12

4.2K 198 76
                                    


Birkaç kağıt parçası insanları nasıl da değiştiriyordu. Hocalar ve müdür de o birkaç kağıt parçasını elde edince bir avuç köpeğe dönüşüyorlardı.
Onlar da biliyordu Arda'nın zorbam olduğunu. Bile bile gönderiyordu o tarihçi de.

Arda'dan korkmuyordum ama yapacakları biraz bile olsa korkutuyordu beni. Kimse karışmıyordu yaptıklarına, tek kelime bile etmiyorlardı ki kötü olan buydu zaten.

"Şu aptal hayvan bile umursamıyor seni ama hala oturmuş onunla mı konuşamaya çalışıyorsun?" dedi. Hayvanlar aptal değildir, onları aptal olarak gören insanlar asıl aptallardır.
"Beni sinirlendirmeye mi çalışıyorsun?" umursamadım.

Derin bir nefes verdi. Onu gerçekten sinirlendirdim mi? Sadece yalnız kalmak istiyordum aslında.

"Dediklerim çok mu canını yaktı?" gözlerimi sıkıca yumdum "Melih, söylediklerimi ve yaptıklarımı hakkediyorsun." dedi. Bu dediği bardağı taşıran son damlaydı.

"Ne saçmalıyorsun lan? Neyi hakediyorum ben Arda? Yeterince canım yandı benim. Yeter artık." gözlerim yine dolmaya başladı "Bende insanım. Ve bu yapılanları hiçbir insan haketmiyor." dedikten sonra o sadece güldü.

"Bugün beni fazlasıyla eğlendiriyorsun. Sınıfa gel, boş yapma." dedi ve gitti.

Delirmek üzereydim. Neyi hakediyorum lan ben, neyi? Saçlarıma ellerimle işkence ettim. Sakinleşmeye çalışıyordum ama her şey üstüme geliyordu. Nefes alamıyordum. Yavaş yavaş nefes alıp vermeye çalıştım. Eğer üzülürsem, ağlarsam sadece kendimi yıpratırım. Ayağa kalkıp hızlı adımlarla tuvalete ilerledim.

...

Tuvalete girdiğimde içeride kimse olmaması sebebiyle şükrettim. Lavabonun önüne gelip yüzümü soğuk suyla yıkadım. Hala nefes alışverişim düzelmemişti. Sakin olamıyordum. Lanet olsun her şey gibi bunu da başaramıyordum. Kafamı kaldırıp aynadaki kişiye baktım. Gerçekten acınası bir ibneden başka biri yoktu orada. Var olmamalıydım. Oksijen israfından başka bir şey değilim.

O anda irkilmeme neden olacak bir ses duydum. "Melih, bence sen büyüyünce çok iyi bir doktor olacaksın."
Sesin sahibini gözlerimle aradım. "Anne?"
Yoktu. Kabinlere girmeye karar verdim ve çabucak aradım onu. Yoktu. Ayaklarımın kaldıramadığı bu yükü duvara yaslanarak azaltmaya çalıştım.

Sakinleşmeye başladım o an. Nedeni nedir bilinemez ama annemin sesini duyduğum an gerçekten ilaç gibi geliyordu bana ve beni sakinleştiriyordu. Nefesim yavaş yavaş düzeliyordu. O an anladım ki beynim sakinleşmem için bana bir oyun oynamıştı. Beynimin bana oynadığı oyunlardan her ne kadar lehime olsa bile nefret ediyordum.

Başım dönüyordu. Doğrulup tuvalet kapısına doğru ilerledim.

...

Sınıf kapısını çaldım ve içeri girdiğim gibi zil çaldı.
Tarihçi eşyalarını toplarken aynı zamanda laf atıp sınıftan çıktı.
Eşyalarımı toplayıp hızla sınıftan çıktım.

ㅤㅤㅤ
ㅤㅤㅤ
ㅤㅤㅤ
ㅤㅤㅤ

Bu bölüm içime sinmedi ama olsundu

ZorbardaWhere stories live. Discover now