Hira

1.2K 8 1
                                    

Aylar geçmişti ama geçen sadece aylar olmuştu. Hiranın acısı hala ilk günki tazeliğini koruyordu. Yaz gelmişti ve okulların kapanmasına 1-2 hafta kalmıştı ve ettiği dualar sonuç veriyor gibiydi. Tunçla yeniden konuşmaya başlamışlardı. İkiside birbirlerine ne kadar çok sevdiğini söylüyolardı. Ama sevgili değillerdi. Tunç hirayı bir gün eve davet etti. Hira utangaç olduğu için o gün arkadaşı mira ile tunçun evine gitti. Gayet güzel bir gün geçirdiler. Sohbet ettiler birlikte fotoğraf çekildiler. Ama nihayetinde hiranın eve dönme vakti gelmişti. Fakat mira tunç ile biraz daha oturmak istedini söyledi. Hira sinirlenmişti. Nasıl olurda yakın arkadaşı hiranın sevdiği çocukla aynı evde yalnız başına kalabilirdi? Birşey demek istemedi peki deyip uzaklaştı oradan. Ama sonradan öğrendiki mira aslında tunçun hira hakkında düşüncelerini öğrenmek için kalmıştı.
-hira gerçekten güzel kız
-tamam o kadarını biliyoruzda seviyormusun ? Sevmiyor musun?
-bundan pek emin değilim. Ama onunla öpüşmek isterdim
-saçmalama lütfen kızla sevgili değilsiniz. Duygularıyla oynama onun.
-belki öpüşünce ona bağlanacağım ? Aşık olacağım belki ?
-tunç saçmalıyorsun hala. Sus lütfen
Mira bunları daha sonradan hiraya anlattı fakat hira içinde bir duygu karmaşası yaşıyordu. Bu duyduklarına sevinsemiydi üzülsemiydi bilemiyordu. Tunç onu güzel buluyordu iyi ama sevgili olmadan öpüşmek istiyordu. Hirayı sevmiyordu bile. Kafası gerçekten çok karışmıştı ama yapbozun bazı parçaları yerine oturmaya başlıyordu. Tunç hiradan sadece yararlanmak istiyordu. Dudaklarından, bedeniden, kadınlığından... ama hira buna inanmak istemiyordu. Aşkından gözleri öylesine kör olmuştuki kendini faydalanma düşüncesinden soyutlamaya çalışıyordu. Tunç ona göre kusursuz bir varlıktı. Her ne kadar bu düşünceden sıyrılmaya çalışsada peşini bırakmıyordu. Günler birbirini kovalıyordu. Tunça birşeyler olmuştu sankiö hiranın mesajlarına geç cvap veriyor bazende hiç vermiyordu. Günler bi süre böyle geçti. Tunç artık hiç mesaj atmamaya başladı. Hira anlamıştıki bir peri masalının daha sonuna gelmişti artık. Eki mutsuz günlerine geri dönmek istemiyordu. Ama maalesefki herşey yeniden başa sarmıştı. Günler sonra tunçun en yakın arkadaşı emir ile konuşmaya başladılar ve buluşma kararı aldılar. Buluştuklarında bir parka oturup sohbet ettiler. Hava biraz esiyordu hiranın saçları gözünün önüne geliyordu ve o an hiç beklemediği birşey olmuştu. Emir önüne gelen saçlarını geriye atıp onun dudaklarına yapışmıştı. Hira neye uğradığına şaşırmıştı. Yaptığı şeyin yanlış olduğunu biliyordu ama yinede karşı koyamamıştı bu ateşli öpücüğe. Aklına "öpüşmeye devam edersem tunçtan intikamımı alabilirim" düşüncesi geçiyordu. Öpüştükten sonra ikiside hiç birşey konuşmadan oturdular. Hira başını emirin omzuna yasladı ve istemsiz bir şekilde ağzından "seni seviyorum" cümlesi çıktı. Neden böyle yaptığı hakkında hiçbir fikri yoktu. Emir hiranın bu söylediğine tepkisiz kaldı
-Hira benim şimdi gitmem lazım sonra görüşürüz
-emir gerçekten seni seviyorum beni yalnız bırakma
-akşam sana mesaj atarım görüşürüz
Hira hala tunçtan intikam aldığını düşünüyordu. Ama hiçbirşey beklediği gibi olmadı. Saatler geçmişti ama emir hala mesaj atmamıştı.
-benden niye kaçıyorsun emir
-hayır kaçmıyorum
-evet kaçıyorsun
-kaçmıyorum dediysem kaçmıyorum uzatma
-bugün beni öptün
-evet
-ve şimdi uzaklaşmaya çalışıyorsun
-bak bugün olanlar hataydı hepsini unut gitsin tamam mı
-sırf zevk olsun diye öptüğü biliyorum
-hira defol git lütfen
Bu konuşmadan sonra hira daha hiçbir şey yazmadı kendi içindeki duygu karmaşasıyla hesaplaşıyordu. Acaba tunçun haberi olacakmıydı ? Emir tunça söylermiydi?

SON AŞKIN PEŞİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin