"Git ve o çocuğun yaptığını ye. Ver onu bana da."
Hyunjin bir adım geriye çekilmiş, kekleri vermemek adına iki kolu sarmıştı.
"Hayır."
Yongbok keki almak adına çabalarken Hyunjin iki eliyle saklama kabını havaya doğru tutmuştu.
"Ver dedim Hyunjin."
Hyunjin başını olumsuz olarak sağa sola sallamıştı.
"Hayır, bunları bana yapmadın mı?"
Yongbok keklere yetişmek adına zıplıyordu. Hyunjin ise türlü oyunlarla saklama kabını küçük bedenden uzak tutmaya çalışıyordu.
"Hayır, sana yapmadım."
İkilinin atışması, ikilinin arasında değildi tabii ki de. Uzaktan bir süre gözlem yapan birisi vardı.
Jung Wooyoung. (Y/N: özlemiştiniz değil mi? LAŞDAİLDŞA)
Fırsat bu fırsat diyerek ikilinin yanına gelmiş, Hyunjin'in elindeki saklama kabını arkadan almıştı. Hyunjin, şaşkınlıkla başını arkasına çevirirken arsızca gülen esmer bedeni görmüştü.
"Lezzetli görünüyor. Öğle yemeğinin tatlısını beğenmemiştim zaten."
Hyunjin, omuzları düşmüş şekilde Wooyoung'u iğrenircesine süzüyordu. Yongbok ikili arasındaki bakışları görmüştü.
Wooyoung ise gözlerini Yongbok'a çevirmiş, saklama kabını açıp içinden bir dilim alarak ağzına atmıştı. Bir süre çiğneyip tat analizi yapiyormuşçasına ağzını şapırdatmıştı.
"Yongbok, çikolatalı kekin hayatımda yediğim en iyi çikolatalı kekti."
Hyunjin içinden gülmek istese de onu güldürecek kişinin Wooyoung olduğunu bildiğinden gülmemişti. Yongbok, gözlerini kapatmış, göğüsünün şişeceği derin bir nefes almıştı.
O...
Bir...
BROWNİE!
İkili sessiz kalacağına emindi. Wooyoung ise ikinci dilimini alırken ağzı dolu bir şekilde kafa girmişti.
"Şey, konuya gireyim. Bu akşam parti veriyorum. Civarlardaki liselerden de gelecek olacak."
Hyunjin, bakışlarını Yongbok'a çevirdiğinde Yongbok çoktan Hyunjin'e bakıyordu. Geçen gittiğinde onu görememişti şimdi ise Hyunjin, intikam almak için bir sebep bulmuştu.
"Tamam, geliyoruz."
Wooyoung üçüncü dilimini ısırırken durmuş ve Hyunjin'e bakmıştı. Kek dilimini saklama kabına geri koymuş, kapağını kapatıp Hyunjin'in göğüsüne ittirmişti. Hyunjin, geri sendeleyerek kabı kavrarken, Wooyoung iki elini birbirine sürterek kırıntıları çırpmıştı.
"Seni davet eden kim?"
Hyunjin şaşırmış, öylece Wooyoung'a bakakalmıştı. Yongbok merakla olacakları düşünürken esmer beden ona dönmüştü.
"Ben onu davet ettim."
'Onu' derken kaşları ile Yongbok'u işaret etmişti. Hyunjin bakışlarını Yongbok'a çevirmiş, gelecek cevabı merak ediyorcasına bakıyordu.
Lütfen... Kabul etme.
Yongbok ise bir Hyunjin'e, bir de Wooyoung'a bakıyordu. Daha sonra radarına saklama kabındaki kek çarpmıştı. Geçen gün dediklerini düşünmüştü Hyunjin'in.
'Bu yaptığına ne denilir biliyor musun? Taciz.'
Yongbok, başını aşağı yukarı sallayıp Wooyoung'a dönmüştü.
YOU ARE READING
No Strings Attached (Hyunlix) ✔️
Fanfiction❗️Bdsm ağırlıklı smut içerir. ❗️ Hwang hyunjin, liseli bir eşcinsel jigolo. Gizli bir kimlikte takılırken kendisini yeni keşfetmiş platonik aşkı Lee Yongbok'un partneri olmayı kabul eder. Olaylar örümcek ağı gibi karışır, tek kural ise birbirilerine...
Chapter XV
Start from the beginning
