4

5.6K 292 141
                                    


"Aah!" Emre'nin vurmasıyla acıyla inlemiştim.

Okul çıkışında bir alanda Emre ve arkadaşları tarafından köşeye sıkıştırılmıştım. Nedeni Emre'nin sevgilisinin Selin olmasıydı ve söylediklerim yüzünden şuan darp ediliyordum.

"Sana ne lan kızdan? Neymiş hızı 120 kilometreymiş, yavaş olması gerek oymuş. İbne seni." dedi Emre. Bunları söylerken vurmaya devam ediyordu.

Emre "Bir daha tek kelime et, bak seni nasıl sikiyo-" diyecekti ki, birisi "Noluyo burda amına koyim?" diye sözünü kesti. Bu ses... Arda'nın sesiydi.

"Bende seni bekliyordum piç kurusu!" dedi Emre.
"Lan düzgün konuş." diye karşı çıktı Mert.
"Konuşmazsam nolur göt?"
"Bak noluyormuş." diyip kafayı geçirdi Mert.

Onlar birbirine girerken ben kendine gelmeye çalışıyordum. Beni yarım saattir dövüyordu şerefsizler.

"Aah siktir!" diye bağırdı Emre.
Arda, Emre'nin elini bükerek diz çökmesini sağlamıştı. Şuan Arda'ya baktığımda gerçekten karizmatik duruyordu. Yine de ne olursa olsun o benim zorbamdı.

"İkinizde orospunun tekisiniz ve nasıl olduysa birbirinizi bulmuşsunuz. Ayrıca..." diye devam etti "Melih dediğinde haklıydı." diyince duyduklarına inanamadım. Bu aralar çok fazla şok oluyordum ama en büyük şoku burada yaşamıştım.

"Selin, sevgilisi olmasına rağmen diğer erkeklere yavşayacak kadar karaktersiz, sende karaktersiz biriyle sevgili olacak kadar gerizekalısın." dedi. Bu sözcükleri içindeki tüm nefretiyle söylüyordu Emre'nin yüzüne. Bir anda nasıl bu kadar nefret dolu olmuştu anlamamıştım ama anlamakta istemiyordum.

Emre iyice can çekişmeye başlayınca Arda elini bıraktı. "Toz olun, gözüm görmesin sizi." bunu söylemesiyle resmen yok oldular.

Ben ise bunlar olurken yerdeydim. Onlara bakmıyordum, bakmakta istemiyordum. Onlardan ne olursa olsun gerçekten nefret ediyordum. Saf nefreti barındırıyordum içimde.

"Bence gidelim geç kalıyoruz." dedi Cihangir.
"Olur." diye onayladı Arda ve gittiler.

Bana yapılan işkenceye devam edeceklerini falan düşünmüştüm ancak Cihangir yine kurtarmıştı beni.

Belli etmemeye çalışsa bile Cihangir bana acı çektirmek istemiyordu, bunu görebiliyordum. Buna rağmen o da yardım ediyordu canımı yakmalarına. Bazen de sadece izliyordu bu acınası ibneyi.

Derin bir iç çektim. Yorulmuştum, hemde çok yorulmuştum. Sadece mutlu olmak istiyordum lakin onu bile elde edemiyordum. Kimse yoktu... Bana yardım edebilecek, mutlu edebilecek hiç kimse yoktu. Yapayalnızdım bu dünyada.

Yıllar önce o bok kafalı annemi öldürdükten sonra intihar etmişti. Ben daha beş yaşındayken yapayalnız bırakmıştı beni. O dünyada en çok nefret ettiğim ilk kişiydi. Beş yaşında masum bir çocuk nasıl birinden nefret edebilirdi? Nasıl keşke beni de öldürseydin diye gecelerce ağlayabilirdi? Nasıl bir vicdansız yapabilirdi? O yaptı. Özbabam yaptı bunları.

Zaten ölüyordum, düşüncelerim beni daha da öldürüyordu. Gözümden bir yaş intihar etti. Derken bir tane daha, bir tane daha, bir tane daha ve binlercesi art arda sıralandı. Hıçkırmaya da başlamıştım. Yaralarım sızlıyordu ama bu kalbimdeki yaraların yanında bir hiçti. Orada hıçkıra hıçkıra acıyla ağlamıştım.

ㅤㅤㅤ
ㅤㅤㅤ
ㅤㅤㅤ

Emre'lerden nefret ediyorum.

Zaten Melih'e zorbalık ediyorlardı birde bu şerefsiz, namussuz, haysiyetsiz, hadsiz çıktı karşımıza (yazar benim ama bende sövebilirim dimi????)

Bu arada evet; Bu hikayedeki bölümler çok uzun, hepsini okumanız yıllarınızı alabilir :>
(Eskiden yazmıştım ve gecenin köründe yazdığım için böyle oldu birazcıkk)

ZorbardaWhere stories live. Discover now