"Birisi... Benimle buluşmak istiyordu."

Havlunun suyunu iyice sıkmış, sıra patlak dudağına gelmişti. Havluyu kuş tüyü hafifliğinde dudağına bastırırken Hyunjin başını geriye çekmişti.

"Sonra?"

Yutkunmuş ve sözlerine devam etmişti Yongbok.

"Senin, benim sevgilim olduğunu düşündüler ve bana sordular. Ben de evet dedim."

Hyunjin başını sallayıp sırıtmakla yetinmişti ki, acıyan dudağıyla mimikleri kasılmıştı. Hoş bir gülümseme değildi bu, başını sallamış ve Yongbok'a bakmayı reddetmişti.

"Ucuz oyunlarına arkadaşlarından birini katmamak mantıklı tabii."

Yongbok duyduğu lafla başını eğmeyi kesmiş, Hyunjin'e sert bir bakış atmıştı. Sonrasında gelen haklılık payıyla yeniden avucunun içindeki nemli havluyu sıkmıştı.

"Kımıldama."

Hyunjin sessiz kalmış, dudağındaki yarayı temizlemesine izin vermişti. Dudakları iri ve yumuşak görünüyordu. Yongbok gözlerini kırparak derin bir nefes vermişti.

Bu kadar kuduruk olmak zorunda değilsin Yongbok, sadece Venom'la öpüştün.

Biraz daha sert bastırırmıştı istemsiz. Hyunjin acıyla geri çekilmiş, kaşlarını çatmıştı.

"Temizlenmiştir."

Yongbok havluyu su dolu kaba geri koymuş, Hyunjin'e bakıyordu. Hyunjin yine bakmayı reddetmiş haldeydi. Yongbok söze girmişti.

"Teşekkür etmeyecek misin?"

Hyunjin bakışlarını Yongbok'a çevirmişti. Neyin teşekkürünü bekliyordu? Küçük bedeni boydan boya süzmüş, gülümsemişti. En azından çabalamıştı.

"Sayende dayak yediğim için teşekkür ederim."

Yongbok karşılığını böyle beklemiyordu. Kimseyle neden arkadaş olmadığını daha iyi anlamıştı. Ayağa kalkmış, kaybolan sabrını sinir almıştı.

"Yaralarını temizleme karşılığı bu küstah cevap mı? Özür dilememe rağmen bu şekilde mi davranacaksın bana?"

Hyunjin sinirli bedene bakmıştı. Kendi sinirli kişiliğini bastırmak istese de yapamıyordu.

"Beni oyununa rızam ve haberim yokken dahil etmeden önce düşünecektin."

Parmakları uzun sarı saçlarına gidip geriye atmıştı Hyunjin.

"Ayrıca özürünü kabul ettiğimi kim söyledi sana?"

Yongbok böyle bir cevabı beklemiyordu. Yumruğunu sıkmış, omuzları dikleşmişti.

"Hwang Hyunjin... Sen iyi ki o dayağı yemişsin."

Hyunjin'in lafını dinlemeden odadan çıkmayı başarmıştı Yongbok. Hyunjin de zaten bir şey diyemeyecek durumdaydı. Omuzlarını silkmiş, yönünü dönerek uyku moduna girmişti. Yarın okuldan sonra ilk işi durumu açıklamak için Büyük Patron'a gitmek olacaktı. Lakin iyi bir bahane bulmalıydı.

Yongbok ise söylene söylene odasına gidiyordu.

"Hwang kibirli Jin... Neden yalnız ve ezik olduğu belli."

Arkasından tanıdık bir ses duymuştu.

"Kimin?"

Lee Minho sahalardaydı. Ağzındaki lollipopu çevirerek Yongbok'un yanına hizalanmıştı.

"Hyunjin ile mi görüşüyorsun?"

Yongbok panikle durumu açıklamak için hazırdı.

"Hayır?"

No Strings Attached (Hyunlix) ✔️Where stories live. Discover now