kimdin

6.8K 728 390
                                    

Yemeğimizi her zamanki halimizden daha sessiz ve gergin bir ortamda yerken karşı çaprazımda oturan Felix'e ne kadar baksam da o beni görmezden geliyordu.

"Böyle mi olacaksınız?" Seungmin iç çektiğinde sonunda yemeğiyle oynayan Felix kafasını kaldırıp bana bakmıştı.

"Benlik sıkıntı yok." Mırıldandığımda Jeongin kolumu çimdikleyip çocuk gibisin modunda söylenmişti ama burada asıl çocuğun Felix olduğunu herkes biliyordu.

"Bileğini uzat. " Gözüm Felix'e takıldığında hepsi bana ne diyorsun der gibi bakıyordu.

"Bileğin dedim Felix." Felix sonunda bileğini uzattığında daha yeni yeni toparlanmaya başlamış olan morarmış deriye baktım. Kolunu sıyırdığımda birkaç kızarıklık da görmemle elini sertçe bıraktım.

"Nasıl oldu bunlar?" Seungmin merakla sorup çantasında krem var mı diye bakınırken alayla gülmüştüm.

"Belli değil mi neden olduğu? Minho yapmış, sürekli bileğimi tuttu demişti Felix." Felix'in gözlerinin sinirle mi kırgınlıkla mı olduğunu anlamadığım şekilde dolduğunu görünce mecburen çenemi kesip iç çektim.

"Çıkıp hava alalım biraz." Jeongin'i hepimiz onaylayıp tepsileri temizleyip yerlerine koyduk ve hızlıca kantinden dışarı fırladık. Klasik olarak hava sadece hafif bir soğukluğa sahipti ve bahçede her tarafa yayılan çeşit çeşit öğrenci sohbet ediyordu. Bir tarafta kaykaycılar diğer yanda basketbolcular öbür tarafta sevgililer derken kafamı geri Felix'e çevirdim.

"Geliyorlar." Seungmin mırıldandığında kafamı geri bahçeye çevirdim. Minho ve Hyunjin ellerindeki ders kitaplarıyla , her zamanki en özgüvenli hallerinde boy göstermişlerdi.

"Git de konuş artık." Seungmin, Felix'i Minhodan tarafa iteklerken Felix başta çekinmiş ama daha sonra yavaşça oğlana doğru yürümüştü. Kollarımı göğsümde birleştirip onları izlerken Minhonun dibindeki Felix'i görmemiş gibi Hyunjinle gülerek yanından geçmesiyle tek kaşımı kaldırdım.

"İnada yapıyor orospu çocuğu." Sinirle mırıldandığımda Jeongin ve Seungmin de yaslandıkları yerden dikelip Felix'in yanına yürümüştük.

"Görmedi bence." Felix kendi bile inanmayan bir sesle mırıldanırken derin bir iç çektim.

"Arka bahçeye gidiyorlar sanırım, gidelim de konuş." Felix bana umutla dönünce kafamı iki yana onaylamaz bir halle sallayıp arkalarından yürüdüm.

"Minho! " Felix yürüyen çocuğun arkasından seslenince sarmaşıklarla kaplı arka bahçede biz de Felix'in birkaç adım arkasına gelmiştik ama ben en arkada duruyordum.

"Neden yazmadın bana? Önemli işlerin olduğunu düşündüm ama yazarsın diye bek-"

"Kimdin?" Minhonun Felix'in cümlesini böyle kesmesiyle sinirle elimi yumruk haline getirmiştim. Bu bokun olacağını adım gibi biliyor olmam beni daha da delirtiyordu.

"F-felix ben, geçenki partide beraberdik." Minho çıkarmaya çalışıyor gibi bakarken Chan ve Changbin de yanlarına gelmiş ne oluyor modunda Hyunjine bakmışlardı.

"Felix. Hmm... Yanlış anlama ama umarım aramızdakini 'bir şey' zannetmemişsindir çünkü ben genelde daha güzelleri tercih ediyorum ondan seni çıkaramadım." Felix'in titreyen ellerinden gözlerinin dolduğundan emindim ama Minho alay eder gibi gülmeye devam ediyordu.

Sonunda Felix daha fazla dayanamayıp Minhonun yanından geçtiği gibi okula koşarken arkadaşlarına omuz silken Minhonun yüzüne yumruk geçirmek en büyük fantezim olmuştu bile. Önümdeki Jeongin ve Seungminin arkasından geçip Minhonun önüne dikildiğimde tek kaşını kaldırmıştı. Ah o alaycı yüzüne bir tükürebilsem.

"Sen kimsin?"

Minhonun sorusunu cevapsız bırakıp alayla güldüm.

"Ne kadar harika bir insansın, böyle tam bir erkek(!) " Hyunjin dayanamayıp güldüğünde göz ucuyla onu da susturup Minhoya döndüm.

"Bu hale nasıl geldin? Yoksa annen küçükken çizdiğin resimlerine iltifat etmedi mi? Ya baban futbol maçlarını izlemeye bir kere bile olsa gelmedi mi? Ah dur hatta... Ortaokulda herkesin sikinde kıl çıkarken tek kılsız kalan sen miydin?"

Changbin ve Chan, Minhoya bakıp gülmeye başladığında bir saniye bile gözlerimi onunkilerden ayırmadım.

"Hiçbiri inan umrumda değil ama ortalıkta lanet bir klişe gibi dolanmayı bırak ve eğer insansan insan gibi davranmaya başla." Minhonun yanından omuz atarak geçip Changbin ve Chanın açtığı yoldan okula girdim. Seungmin ve Jeongin de yanımda gelmişti.

Hepimiz Felix'in tuvalette ağladığını bildiğimiz için direkt oraya gitmiş ve kilitli kabine Seungmin tıklatmıştı.

"Felix? Buradayız, çık oradan." Birkaç burun çekme sesinden sonra Felix kabinden çıkarken ağlayarak bana sarılmasıyla iç çektim. Dörtlü bir sarılma yaptıktan sonra bunalmış gibi ittim hepsini.

"Aah yeter çok sıcak oldu!" Hepsi gülerken Felixe bakıp yavaşça ıslak gözlerini ve yanaklarını sildim.

"Bugün mean girls gecesi yapalım yarına hiçbir şeyin kalmaz!" Jeongin kendi kendine heyecanlanırken hızlıca onayladım.

"Sözleştik o zaman!"

skam | minsungWhere stories live. Discover now