|22|

3.2K 189 46
                                    

|22•|

"Ufak bir işim çıktı, sen eve geç."

Her şey çok hızlı gelişmişti. Zahid'in mesajını alır almaz zaten çok daha önce bulduğum adrese doğru yola koyulmuştum. Görkemli eve ulaştığım an içimi kaplayan korkuya rağmen geri dönmeyi aklımın ucundan bile geçirmeden beni içeride bekleyen süprizden habersiz kapı zilini çaldım.

"S-senin ne işin var burada?"

Aralık kapıdan üzeri çıplak bedeniyle Doğukan göründüğünde,telaşla konuşmuş ve kapıyı gerisinde bırakarak dışarı çıkmıştı. Paniğe kapılan bedeni kapının kulpunu sıkı sıkıya tutarken çıplak bedeni umrunda değil gibiydi.

Dikkatim dağılırken boynunda ki keskin morluklar ve karnını boylu boyunca kaplayan yaralarla ürkekçe bakışlarımı kaçırdım, o kadar telaşlıydı ki bunu bile fark edememişti.

"Seninle konuşmak için geldim, lütfen."

Kafasını hızla olumsuz anlamda salladığında bunu umursamadan muhtemelen bir kaç dakikaya yanımda olmasını umut ettiğim Gökhan'ın arabasının motorunun sesini duymaya başlamıştım. Bu Doğukan'ı daha da telaşlandırırken öfkeli bir kaç soluğun ardından kapıyı aralamıştı.

||

"Evime bu şekilde habersiz gelemeyeceğini bilmiyor musun Gökhan?"

Bakışlarım gergin ortamın etkisiyle odanın içerisinde sık sık dolaşırken tek başına yaşamasına karşın oldukça büyük olan evin her köşesindeydi. Grilerle donatılmış ve oldukça pahalı avizelere sahip odanın içerisinde kocaman deri koltuklar ve bir duvarı neredeyse komple dolduran çerçeveler vardı. Fotoğrafların tamamı iki kişiden oluşsa da mesafeden dolayı fark edememiştim. Doğukan bakışlarımı fark eder etmez öfkeyle solumuş ve telefonunu eline almıştı. Saniyeler sonra ileride bulunan tüm ışıklar kapanırken çerçeveler gözden kaybolmuştu.

"Derdin ne senin,neden buradasın?"

Gökhan'ın odayı incelediğim süre içerisinde benim buraya gelmek istediğime dair kısa bir açıklama yaptığını duymuştum. Bu yüzden tüm bakışlar üzerime çevrilmişti. Kuru dudaklarımı kısaca ıslattıktan sonra dikkatle beni izleyen Gökhan'ı es geçerek bakışlarımı Doğukan'a çevirdim.

"Konuşmak için geldim. Bana anlatacağın şeyler vardı."

Öfkeli bakışları alaya bulanırken saçlarını karıştırarak ayağa kalktı.

"Anlatacağın  şeyler korkunç biliyorum ama neden yardımcı olmamıza izin vermiyorsun ki? Bunun için burdayız biz, lütfen sakin ol ve konuş-"

"Kes sesini!"

Üzerime doğru hızlıca adımladığında oturduğum koltukta geriye doğru çekildim. O kadar hızlı ve ani hareket etmişti ki ayağa kalkacak zamanı bile bulamamıştım. Benim aksime Gökhan hamlesini anladığı an ayağa kalkmış ve dudaklarının arasından öfkeli bir küfür mırıldanmıştı.

"Otur lan yerine!"

Aralarında fiziksel bir kavganın çıkacağını düşünerek  ayağa kalktığımda Doğukan, Gökhan'ı omuzlarından iterek geriye çekilmişti.

"Ne halt geldiyse onun yüzünden geldi lan başımıza! Dalga geçer gibi neyin yardımdan bahsediyor bana."

Sözlerinin anlamsızlığı beni büyük bir merak duygusunun pençesine sürüklerken ne diyeceğimi bilmeyerek ayakta dikilmeye devam ettim. Gökhan, Doğukan 'ın kulağına doğru eğilip bir kaç şey söylediğinde yine her zaman ki gibi her şeyden bir haberdim.

AHZA |gay|On viuen les histories. Descobreix ara