#HİRA#

899 9 0
                                    

Yaz tatili gelip çatmıştı. Hira annesiyle birlikte teyzesinin yanına Kuşadası'na gittiler. Bol bol gezip kafasını dağıtma vakti olmuştu. Her akşam merkeze inip alışveriş yapıyor gülüp eğleniyordu. Hiç Tunç diye ağlamıyordu bile. Sadece geceleri dua etmekle yetiniyordu.
Tunç'un bir gün twitterde Başak adlı bir kızın hakkında tweet attığını gördü. Tweetle "Başak iyi ki var" yazıyordu. Hira onları sevgili zannetti. Göz yaşlarını tutamayıp annesinin yanında hüngür hüngür ağlamaya başladı.

- Ağlama kızım, üzülme. Seni ağlatanlar ağlasın.

- Anne dayanamıyorum. Olmuyor yapamıyorum. Anne ben onu çok seviyorum.

Annesi hıçbir şey diyemedi. Canından çok sevdiği kızı nasıl olurda bir erkek yüzünden bu hale gelmişti? Sadece Hira'nın saçlarını okşayıp sarılmakla yetinebildi.

Bütün kelimeler kifayetsiz kalıyordu adeta. O akşam kuzeniyle birlikte bir rock bara gittiler. Biralarını ısmarladılar. Hira'nın sabah ki halinden eser yoktu. Gayet mutlutdu gülüp eğleniyordu.
Ama biralarını yudumlamaya devam ettikçe mutluluğu da fazla uzun sürmedi. Sarhoş olmaya başladıkça Tunç aklına daha çok gelmeye başlamıştı. Arka fonda Guns'n Roses - Don't ary çalmaya başladı. Kuzeniyle birlikte derin bir sohbete daldılar.

- Tunç'u çok özledim biliyor musun?

- Çok üzülüyorsun kendini, yapma. Güzel kızsın sana erkek mi yok? Önünde kocaman bir hayat var. Daha iyileri çıkacak karşına.

- Ben şu an Tunç'u seviyorum. Şimdi olan bu. İleride olacak şeyler şu an anlamsız.

- Takma kafana Hiracığım.

" Takma kafana" Kafasına nasıl takmayacaktı ki? Bu ne kadar saçma bir cümleydi? O söylemese sanki Hira kafasına takmamayı bilmiyordu. Keşke söylemesi kadaf uygulamasıda kolay olsa...

SON AŞKIN PEŞİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin