4. BÖLÜM - "MAHŞER"

58 37 2
                                    

Tam o sırada Berin'in telefonu çalar Hira'nın okul müdürü Cenk bey arıyordu.

Berin : efendim müdür bey
Cenk : Berin hanım bir sıkıntı var, hemen gelmeniz gerek.
Berin : Burak benim kızımın okuluna gitmem gerek.
Sen muhabir Esra hanım ile bir görüşür müsün?
Burak : peki nasıl isterseniz.
Berin : çok teşekkürler beni idare ettiğin için işim biter bitmez döneceğim.

Berin bir taksi çevirip okula gitmişti.
O sırada müdür Eren'i de aramıştı.
Eren Esra'nin telefonunu kapatıp dolabın arkasında'ki karısının bile bilmediği gizli bölmedeki sakladığı Esra'ya ait olan çantaya koydu.
Berin okula varmış Dudağı kanlar içinde kızını görüp çıldırmıştı.
Birşey belli etmeden güler yüzlü olmaya çalışarak

Berin : çocuklar kavga edebilir.
Şakalaşırken yaralanmaları'da normal.
Buse, arkadaşın Hira'dan özür dile.
Hira'da önemli değil desin, barışın hemen.

Buse'nin annesi Aysel hanım

Aysel : olmaz, benim çocuğum, kimseden özür dileyemez.
Berin : Ne?
İyi ama kızınız Buse benim kızım Hira'ya vurup dudağını kanatmiş.
Aysel : Önce Hira benim kızımın eşyasına dokunmuş.
Hastane masraflarını karşılarım tabi. fakat özür falan dilemeyecek.

ağlayarak

Hira : Ben sadece bebek güzel olduğu için bir kerecik kucağıma almak istedim.

Berin öfkelenmiş ama kendini tutuyor

Berin : hanımefendi, biz çocuklar arasındaki bir kavgayı aileler arası bir kavgaya dönüştürmeyelim.
Çocukların uzlaşmasına odaklanmak en önemlisi burda.
Aysel : hanımefendi, çalma alışkanlığı ta küçükten düzeltilmeli.
Cenk :hanımefendi, haddimize
aşıyorsunuz.
Aysel : Neden ki ?
Eskilerin bir sözü vardır.
Yumurta'yı çalan!
Buse : öküzü de çalar!
Berin : Ne dediniz ?

Tam o sırada Eren içeri'ye girince.
Berin ve Hira dışında herkes ayağa kalkar.
Eren Çetinkaya hey bu o

Cenk : hoş geldiniz Eren bey
Aysel : ayağa kalkarak buyrun oturun Eren bey
Eren : olanları dışarda öğretmenlerden işittim.
Özür dilerim, benim eksikliğim.
Bundan sonra terbiyesine daha çok özen göstereceğim.
Aysel : ne ?
Ne demek efendim asıl ben özür dilerim kızımın adına ve kendi adıma Hira kızım da benim çocuğum gibidir Buse'nin bunu yapması doğru bir davranış değildi.
Eren : Hira arkadaşın Buse'den özür dilemelisin.
Berin : hayatım
Eren : hadi Hira çabuk.

ağlayarak.

Hira : özür dilerim.
Benim hatam'dı.
Teyze, hata yaptım.
Müdür bey hata yaptım.
Hepinizden özür dilerim.

Herkes dışarı çıkıtı Hira arabada ağlıyor Eren ve Berin tartışıyordu.
Eren masada Buse'nin bebeğini görünce onu aldı tuvalete gidip çöpe attı.
Ellerini yıkadı ve dışarı çıktı.

Berin : kızımız'ın duygularını görmezden geldin.
Orda özür dilemek de ne ?
Bizim ailemiz enayi mi, ne ?
Eren : önce Hira'nın Buse'nin oyuncağına
dokunduğu bir gerçek ama.
Berin : Bir kere bebeğine dokunduğu için arkadaşının yüzüne yumruk atmak mı lazım ?
Bunu aklın alıyor mu cidden ?
Eren : Herkesi anlamak nasıl mümkün olsun ?
Önce meseleyi çözmem gerekti.
Berin : çözmek mi ?
Bumu çözüm ?
Kızımız nolcak ?
Deminden beri ağzını bıçak açmıyor.
Dünyada en sevdiği insan babası, ne kadar yara almıştır.

Diyerek yüzünü çevirdi ve başını eğdi.

Eren : Berin
Berin : Ne ?
Eren : çok mu hatalı davrandım ?
Berin : Bilmiyorum, biraz morelim bozuldu.
Eren : özür dilerim morelini bozduğum için.
Bende ilk defa Baba oluyorum, hala çok toyum.
Pekala. O zaman bundan sonra.
Önce sana sorup herşeyi istediğin gibi yapacağım.

KimlikWhere stories live. Discover now