Yongbok ve onun kıvrımlı bedeni gözlerini kapattığında hemen belirmişti. Yavaşça kendini çekiştirirken dudaklarından sıcak bir nefes vererek başını kaldırmıştı. Yaptıkları sayısız seksi düşünüyordu. Kulaklarına iniltisi dolmuştu. Parmakları daha hızlı kendisini çekiştirirken diğer eli altındaki yorganı avuçlarının arasında ezmişti. Bedenindeki ısı giderek artıyordu. Bir süre sonra ise kaşları çatmıştı. Kasıklarına giren ani sızı ile yavaşlamış, birkaç çekişten sonra yara bere içinde olan karnına gelmişti. Nefes nefese gözlerini açarken düşüncelerden uzak bir şekilde öylece durmuştu.
Tekrardan duşa girmeliydi.
...
Sanırım her şey artık sözleşmeye uygun ve olması gereken gibiydi. Yemekhanede sıra beklerlerken Bangchan, Hyunjin'e seslenmişti.
"Yah, Hyunjin neden artık bizimle partilere gelmiyorsun?"
Yongbok arkasını dönmüş, elimdeki tepsinin arkasına saklanarak Hyunjin'e bakmıştı. Hyunjin ise aynı şekilde arkasında duran Bangchan'ı incelemişti.
"Bu hafta sınav haftası, ders çalışmam gerekiyor."
Yavaş yavaş adımlar atarken Hyunjin de tepsisini almış ve lezzetli yemeklerin koktuğu alana ilerlemeye devam ediyorlardı.
"Bir gün gel, o arkadaşın da gelsin. Güzel bir sohbeti vardı."
Hyunjin kaşlarını kaldırmış ve Yongbok'un ensesini incelmişti. Sanırım Seungmin'i birileri radarına almıştı. Teobbokki tabağını iki tane almış, birisini Yongbok'un tepsisine koymuştu.
"Seungmin'den mi bahsediyorsun?"
Diğer yemeklere ilerlerken Bangchan başını sallamıştı.
"Evet, o."
İkinci çeşitte kimbap vardı. Hyunjin yine bir tane Yongbok'un tepsisine koymuş, bir tane kendine almıştı.
"Tamam, haber veri-"
Sırtını dikleştirdiğinde arkasından omuzuna çarpan sert bir şey ile sendelemişti Hyunjin. Kim olduğuna bakacakken yanından sıyrılıp giden Wooyoung'u gördüğünde öylece bakakalmıştı. Gömleğinin bir kısmı teobbokki sosu olmuştu. Sessiz kalmayı tercih edecekken bir ses onu korumuştu.
"Kocaman alan var düzgün geçsene."
Hyunjin sesin olduğu yere baktığında Jisung'un olduğunu anlaması kısa sürmemişti. Wooyoung olduğu yerde durmuş, yönünü Jisung'a çevirmişti.
"Bana mı dedin?"
"Evet, sana dedim. Hyunjin'den özür dilemelisin."
Minho sessizce Jisung'un parmaklarını kendi parmaklarına sararak kenetlemişti. Wooyoung bakışlarını Hyunjin'e çevirdiğinde Hyunjin'in çoktan üzerini özenle temizleyen Yongbok'u görmüştü. Omzularını silkmiş, yönünü yemekhaneye çevirerek yoluna devam etmişti. Jisung yeniden sesini yükseltmişti.
"Hey!"
Minho o sırada Jisung'un kulağına yaklaşmıştı.
"Tamam, olaylar büyümesin. Yeterli."
Jisung, Minho'ya bakıp başını sallamıştı. Ardından bakışları Hyunjin'i bulmuştu.
Hyunjin çok utanmıştı.
"Seninle bir derdi mi var?"
Bangchan kimchiden bir parça ağzına atmıştı. Karşısındaki Hyunjin'i izliyordu.
"Bilmiyorum. Yongbok ile sevgili olduğumuzdan beri benimle uğraşıyor."
Hyunjin teobbokkisine bakmıştı. İştahı da kalmamıştı zaten. Kendi tabağını Yongbok'a verdiğinde Yongbok bakışlarını sarı saçlı bedene çevirmişti. Hyunjin gözlerini yumarak 'sorun yok' iması yaparken Minho araya girmişti.
YOU ARE READING
No Strings Attached (Hyunlix) ✔️
Fanfiction❗️Bdsm ağırlıklı smut içerir. ❗️ Hwang hyunjin, liseli bir eşcinsel jigolo. Gizli bir kimlikte takılırken kendisini yeni keşfetmiş platonik aşkı Lee Yongbok'un partneri olmayı kabul eder. Olaylar örümcek ağı gibi karışır, tek kural ise birbirilerine...
Chapter XII
Start from the beginning
