"Şu ödevi bitirelim önce."

___________

nasıl olsa ölmicez mi

Felix
Jisung
Nasıl üşütmeyi becerdin
Kat kat giyinen bebesin
Hani
Yanliş anlama

Jeongin
Mal olduğu için
Neyse geçmiş olsun
Okul çıkışı uğrarız biz de

Felix
Yes
Jeongin bu arada ben azıcık bahçeye çıkacağım
Sen çizimine devam et
Hyunjin sordu zaten koridorda
Yanına gelecek

Jeongin
Tamam

_________

Felix

Dalgın adımlarla artık mesken edindiğim bahçedeki sahaların olduğu yere yürüdüm. Basketbol ya da futbol oynayan erkeklerin bağırış sesleriyle göz devirip duvarın önüne oturdum.

Şu 1 haftada her şeyin düzelmesi gerekirken sanki daha da bok olmuştu. Jisungla anlamadığım bir perde vardı aramızda ve bu benden kaynaklı değildi, ilk defa.

Jisung duygularını hiçbir zaman belli etmezdi, en azından açık açık. Onu anlamak için ya gizli saklı günlüğünü okumanız ya da aklını okumanız lazımdı. Normalde aslında oldukça tahmin edilir biri gibi duruyordu, klasik liseli bir çocuk gibi ama arkadaş olduğunuzda onun karışık bir labirent olduğunu anlardınız.

Seungmin, Jeongin ya da ben genel olarak sadece eğlenceye bakan tiplerdik. Derslerimize vesaire elbette çalışır ederdik ama insan ilişkileri konusunda hep eğlence kafasındaydık. Oturup derin konuşmalar yapmazdık, gülüp eğlendiğimize bakar geçerdik. İlişkilerde de bu böyleydi, şimdiye kadar hiçbirimizin uzun süreli bir ilişkisi olmamıştı ya da aşık olduğu birileri. Jisung hep eski kafalı olarak dalga geçtiğimiz şekliyle aramızdaki tek Rahibe Teressaydı, özel biriyle olsun gibi bir düşüncesi de yoktu ama bu konulardan kendini hep uzak tutar daha çok bizi toplamaya yönelik hareket ederdi.

Geçmişte hepimizin zarar gördüğü onlarca olay olmuştu, ilk partimizde az kalsın Jeongin'in tacize uğraması gibi. Bu zamanlarda sanırım en çok ne yapacağını bilip bize sahip çıkan Jisungtu. Babasıyla neden ayrı yaşadıklarını bile annesi anlatmasa bilemezdik ama o bizim akraba sorunlarımıza kadar ezbere bilirdi.

Bazen Jisungun direkt insanlara karşı ilgisi olmadığını düşünüyordum, sanki sadece birileriyle ilgilenmeye programlı bir robot gibiydi, yine de böyle olmayı hep sevdiğini bizim bakıma muhtaç çocuklar gibi olduğumuzu söylerdi. Annesi çok ilgili ama işinin yoğunluğu yüzünden Jisungla günde 1-2 saat anca görüşen biriydi, babasıyla Jisungun kan bağı dışında hiçbir bağı yoktu. Tüm bunlara Jisung hiç üzülmüyor mu diye merak ederdim bazen ama hiçbir zaman gelip annemi özledim ya da babam şerefsizin teki gibi bir konuşma yapmazdı.

"Hangi derin düşüncelerde yüzüyorsun siren kılıklı?"

Duyduğum sesle kafamı kaldırdığımda Changbini gördüm, gördüğü her yerde bana siren kılıklı demesi beni güldürse de sirenler sesleri hariç bana çirkin geliyordu.

"Ayrıca ceketimi Hyunjine vermek yerine getirip bizzat bana verebilirdin."

Alınmış çıkan sesiyle yanıma oturduğunda ona baktım.

skam | minsungWhere stories live. Discover now