KALBİM SENİNLE

13.Bölüm Part-2

"Size çok önemli bir soru sormak istiyorum dük hazretleri."

Christian bacak bacak üstüne atarak rahat bir tavırla "Ne demek sorabilirsin. Bana soru sormana izin veriyorum." Dedi ve yapmacık bir ifadeyle gülümsedi.

"Beni sinirlendirmekten zevk mi alıyorsun? Bu soruyu sana tüm samimiyetimle soruyorum."

Christian o an düşünür gibi yaptı. Ardından ciddi bir ifadeye bürünmeye çalıştı fakat bakışlarındaki muziplik kaybolmadığından pekte başarılı olamadı.

"Zevk almıyorum. Zevk aldığım çok daha değişik şeyler var. Eğer ilgilenirsen sana gösterebilirim."

Cassandra iğrendiğini belli edercesine yüzünü buruşturdu. Bir erkeğin her hareketi ve lafı cinsellik içerir mi? İşte bu önemli sorusunun cevabı yatağında uzanmış pişmiş kelle gibi sırıtarak ona bakıyordu.

"Zevk aldığın şeylerle ilgilenmiyorum. Hatta seninle ilgisi olan hiçbir şeyle ilgilenmiyorum. Umarım açık olmuşumdur. Ayrıca neden bana iyi davrandığını ve sürekli aptal gibi sırıttığını sorabilir miyim?"

Christian yataktan hızlıca kalktıktan sonra pencereden dışarı baktı. Bond caddesindeki insanları gözlemlerken bir süre sessiz kaldı. At arabalarının çıkardığı seslere yoğunlaşarak düşünceli bir ruh haline büründü. Cassandra sorusuna bir cevap alabilme ümidiyle onu incelerken kocasının ne kadar yakışıklı olduğunu farketti. Daha doğrusu bunu onu ilk gördüğü an farketmişti fakat o zamanlar daha gençti. Şimdi ise yaşının verdiği olgunlukla daha seksi ve erkeksi görünüyordu.

Omuzlarının genişliğine baktığında dudaklarını ısırmaktan kendini alamadı. Bu adam kesinlikle kadınların tapması için yaratılmış bir meleğe benziyordu. Tabi görünüşü insanda bu tarz duygular uyandırsada içinde kocaman bir pisliğin yattığını bilmek onunla ilgili bütün iyi düşüncelerini gölgeliyordu.

Christian pencereden dışarı bakmaya bir son vererek arkasını döndü. Kalçasını pencerenin pervazına yasladıktan sonra kollarını göğsünde birleştirdi.

"Aslında böyle davranmamın sebebini tahmin etmek çokta zor bir şey değil. Seni Fransa'dan buraya kadar süreklememin sebebini biliyorsun. On yıldır birbirimizi görmüyoruz iki yabancı olarak bu evin içinde yaşamak istemiyorum. Ve beni eskisi gibi çekici bulduğunu biliyorum sadece daha çekici bulman için sana kur yapıyoum. Sonuçta bir çocuk istiyorum Ve bu çocuğun olması için bir takım şeylerin yapılması gerekiyor. Bunun için seni hazırlamaya çalışıyorum." Dedi niyetini açık bir şekilde anlatarak.

Cassandra kocasını ilk defa alkışlamak istedi. Bu kadar dürüst olması onda gözyaşlarına boğulma hissi yaratıyordu.

"Seni çekici bulduğumu düşünmen hayal dünyasında yaşadığını gösterir. Seni erkek bir köpeğin dişi bir kediyi çekici bulduğu kadar çekici bulduğumu söylemek istedim." Dediğinde Christian yüksek sesle kahkaha attı. Cassandra ilk defa onu kahkaha atarken gördüğü için sanki çok nadir rastlanan bir doğa olayını izlermiş gibi kocasına dikkatle bakmaktan kendini alamadı. Eğer beyni ona bir oyun oynamıyorsa kocası az önce kahkaha atmıştı. Hemde içten gelen samimi bir şekilde atılan kahkahaydı.

Cassandra şaşkınlıktıktan kafasını suyun içine sokup çıkardı.

"Gerçekten fazlasıyla komik bir espri olduğunu belirtmek istedim." Dedi Christian  kahkahalarının arasından.

Cassandra gözlerini devirdi. Bu adamın işine gelmediği zamanlarda söylediği şeyleri espri diye algılaması sinirlerini bozmaya başlamıştı. Aslında Christian'ın bu taktiğinin hoşuna gittiğini itiraf edebilirdi. İşine gelmediği şeyleri ya anlamamazlıktan gelirdi ya da sanki karşısında ki insan espri yapmış gibi yapmacık bir şekilde zoraki olarak gülümserdi. Tabi gülümsemeleri hep yarım kalırdı.