"Geç kaldıracağımdan emin olmak istiyorum o zaman."

Ufak parmaklarını Hyunjin'in inceden çıkıntılı karın kaslarına yerleştirmiş, gerek ileri ve geri, gerekse dairesel hareketlerle sürtünmeye devam etmişti Yongbok. Hyunjin ise parmaklarını beyaz baldırlarına sürterken yastığa gömülmüştü.

"Ihm-mmh... Artık içimde olsun istiyorum."

Hyunjin'in üzerinden çıkmış, kendi iç çamaşırını çıkarırken Hyunjin de belini kaldırarak iç çamaşırını çıkarmıştı. Yongbok, yeniden Hyunjin'in kucağında konum alırken Hyunjin iri gözleriyle bakmıştı.

"Dur- Kuru kuru gireme-"

Çok geçti, Yongbok hepsini içine alırken Hyunjin yanma hissiyle belini yukarı kaldırmış, Yongbok'u da havaya kaldırmıştı. Yumuk gözleri ve kastığı mimikleri normale dönerken gözleri yaşlı kucağındaki bedeni görmüştü. Hareket edemiyordu.

"H-Hyunjin..."

Yongbok, için yandığını hatta belinden aşağısını felç olmuş gibi hissediyordu. Çığlık bile atamamış ve hepsi boğazında dizilmiş gibiydi. Hareketsizce kucağında dururken Hyunjin içinden çıkmadan küçük bedeni altına almış ve yavaşça içinden çıkmıştı. Gözleri yaşlı küçük bedene bakarken parmaklarıyla göz yaşlarını silmişti.

"Tamam... Halledeceğiz şimdi."

Yongbok başını aşağı yukarı sallamakla yetinmişti. Hyunjin az önce gözlerini sildiği parmaklarından işaret ve orta parmağını Yongbok'un ağzının içine doğru ittirmişti. Yongbok tuzlu tadı hissettiğinde garip bir şekilde iyi hissetmişti. Gözlerini yummuş, Hyunjin'in parmaklarını emerken gittikçe ağzının suyunun arttığını hissediyordu.

"İşte böyle güzelliğim."

Hyunjin, ıslandığı parmaklarını geri çekerken avuç içine tükürmüş ve kendini çekmeye başlamıştı. Yeterince ıslanlığına emin olurken kollarını Yongbok'un başının iki yanına sabitlemişti. Eğilip ıslak dudaklarından kısa bir öpücük çalmıştı.

"O kadar da acelemiz yoktu."

Yongbok içinin yeniden dolduğunu hissettiğinde acı yerine tatlı bir zevk almıştı. Hyunjin cidden Yongbok'a çok yumuşak yaklaşıyordu. Yongbok, bacaklarını Hyunjin'in beline sarmış ve kendine ittirirken burnunu çekerek söze girmişti.

"Daha sert, olamaz mısın?"

Hyunjin, küçük bedenin içinde vuruşlar yaparken gülümseyerek başını sağa sola olumsuz anlamda sallamıştı.

"Hayır."

Yongbok'u üzmek istemiyordu. Üzülmesine neden olan kişi olmak istemiyordu. (Y/N: ah be huyuncinim biz de üzülmek istemiyoruz ama her istemediğimiz burnumuzun dibinde bitio)

"Çok canın yanar."

Yongbok'un motivasyonu düşmüştü. O hep sert severdi. Hyunjin'in özenli olması onu güzel hissettirse de Venom'la yaptıklarını flörtüyle de yapmak istiyordu.

(Y/N: Hyunjin hard sevmiyor, Venom olarak müşterileri sürekli yaptığı için ona haliyle çekici gelmiyor.)

Hyunjin, içinde hızlanırken tatlı bezeyi bulduğunda Yongbok'un nefesi kesilmişti. Hyunjin, gülümsemiş ve altındaki küçük bedenin yanağına dudaklarını bastırmıştı.

"Onu buldum."

Yongbok sıralı iniltileri ile beraber parmakları kendi ufaklığına gidip çekmeye başlamıştı. Hyunjin, onun hassas noktasını çok kolay buluyordu. İkilinin dudakları yeniden buluştuğunda ise Hyunjin geleceğini anlamıştı ki kaşları çatılmıştı. Lakin karnında hissettiği ıslaklıkla Yongbok çoktan gelmişti ile. Hyunjin emdiği dudaklarından kopup karınına bakmıştı.

No Strings Attached (Hyunlix) ✔️Where stories live. Discover now