümeye başlamıştık. Attığım her bir adımda biraz daha fazla yaklaşıyordum gerçeğe. Korkuyordum aslında, nasıl bir gerçekle ve nasıl bir Daemon'la karşılaşacağımı bilmiyordum. Daemon'ın başka bir yönünü öğrenecektim belki de. Acaba buna hazır mıydım? Gerçi bu soruyu sormamın bile bir anlamı yoktu, gülümsemeye başladım. Hazırdım çünkü. Hemde en başından beri, onu tanıdığım ilk andan beri, ona aşık olduğum ilk andan beri.

Siyah ve kahve tonlarının hakim olduğu geniş bir odanın içine girdik. Büyük oval bir masa, karşısında iki tane siyah deri koltuk bulunan, oldukça sade ve klasik bir odaydı. Oval masanın arkasına yavaş bir şekilde oturan Bayan Cyrus, eliyle karşısındaki deri koltuğa oturmamı işaret etti. Karşısındaki deri koltuğa oturduktan sonra, masanın alt kısmında bulunan çekmeceye benzer bir yeri açtı ve içinden birkaç dosya çıkarak o dosyaları inceledi. Daha sonra dosyaları bana uzattı ve derin bir nefes alarak konuşmaya başladı.

C: Duyacağın şeyler hoşuna gitmeyebilir Anthony. Yine de duymaya hazır mısın?

O an yapabildiğin en samimi gülüşümü kullanarak Bayan Cyrus'a gülümsedim. Dudaklarımı aralayarak

A: Evet. Bayan Cyrus. Hazırım.

Flashback

Alexander Addis ile Charlotte Pevensie, 17. Yüzyıldan günümüze kadar var olan, iki düşman klanın tek varisleriydiler. Büyükleri sürekli üstünlük mücadelesi içinde iken bu iki kişi birbirlerini gördükleri ilk anda birbirlerine sırılsıklam aşık olup, evlenmek istemişler, fakat iki klanın büyükleri bu evliliğe karşı çıkmış ve aralarında iç savaş başlamış. Alexander ve Charlotte çareyi birlikte olmakta bulmuş. İkisi birlikte olduktan sonra İki klanın arasındaki iç savaş giderek büyümüş ve klanın büyükleri tek çarenin Alexander'ın başka bir kadınla evlenmesine ve Charlotte'nin ise çocuk doğana kadar mahzen gibi bir yerde kapalı tutulmasına çocuk doğunca ise çocuğun infaz edilmesine karar vermişler. Aleaxder ve Charlotte her ne kadar karşı çıkmaya çalışsalar da karşı çıkamamış, kaderlerine boyun eğmek zorunda kalmışlardı sadece.

SENİ BIRAKMAYACAĞIM 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin