İlk Kayıp/ IX.

18 3 0
                                    

Merhaba, bu sefer biraz kısa bir bölüm var karşınızda.
Oy ve yorum yaparsanız sevinirim :)

Keyifli okumalar dilerim 🍀💙

Yola devam ediyorduk kimsenin ağzını bıçak açmıyordu, sadece işimize odaklanmış öylece yürüyorduk.
Koridorun sağına döndüğümüzde yerde kan izleri olduğunu gördük sanki burada bir boğuşma yaşanmışcasına etraf kan içindeydi.
"Ben şu tarafa bakıyorum sizde şuraya bakın"
"Deniz, bende seninle geliyorum."
Deniz ve Efsun gitmişti Kürşat ve yıldız da ters istikamete doğru yol aldı.
"Eh, bizde şu tarafa bakıyoruz, poyraz ve alyeska da burayı incelesin."
Benim için fark etmezdi, yerde ciddi anlamda bir boğuşma yaşanmıştı, geldiğimizden beri böylesine bir şey ile karşılaşmamıştık.
"Cesetleri bulduk!"
Denizin seslenmesiyle hızla oraya gittik, yerde yatan iki beden ve cesetlerin hemen yanında kanlı bir bıçak vardı, bizim ardımızdan diğerleri de geldi.
"Tekin!"
Yıldızın çığlığı sarmıştı koskoca fabrikayı. Yıldız koşarak yerde yatan bedenin yanına diz çöktü cesedin kafasını ellerinin arasına aldı, cesedin kafasını içine sokmak istercesine göğsüne yasladı.
"Tekin! Ben geldim sevgilim, bak buradayım yanındayım!"
Yıldız çığlık çığlığa bağırıyor, isyan ediyordu. Efsun Yıldızın yanına yaklaştı elini destek olmak istercesine omzuna koydu.
"Bırak beni! Yaklaşma!"
Fakat Yıldızın ani çıkışı karşısında geri çekilmek zorunda kaldı.
"Bunları sana kim yaptıysa hepsini mahvedeceğim ve buna kimse engel olamayacak, duydun mu kimse!"
Yıldızın yüzü sırılsıklam olmuştu yeminler edip duruyordu kriz geçirmenin eşiğinde olduğu bariz bir şekilde ortadaydı, Kürşat da aynı şeyi düşünmüş olacakki çantasından sakinleştirici iğne çıkardı yavaş adımlarla ilerlemeye başladı yaklaştığı sarıda yıldız yerdeki körelmiş bıçağı bir hışımla eline aldı.
"Uzak durun benden!"
Hızlı bir şekilde Yıldızın yanına gidip onu tutmaya çalıştık. Ona seslenirken aynı zamanda bıçağı bırakması için uğraşıyorduk.
"Yıldız bırak o elindekini bir kaza çıkacak."
Bu böyle olmayacaktı dizlerine vurup yere düşmesini sağladım o sırada deniz elinden bıçağı çekip aldı, Kürşat ise boşluktan yararlanarak sakinleştiriciyi yaptı.
Yıldız efsunun kolları arasına yığılıp kalmıştı, berbat görünüyordu gözleri şişmiş beti benzi atmıştı, sapsarı saçları kana bulanmıştı tıpkı elleri gibi, acı çekiyordu. Daha fazla bakamayacağımı anladım.
Efsun Yıldızın başında beklerken biz ise her cesede yaptığımızı yaptık.
Poyrazı da onların yanında bırakarak bulunduğumuz katı incelemeye başladık bir kaç ceset dışında hiçbir şey yoktu etrafta, işimiz bittiğinde Poyrazların yanına döndük tekrar, yıldız biraz daha iyi duruyordu tabi ne kadar iyi olabilirse. Dinlenmesi için ne kadar dil döktüysek istemedi yola devam etmek istedi, çok yakından tanıdığım bir duygu vardı
intikam.
Çünkü intikam, uğuruna vereceğin savaştır sonunda ölüm olsa bile..

 Çünkü intikam, uğuruna vereceğin savaştır sonunda ölüm olsa bile

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Temsili)

Deniz Kıyısına Vuran Dalga (Düzenlenecektir)Where stories live. Discover now