Bölüm74 Görünmeyen Yüz

735 96 21
                                    

Bir mendil, en fazla ne yapabilir ki?

O gün veliahta mektubu vermeye gittiğim gün. Bana çıkmamı söylediğinde arkamı dönmek yerine masasına yaklaştım.

-Az kalsın unutuyordum. Bir değil iki mektup var! İzninizle ayrılıyorum majestleri.

Mektubu verdikten sonra çıktım.

İlk mektup Amy'den şüphelenmesini sağladı. Muhtemelen şu şekilde düşündü. 'Belki de geçmişi hatırlayan normal biridir.'

Böylece ikinci mektup bunu doğrulamasına yardımcı olacaktı.

Mektupta şu yazıyordu.

'Nasıl kaçtığımı merak ediyor olmalısın. Ben geçmişi yeni hatırlasam da bana bir hizmetçi yardım etmişti. Adı Amy. Dediğine göre önceki hayatı hatırlıyor ve benim acı çekmemi istemiyormuş. Bana para ve yapmam gerekenlerin lisetesini verdi. Dediğine göre sen sonsuza dek Ariel'i sevecektin, kalbim acıdı aynı zamanda gelecekteki olabilecek şeyleri söyledikten sonra dedikleri gerçekten oldu ve inanmaktan başka çarem yoktu. Şimdi geri döneceğime göre ona teşekkür etmek isterim. Geçmişi hatırlayınca şunu farkettim o benim sadık hizmetçilerimden biri. Sırlarımı anlattığım önemli biri. Senden onu bulmanı ve ben gelene kadar ödüllendirmeni istiyorum. Eğer o olduğundan emin değilsen zarfın içindeki mendile bak. Bu onun aşkından verilen bir hediye yani bir kopyası. Eski hayatımızda da sürekli yanında taşırdı bu mendili. Eminim ki hala bir yerde saklıyordur. Lütfen onu bul ve ödüllendir, sevgilim. Ah son bir şey lütfen ona bunu benim dediğimi söyleme borçlu hissetmesini istemiyorum.'

Veliaht ilk başta biraz düşünecektir. Ve sonra oda kontrolü işi zor olmasa gerek.

Amy'e üç gün sonra Ariel'e ver dedim. Bu sadece sakladığım bir rakam ve anlamı yok aslında. Sadece inandırıcı olması için.

Bir de veliahta zaman kazandırmak için tabi.

Muhtemelen sarayda çoktan fırtına kopmuştur ve yakında Amy tek sığınacak noktası olan bana gelir.

*****Veliaht

Mektuplar...

İlk mektubu okuduğumda beynime kan sıçramıştı ama ikinci tamamen beni delirtti.

İlk önce inanmak istemedim.

-Bir aptal tarafından mı kandırıldım bunca zaman!?

Onu bir zamanlar sevdiğim doğru olsa da derlerki aşk en hızlı parlayıp solan duygudur.

Ama sadece geçmişi hatırlayan bir aptal tarafından kandırıldıysam... Ahh sakin olmalıyım.

Amy'i çağırdım ve ilk mektuptan bahsettim sadece. Konuşma tarzı geçmişi hatırladığını gösterse de gözlerinde aşk yoktu.

Sinsi ve aç gözlü bir tilkiyi görebilirsiniz gözlerinde. Ama ben bunu daha önce farkedemedim...

Bir iki gün kadar kafa yordum. Ya Amy gerçek olansa ama hayır o zaman mektuptaki kim?

Sonunda karar verdim. Amy'i baş hizmetçinin emriyle dışarı gönderttim.

Bu sırada gizlice odasını araması ve zarfta bulunan mendili bulmaları için bazı kişileri görevlendirdim.

Sonuçta oradaydı! Basit bir çiçek motiflenmişti. Demek bu yüzden bana bakarken gözlerinde aşk yoktu çünkü o başkasını seviyor! Çünkü o Aisha bile değil!

Hemen emir verdim, amy'i odama çağırdım.

-Beni emretmişsiniz majestleri.

-Amy diz çök.

-Huh?

-Son kez söylüyorum diz çök.

Sinirimi farketmiş olacak ki hemen dizi çöktü. Kılıcımı çektim ve boynuna dayadım.

Hava karanlıktı sanırım bu gece yağmur yağacak. Yerde oturan kızın gözleri kızarmıştı.

Haksızlığa uğramış hissediyor olmalı. Ve korku... Evet gözleri titriyor.

-Şimdi beni iyi dinle. Kimsin veya inceden kimdin... Hiç birini umursamıyorum.

-Ama majestleri biz...

-Kapa çeneni! Eğer bir daha ağzını açarsan boynunu iki parçaya ayırmaktan çekinmem.

Yüksek sesle yutkundu. Bunu biliyorum.

Karşımda otururken bu ince metalden gelen ölümün sinmiş kokusuyla titriyor ve metal her boynuna temas ettiğinde bu ezici koku ve soğukluk karşısında tekrar ve tekrar gözlerinden damlalar akıyor.

Yine de bu beni etkilemiyor... Artık değil.

-Dediğim gibi kim olduğun umurumda değil. Artık benimle konuşmayacak veya yaklaşmayacaksın. Görevlerin biri tarafından getirilecek ve olanları raporlayacak sonrasında yine aynı kişiye teslim edeceksin.

Yere bakan kafasını keskin demirle kaldırdım.

-Anladın mı?

Umutsuzca titreyen bir sesle cevap verdi.

-E..evet majestleri.

Sonra kılıcı geri çektim ve yerime oturdum.

O hala yerdeydi.

-Ne bekliyorsun gitsene!

Titreyen bacaklarla zar zor ayağı kalktı ve kapıya doğru gitti.

Tsk. Artık o da sıradan bir piyon. Az kalsın bir hizmetçiyle birlikte olacağıma inanamıyorum!

Ahh bu iğrenç.

Her neyse Ariel'den alacağım intikam ve imparatorluk koltuğuna oturuşum hakkında yoğunlaşmam gerek.

Gerçek Aisha dönüyorsa onu cariye yapmak sorun olmaz. En azından destekçi kazanırım.

Sırf beni o hizmetçiden kurtardığı için yoksa beni bu duruma düşüren o kadın çoktan ölmeliydi.

Raporlara baktım. Son günlerde ikinci prenses tarafında hareketlenme var ha?

Sanırım düşmanlarım giderek artıyor. Haha...

Belki de Amy'i öldürmem gerekirdi böylece sinirimi atabilirdim şimdi ikinci prenses ve diğerleri de üzerine eklendi.

Sorun değil... Sorun değil... Yakında Ariel acı çekecek ve ilk hayatımın intikamımı alacağım.

Ama bu sefer ölen sadece o olacak.

________
Yazar:Villainesssss


Gerçek Sahip Geri Döndü Where stories live. Discover now