27

3.8K 275 404
                                    

bugün benim doğum günüm. doğum günüme özel bölüm atmak istedim. siz de hediye olarak yorum yapar misiniz 🥺 tesekkurler sizi seviyorum 💗🥺
-----

"Bence bugün de okula gitmemelisin."

"Yok anne ya, valla sıkıntıdan patladım evde. Yatmayı seviyorum ama bu kadar yatmak bana bile fazla geldi."

Hayır, sonsuza kadar yatabilirdim. Sadece Aylin'i görmek istiyordum. Yaklaşık 1 haftadır onu görmüyordum. Bana krem sürdüğü günden sonra bir daha gelmemişti. Aramızda geçen konuşmadan dolayı mesafe koymaya çalıştığını düşünüyordum. Ona yazdığım mesajlara bile kısa dönüşler yapıyordu. Ama nasıl olduğumla ilgili Beril teyzeden haberler aldığını biliyordum. Beni düşündüğünden emindim.

O konuşmayı yaptığımız gün sanki bir şeyler için zorlanıyor gibiydi. Hayal mi gördüm bilmiyorum ama gözlerinin dolduğuna şahit olmuştum. Beni sevmemen gerek demişti. Bu cümleden ne çıkarmalıydım? Kendi lehime göre yorumlayacak olursam benden hoşlanıyordu ama bazı durumlar yüzünden bunu itiraf edemiyordu. Eğer aleyhime göre yorumlayacak olursam da direkt ondan hoşlanmamı falan istemiyordu. Kafam cidden allak bullak olmuştu. Biraz daha onu görmeden durursam kafayı yerdim.

Hâlâ ağrılarım tam geçmiş değildi. Yüzümdeki morluklar hafiften gitmeye başlamıştı ama belli oluyordu yine de. Nasıl göründüğüm ve birilerinin beni böyle göreceği umrumda değildi, sadece minik barbie'mi görmek istiyordum. Bugün okula geleceğimi Lilya ve Beste biliyordu sadece. Aylin Hanımlar mesajlarıma kısa dönüş yaptığı için ona söylememiştim. Hem sürpriz olurdu.

Bir haftam Lilya ve Beste sayesinde daha çekilir olmuştu. Onlar gelmese cidden sıkıntıdan ölecektim. Birbirleriyle sürekli atışıp duruyorlardı ve bunu izlemek artık eğlenceli gelmeye başlamıştı açıkçası. İrem, Alina, Melodi ve Dolunay da beraber bir gün gelmişlerdi. Ama Aylin onlarla bile gelmemişti. O gün onların yanında Aylin'i göremediğimde baya bozulmuştum ve belli etmemek için üstün çaba sarf etmiştim.

"En ufak bir ağrın olursa beni arıyorsun ve hemen seni almaya geliyorum tamam mı?"

"Tamam mother ya, ben turp gibiyim. Bir şeyim yok." dedim o harfini uzatarak.

Endişeli gözlerine bakarak onu rahatlatmak adına gülümsedim. Hâlâ tereddütlüydü. Gerçekten tüm hafta boyunca üstüme titremişti. Ona sahip olduğum için şanslıydım. Şimdi ise beni o okula bırakacaktı, ordan da işe geçecekti.

"Ağrı kesicilerini yanına koydun değil mi?"

"Evet, hatta sen koydun ya anne."

"Haa doğru."

Gülerek yanaklarını sıktım ve ikisinden de öptüm.

"Biraz daha çıkmazsak ben okula sen de işine geç kalacaksın."

Beni onaylamak amaçlı kafasını salladı. Portmantodan montumu alarak giymem de yardımcı oldu. Kendisi de kabanını giydikten sonra yerdeki çantalarımızı aldı. Şu an benim taşımama izin vermeyeceği için almaya yeltenmemiştim.

Dışarı çıktığımda soğuk hava yüzüme vurduğunda titredim. Hava buz gibiydi ya lan. Sıcacık evden çıktığıma pişman olmuştum bak şimdi ama Aylin'i göreceğim için pişmanlığım 2 saniye falan sürmüştü.

Annem arka koltuğun kapısını açarak çantaları bıraktı. O sürücü koltuğuna geçerken ben de yan tarafına geçtim. Emniyet kemerlerimizi taktıktan sonra sürmeye başlamıştı. Arabada kısık seste Arcade çalıyordu. Klasik hüzünlenme şarkılarımdan birisiydi.

Araba okula yaklaştıkça içimde anlamsız kıpırtılar oluşmaya başlamıştı. Sanki Aylin'i yıllardır görmüyormuşum gibi reaksiyonlar veriyordu vücudum. Sonunda okula vardığımızda gülümsedim.

barbie | g×gHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin