Üzerimdeki gömleğin düğmelerini yavaş yavaş açmaya  başladım. Sonrasında pantolonumu çıkartırken,Deniz de çıkarıyordu. Ellerimi sütyenime atmıştım ki

"Yardım edeyim." Arkamı ona dönüm saçlarımı tek omuzum üstünden öne aldım. Elleri kolayca kopçayı çözmüş sütyenimi çıkarmıştı. Ardından önce kendimin sonra da Deniz'in altındakini indirdim. 

Duşa önce ben arkamdan Deniz girmişti. Suyu açmıştım ama akan soğuk suyla bir adım geriye kaçmıştım. Benim ani irkilişimle sırtımın Deniz'e değmesi bir oldu. O ise iki yandan kollarımı tutup açıkta olan omuzumu öptü. Sonrasında suyu sıcak tarafa doğru çevirdi.

"Ama olmaz ki. Sıcak su saçlarım için zararlı."

"Şu saç takıntının sebebini çok merak ediyorum." Sadece sustum. Üstelemeyip

"Soğuk suyla mı duş alıcaz?Donalım mı istiyorsun?"

Gülerek dalgayla karışık "Sırf senin için ılık su kullanabiliriz. Başkası için yapmazdım bunu bil." Aslında ben de ılık su kullanıyordum ama bunu onun bilmesine gerek yoktu.

"Sanki başkasıyla duş alıyorsun da Sedef,dediğine bak."

"Nereden biliyorsun. Sadece akşamları görüşüyoruz. Gündüzümü nereden bileceksin." Aslında şu ana kadar ondan başka kimse ile birlikte olmamıştım. Okulda yaşadığım ise tam bir birliktelik değildi o yüzden sayılmazdı.

"Haklısın" bozulmuştu. Deniz'in bana yakın davrandığını biliyordum ama bunu para için yaptığını düşünüyordum. Sonuçta böyle birinin dediklerine ne derece inanabilirdim ki. Kendi anımı bozmamak için neşeyle

"Sana kendi saç bakım rutunimi uygulayım mı? Yumuşacık olacak saçların."

Gülümsedi ve kafasını salladı. Hala üzerinde bir burukluk vardı. Anlayabiliyordum. Buna bu derece bozulması bizim durumumuza hiç uygun değildi.

"Yalnız baştan uyarıyorum,bunlar erkek şampuanı gibi kokmaz. Saçlarında da kokusu kalır. Emin misin?"

"Hayır Deniz'im." Bu iğrenç şakasına gözlerimi devirdim. Etrafımda düzgün mizah anlayışına sahip birileri niye yoktu?

Kollarımı Deniz'in saçına uzatıp şampuanı köpürtmeye başladım. Deniz ise gözlerimin içine bakıyordu. Gereksiz romantik bir an yaşıyorduk. Anı bozmak için bilerek şampuan köpüğünü gözüne getirdim.

Hemen suyun altına geçip gözüne su tuttu.

"İstemeden oldu ama yani senin de boyun uzun gözün de orada ondan oldu yani." Gözü başka nerede olabilirdi. Madem bir şey yaptım,önceden mazeretini de düşünseydim keşke.

"Problem değil de, gözümün yerine mi laf ettin?"

"Yooooo,hadi saçını durula sonra kremini sürücem." Deniz saçlarını durularken ben de kendimi saçlarımı köpürterek yıkıyordum. Deniz'in ardından ben de saçlarımı durulamıştım.

Saçlarıma kremi sürdükten sonra"Bunları bir kaç dakika saçta tutmak lazım. Sana da sürücem bundan  eğil." Kafasını eğmek yerine dizlerini biraz kırarak boyunu kısaltmıştı. Bir adım atıp ona yaklaştım. Saçlarına kremi sürerken göğüslerim ona değmişti. Ellerim saçlarındayken,dondum. Hareket edemedim. O da anlık kasılmıştı ama sonrasında kendini toparlayıp beni öpmeye başladı. Ellerim omuzuna giderken ona karşılık vermeye başladım. Elleri vücudumda biraz dolaştıktan sonra sırtım ona dönük olacak şekilde beni duvara yasladı.

Ardından sertçe içime girip çıkmaya başladı.Bu seferki öylesine sert ve hızlıydı ki ayakta zor duruyordum. Tek eli belimi sıkıca kavramış diğer eliyle duvardan destek alıyordu. Boşaldığı zaman beni duvardan çekip kendine yasladı. Ayaklarım hala titrerken ona sarılmış akan suyun altında ondan destek alıyordum. Bir iki dadika sonra kendime gelmiş suyu kapatmıştım.

Deniz duran bornozlardan birini bana giydirip diğerini kendi giydi. Saç havlularından birini de bana uzattı. Havluyla saçımdaki fazla suyu aldım. Ardından banyoda bulunan saç kurutma makinesiyle hem kendimin hem onun saçını kurutmuştum.

"Bak yumuşacık olmuş saçların ben demiştim." Gururla söylemiştim.

"Aslında daha da güzel olurdu da rutinimde bugün birkaç değişiklik oldu."

"Memnun olmadığın bir değişiklik mi yoksa?" Aynanın önünde, aynadan bakıp birbirimizle konuşuyorduk.

"Saçlarımı bilemiyorum ama beni oldukça memnun etti." Dudaklarımı ısırıp ona baktım.

Bana dönüp "Bu arada sen geç kalmadın değil mi?" Saat kaçtı? Hışımla odaya geri dönmüş telefonumdan saate bakmıştım. Saat 07.00 olmuştu bile. Benim şimdiye hazırlanıp çıkmam gerekiyordu. Banyoya girip bornozumu hemen çıkarıp attım. Banyodaki rafa koyduğum kıyafetlerimi hızlıca giyip. Makyaj bile yapmadan sağa sola attığım şeyleri çantama dolduruyordum. Deniz ise hala benim onu bıraktığım şekilde lavaboya yaslanmış beni izliyordu. Çantamdan çıkardığım zarfı yatağa koydum. Topuklularımı hızla giyerken montumu da omzuma attım. Kapıdan çıkarken Deniz'e dönüp.

"Ben geciktim,her şey için sağ ol. Para yatağın üzerinde. Baybay." Kapıyı çekerken Deniz bana doğru gelmişti ama kapıyı kapatıp hızla uzaklaştım.

Parayı yine alamak istemeyecekti. Bugün bunu daha da iyi anlamıştım. Deniz'in bana duyguları vardı. Açıktı bu. En son giderken bu yüzden parayı duyunca itiraz edercesine kapıya yönelmişti. Biz çizgilerimizi en başta belirlemiştik. Bu tarz duygusal şeyler benlik değildi.

Böyle bir durumda Deniz ile bir daha görüşür müydüm bilemiyorum.

***********
Bölüm sonu

♡Bölüme yorum yapmayı ve oylamayı unutmayınnn!

KERATİN  +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin