Güzeli yazmak için güzeli yaşamak gerekir,
Ben bir güzeli yaşadım, bir esma dan bin destan çıkarttım.
İçime su serptilerde güzelliği yakar, dağlarımdan zift çıkartır.
Çay kurmuş sevgi suyu dağ eteklerimde,
Bense onun varlıgıyla, esma yatağında semaya yükselen bir çınardım
Tabiat ana varlığını sunmuş bana,
Bin hürmetimin içinde bir cefa.
Tüm mevsimleri yaşarımda,
Bit an olsun aklımdan hiç çıkmadı hudut'a veda.
Yazları suyun sarhoş bıraktı cılız dallarımi,
İlk baharda rengim oldun, papatyaları huzuruna örttüm,
Son baharda yapraklarımda yazdan kalma bir sörftün,
Cefam ise huduttur, kabulüm ben üşümenden ürktüm.
Sana çok aç gözlü çok kördüm,
Cefama ceza, rehin aldı tabiat, senin uğruna diz çöktüm.
Çayırlarıma hüzün saldılar.
Hasmımdır sana dil uzatan, her birinden kan döktüm
Ben Türk'üm, vatanım sensen yüreğim baş eğmez bir göktürk,
Tabiat ana, gökyüzümü elimden aldılar,
Ama sen sonum olan bu toprak anada çınarımdan kalma aşka dair en ihtişamlı köktün..
