Bölüm 37

1.7K 93 99
                                    

Oflaz

Hazal'ın uyuma ihtimaline karşı anahtarla kapıyı açarak eve girdim. Sahilde geçirdiğim saatelerden sonra sonunda evime gelmiştim. Her şey istediğim gibiydi işte sevdiğim kadınla kavuşmuş, evlenmiştim. Mis gibi patlıcan musakka kokuyordu ev, salondaki masa da  bunu doğruluyordu. Koltukta üzerinde ince bir battaniye ile yatıyordu Hazal. Üstüne gecelik giymiş hazırladığı masada mum yakmıştı. Ona bir saate evde olacağımı söyleyip saatlerce ortadan kaybolmuştum.

Mumlara teker teker üfleyip Hazal'ın yanına yavaşça oturdum. Güzel yüzünde göz gezdirdim. Her gece uyanıp izlediğim güzel yüzüne... Saçlarını rahatsız etmesin diye yüzünden çektim. Dudaklarımı alnına yasladım yavaşça.

Karım olmuştu, günlerdir yaşadığımız her saniye dolu dolu, aşktan çıldırmamıza sebep olacak kadar güzelken şimdi aramıza bir yıldırım düşmüştü ve ben ona dokunmaya bile ürkek yaklaşıyordum.

Anneniz sevdiğiniz kadının kardeşinin ölümüne sebep oluyor, sevdiğiniz kadın gözlerinizin içine her baktığında ablasının cenazesini mi görür yoksa aşık olduğu kocasını mı?

"Şapşal" dedi uykulu sesiyle. "Neredeydin sen?" Gözlerini henüz açmamıştı. Kelimeler boğazıma dizildi sanki.

"Burada uyumuşsun." Kollarımın birini beline birini bacaklarına sardım.

"Seni bekledim" dedi mırıldanırken. Yavaşça uyanıyordu. "Neden bu kadar geç geldin, kaç kere aradım seni."

"Telefonumun şarjı bitmiş." Hayır, kapatmıştım.

Uykulu hâlinden mütevellik güçsüz bir şekilde eliyle omzuma vurduğunda bedenini yatağa yatırdım. "Çok korktum, bir şey oldu diye."

"Buradayım" dedim saçlarını kulağının arkasına iterken. "Ve hiçbir şey olmadı." Ellerini gömleğime doğru uzattı.

"Gel hadi yatağımıza." Ellerini yavaşça üzerimden uzaklaştırdım.

"Çok uykun var, uyu hadi."

"Uykumuzda da sevişiyoruz, gel hadi aç uykumu. Sana sinirliyim ama." Gözlerim doldu. O kadar güzeldi ki, o kadar baştan çıkarıcıydı ki karıma dokunamamak kalbime ince bir sızı yerleştirmişti. Ablasının ölümünü annenizin gerçekleştirdiğini öğrendikten sonra emin olun öyle rahat bir şekilde dokunamazdınız.

"Hadi uyu Hazal." Yavaşça saçlarını okşarken pikeyi üzerine serdim. Tekrar salona gittiğimde buruk bir gülümsemeyle yaptığı patlıcan musakkaya baktım. Kim bilir ne kadar lezzetliydi, kim bilir yemek soğurken ve beni beklerken ne kadar telaşlanmıştı.

Oraları topladıktan sonra üzerimi değiştirip Hazal'ın yanına uzandım. Hissetmiş olacak ki bana doğru dönüp kolunu üzerime sardı. Sarılmadan uyuyamadığını her gece bana sarılmasından anlıyordum. Özenerek giydiği gecelik öyle yakışmıştı ki vücuduna.

"Gecelik çok yakışmış, patlıcan musakka da çok güzeldi" dedim kulağına fısıldayarak.

"Nasıl, geceliğim?" Hafifçe güldüm.

"Çok güzel." Elimi tutup karnından göğsünün bitişine kadar sürttü.

"İpek kumaş, güzel mi?" Elimi göğsüne çıkardığında iç çektim. Uykuluyken kesinlikle daha şehvetli bir hâli oluyordu.

Ellerini avcumjn arasına alıp göğsüme koydum. "İyi geceler, sevgilim." Aralıklı gözleri usul usul kapanırken ben de gözlerimi kapattım.

L A Z A L | MOMMY ISSUESWhere stories live. Discover now