"Orada bi' yerde olduğunu biliyorum."

557 23 5
                                    

Elena

İçeri girdiğimde Dean bir piyanonun başında oturmuş birkaç melodi çalıyordu. Bizim geldiğimizi fark etmiş olacaktı ki başını yavaşca kaldırıp tuhaf bir şekilde gülümsedi.

"Misaferlerim var demek. Size bir içki ısmarlayalım çocuklar."

Birkaç saniye boş boş suratına baktıktan sonra söze başladım.

"Sen çıldırmışsın olmalısın, ne oluyor sana,ha? 1 aydır nerelerdeyin bize aptal bir not bırakıp gidecek kadar mı değer verdin?"

"Emin ol o notu bırakıp gitmeseydim,başınıza daha kötü şeyler gelebilirdi Elena. Şanslısınız ki o zamanlar içimde biraz olsa da eskiye ait insanlık kırıntıları vardı. Yoksa bu kadar kolay kurtulamazdınız. Hala peşimden geldiğinize göre ya çok cesursunuz ya da çok aptal."

"İnsalık kırıntısı da ne demek? Sen zaten hala insansın-"

"Öyle mi dersin?"

Dean aniden gözlerinin rengini siyaha çevirdi.Sam haklıymış. Ne kadar kendime itiraf edemesem de o artık bir şeytandı.

"Bak, Dean sen benim kardeşimsin. Ben ve Elena sana çok değer veriyoruz ve seni bu halde bırakmayacağız. Seni kurtaracağım söz veriyorum" dedi Sam.

"Ah Sammy, sana ordan kurtarılmak istiyormuş gibi görünüyor muyum?"

"Ne dersen de ne söylersen söyle senden vazgeçmeyeceğim. Çünkü biz bir aileyiz ve aile denilen şey de birbirinden asla vazgeçmemektir." dedi Sam.

"Ben sizden çoktan vazgeçtim ama Sammy.Şimdi ortalık biraz kan olmadan ikinizde gidin buradan."

"Hayır,seni asla bu halde bırakmam,Dean!" dedim.

"Elena,size buradan kaybolun dedim!"

"Bende sana ASLA dedim! Senden asla vazgeçmem. Hala orda bi yerlerde benim Dean'im olduğunu biliyorum. Ve ben ne pahasına olursa olsun onu geri kazanmak için savaşıcam. Çünkü onu herşeyden çok seviyorum."

Aniden gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı. Başımı öne doğru eğip ellerimle gözümden akan birkaç damla yaşı sildim.Başımı kaldırdığımda sanki bir an olsun Dean'in gözleri üzgün bakıyordu.Ve o bir an hemen kayboldu. Tam Dean birşey söylecekti ki aniden biri barın içine sis bombası attı.

Etraf aniden beyaza bürümdü. Zar zor kendimi dışarı atarken bir yandan da Sam'e sesleniyordum. Dışarı çıktığımda öksürmekten duramadım. Ve yanıma Sam geldi.

"Neler oluyor Sam?" derken bile hala öksürüyordum.

"Bu Cole olmalı. Üzerime takip cihazı yerleştirip beni takip etmiş sanırım."

"Cole da kim? Seni kaçıran adam mı?"

"Evet o."

"İyide bizden ne istiyor olabilir ki?"

Sam derin bir nefes aldı ve her zamanki o endişeli bakışlarıyla cevap verdi.

"Uzun hikaye. Şu an önemli olan çok geç olmadan Dean ve Cole'u bulmamız."

Derince bir nefes aldım ve kendimi toparlayarak Sam ile birlikte barın etrafına bakınmaya başladık.

Dean

Kendimi barın arka kapısından dışarı attığımda karşımda siyah saçlı

1.71 cm boylarında bir adam gördüm. Elinde bir silah vardı ve bana doğru tutuyordu.

"Sonunda karşı karşıyayız Dean Winchester" dedi alaycı bir şekilde.

"Harika! Bir hayranım var desene" diye cevap verdim.

"Beni hatırladın mı? 21 Haziran 2003."

"Bunun birşey hatırtlatması mı gerekiyor?"

"O gece Edward Trenton adında bir adamı öldürdün. O benim babamdı."

"Pekala."

"Pekala mı!?"

"Babanı öldürmedim demiyorum.Onun ilk olmadığı ve son olmayacağı da kesin.Hepsi iç içe giriyor."

"Seni o gece gördüm.O gün yaşamama izin verdin ve emin ol bu aptalcaydı.Tüm hayatım boyunca bu anı bekledim.Bu kavgayı aklımda binlerce defa yaptım.Senin hakkında her şeyi biliyorum Dean-o. Ve sen iyisin. Gerçekten iyisin.Ama göreceksin ben daha iyiyim."

"Kanıtla o zaman.Ateş et." Kollarımı açıp alaycı bir ifadeyle adama doğru baktım.

"Bu öc almak olmaz." dedikten sonra adam elindeki silahı beline koyup cebinden bıçak çıkardı. Zavallı biraz sonra ona yapacaklarımdan haberi bile yoktu.

Öne doğru atılıp bana hamle yaptı.Elini yakalayıp adamın suratına bir yumruk attım.Ağzındaki kanı eliyle silip yine bana saldırdı. Bir süre böyle kavga ederek geçtikten sonra aniden adam beklenmedik bir hareket yapıp yüzüme bıçağı savurdu. Yanağımın bir tarafı kesilmişti. Sinirle adama bir yumruk yapıştırıp elindeki bıçağı aldım. Yakasından tuttum ve ayağa kaldırdım.

"Baksana,aslında o kadar da iyi değilmişsin adamım. Yüzüme bak ve benim ne kadar kolay yenilemeyeceğimi anla."

Yüzümde kesilen kısım yavaşca kendini yeniledi ve eski halıne döndü. Ortada kesik falan kalmamıştı.

"Nesin sen?" dedi Cole. Adam her korkmuş hemde şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu.

"Ben bir şeytanım" dedim ve adamın boğazına sarılıp sıkmaya başladım."

ELENA

Sam barın ön tarafını arayacaktı bende arkasına bakacaktım. Bu şekilde ayrıldık. Barın arkasına gittiğimde Dean'i Cole'un boğazına sarılmış şekilde gördüm.

"Dean! Dur ne yapıyorsun, bırak onu!" diye bağırdım."

"Sen bu işe karışma Elena." dedi ve Cole'un boğazını sıkmaya devam etti.

Koşarak yanına gittim ve onu engellemeye çalıştım.

"Bırak dedim sana Dean, sen bu değilsin sen insanlara zarar vermezsin."

"Sana kim olduğumu göstereyim Elena" dedi ve Cole'u bırakıp üzerime doğru yürüdü.

Ayaklarımla geri geri gidip ondan uzaklaşmaya çalışıyordum. Bana sinsice gülümseyerek baktı ve tam bana doğru bir hamle yapacaktı ki Sam yetişip üzerine kutsal su fırlattı.

"Yeter Dean. Bitti artık. Durabilirsin!"

Dean kutsal su yüzünden affallamıştı ve Sam de ona üzerinde şeytan tuzağı mührü olan kelepçeyi taktı. Dean'i tutup arabaya doğru götürdü ve onu arkaya oturttu. Sam arabayı kullanmak için sürücü koltuğuna oturdu ve bende ön tarafa oturdum.

"Yanıma gelseydin, hayatım." dedi Dean

"Hah, o kadar aptal değilim. Sana arkada iyi eğlenceler" diyerek cevap verdim.

"Bunu yaptığınıza pişman olacaksınız" dedi kendinden emin bir ifadeyle.

Başımı arkaya doğru çevirip ona baktım. O baktığım kısa bi saniye de bile hala içerde bi yerde benim aşık olduğum adamın olduğunu biliyordum. Ve ben ne pahasına olursa olsun onu geri kazanacaktım.

"Emin ol yapmazsam daha çok pişman olurdum." diye cevap verdim. Önüme doğru döndüm ve bir süre camdan dışarı yolu izlemeye başladım. Sığınağa gidiyorduk ve Dean' e tıpkı Crowley'e verdiğimiz insan kanından verip onu iyileştirecektik.

[Heyy! I am back guys :D Geri döndüm evet ve emin olun daha iyi döndüm. Bundan sonra daha değişik bölümler sizi bekliyor olacak. Şubattan beri yazmadığımı farkındayım ama bir sürü nedenim vardı yazmamak için. Herneyse şimdi size düşen bu bölümü okuyup altına güzel yorumlar atmak. Ondan sonra yeni bölümün gelmesi kolay :') ]

Supernatural/  Elena Singer ' ın  Hikayesi Where stories live. Discover now