No Strings Attached (Hyunlix) ✔️

Chapter XV

"Tamam, geleceğim."

Hyunjin duydukları ile elindeki saklama kabını düşürmüştü. Gerçekten ne mantıkla kabul etmişti. Çikolatalı kek dilimleri yere saçılırken Wooyoung başını eğmiş, hemen ardından umursamadan Yongbok'a bakmıştı.

"Teşekkürler, bilet kodunu atarım."

Wooyoung ikisinin arasından uzaklaşırken Hyunjin sessizce Yongbok'a bakıyordu. Düşen kekler de umurunda değildi. Çenesini kaldırmış, fısıltıya yakın derece mırıldanmıştı.

"Partinde iyi eğlenceler, Yongbok."

Yongbok gözlerini devirmişti.

"Hm... Rica ederim?"

Hyunjin, küçük bedeni arkada bırakarak okula yöneldiğinde ders zili çoktan çalmıştı. Aklından ise aynen şu geçiyordu.

Beni her şekilde rencide etmeyi biliyorsun, Lee Yongbok.

...

‼️ SMUT VE NSFW İÇERİR ‼️

Yongbok gürültülü müziğin eşliğinde kokteyl alkolünden içip sallanarak müziğe ayak uyduruyordu. Gözlerini kapasa bile aklından tek bir düşünce geçiyordu.

Kötü bir şey yapmadım. O bunu hak etti.

Bardağından bir yudum daha almışken omuzuna sarılan kol ile durmuş, ilk omuzundaki kola sonra kolun sahibine bakmıştı. Wooyoung sırıtarak Yongbok'un önüne shot bardağı koymuştu.

"Benden, iç."

Yongbok omuzunu çekerek mesafesini korumuştu. Shot bardağına baktık sonra da elimdeki bardağı tutarak işaret etmişti.

"Bir içkim var zaten."

Wooyoung, elindeki bardağı almıştı Yongbok'tan ardından da küçük shot bardağını yerleştirmişti.

"Tamam, şimdi oldu. Hadi ama."

Yongbok kaşlarını kaldırmış ve elindeki shot bardağına bakmıştı.

"Bunu içersem beni rahat bırakacak mısın?"

Wooyoung bu teklifi ile bozulmuştu. Gözlerini devirirken en sonunda pes edip başını sallamıştı.

"Tamam, tamam... Bırakacağım."

Yongbok gözlerine son kez bakmış, shot bardağını kafasına dikmişti. Daha önce hiç böyle bir alkol almamıştı. Yüzünü ekşitirken bardağı masaya koymuştu. Direkt başı dönmüştü.

Gözlerini açtığında ise her şey bulanıklaşmıştı. Klasik alkol etkisi derken ardından gelen ani sıcaklık ile nefesleri hızlanmaya başlamıştı. Terliyordu. Wooyoung'un uğultulu sesi kulağına dolmuştu.

"Yongbok, iyi misin?"

Yongbok masaya tutunurken nefesleri sıklaşmaya başlamıştı. Sıcaklık artık büyük bir arzuya dönüyordu.

"Bana ne verdin?.."

Wooyoung, Yongbok'un belini sarıp kendine çekmişti. Karşı koyacak durumda hissetmiyordu. Müziğe kendini kaptırırken gözlerini kapatmıştı.

İçim... İçim çok kaşınıyor.

Wooyoung, Yongbok'un arkasına geçmişti. Yongbok, karşı koyacak gücü ve iradeyi bulamıyordu. Arkasından boynuna değen ıslak dudaklara karşılık gözlerini kapamıştı. Kimin öptüğünün farkına vardığı an gözlerini açmış, belini saran kollardan kurtulmuştu.

"Bırak beni."

Hâlâ birbirine yakınlardı. Lakin artık yüzleri birbirine dönüktü. Wooyoung bu sefer daha sert kendisine çekmişti Yongbok'u.