Bölüm1 Gerçek Sahip

5.9K 313 97
                                    

-Haha...

Oda hafif bir kahkahayla dolarken aynada kendine bakan kız delirmiş gibiydi.

Gözleri büyümüştü ve saçları karışıktı.

*****

Ben kont Persilian'ın tek kızı Aisha. Komik, kendime gülüyorum. Aynadaki görüntüme gülüyorum.

Bir şans mı? Ya da bir lanet?

Pek çok şey oldu. Bundan çok uzun zaman önce öldüm.

Ölümüm basit değildi ve buna sebep olan kişiyi uzun yıllara rağmen affedemedim.

Baştan başlamak gerekirse zengin Kont ailseinin tek kızı olarak rahat bir hayat yaşadım.

Ailem benim için en pahalı elbiseleri alırdı ve taktığım mücevherler imparatorluk prensesinde bile yoktu.

Nişanlım sosyete de herkesi kıskandıracak olan veliaht prensti ve onunla evlenecek olan ben veliaht prensestim.

Her şey çok güzeldi. Aldığım dersler ve bana öğretilen belliydi. Ona her zaman uydum.

Ağır etik kuralları ve nasıl davranacağım. Bunların hepsini bana öğrettiler ve bunların dışına çıkmam kesinlikle yasaktı.

'Veliaht prenses olmaya layık olmasının'

Buna inandım.

Zaman geçtikçe veliaht prensle daha çok buluştuk. Balolar ve kutlamalar sonunda ona âşık oldum.

Onu kör bir şekilde takip edemezdim. Bu bir leydinin etiğine ve gururuma ters düşerdi.

Ama nişanlım benim yerime başka bir kızla baloya gelince dedikodular başladı.

Geleceğin imparatoriçesi olarak buna izin veremezdim ve ailem sürekli bunu destekledi.

Haha... korkunç olan bunun benim sonumu getirmesi.

İmparatoriçe olarak dışlandım ve soğuk bir saraya sonradan cariye olacak o kadına sataştığım için sürgün edildim.

Ailem beni desteklemeyi bıraktı ve açlıktan ölen bir kötü kadın oldum.

Sonunda ölümle yüzleştiğimde tekrar gözümü açmam uzun sürmedi.

Tek farkı vardı... Yatakta yatan kişi çok genç!

Resmen kendime bakıyorum ama havadayım.

Bir hayalet... Nesnelerin içinden geçebiliyordum ama kendi bedenimden uzaklaşamıyordun ne de içine girebiliyordum.

Yataktaki beden kıpırdayınca şaşırdım. Bedenin yatakta yavaşça kalktı ve kız şaşkındı.

Bu...bu olabilir mi? Başka bir ruh bedenimi ele mi geçirdi!?

Ama kızın şaşkın suratına bakınca kötü niyetli olmadığını anladım. Benim sesimi duyamıyordu ben de onu izlemeye karar verdim.

Şaşkın suratlı kız novel vesaire gibi şeyler saçmalıyordu.

İlk başta onun için üzüldüm. Benim kaderime sahipti ve benim sonuma sahip olacağından korktum.

Ama aynı olmadı... Herkes bir anda değişti.

O sadece gülümsedi. Etik kurallarını kullanmadı ve katı olan ailem ona aslında bir şey demedi!

Anlamıyordum nasıl...

Veliahtın da değişmesi uzun sürmedi. Bir çırpıda benim hayal edemeyeceğim bir dünya onun ayakları altındaydı.

Sorularım arttı.

Suçlu ben miydim? Görüntümüz aynı sadece kişilikler farklı. Sorun ben de miydi?

Ama bu... Her zaman bana etiğe uyamamı söyleyen ailem di.

Onun aksine dışarı çok nadir çıktım ve derimi güneşten korudum. Tatlı şeyler yememe bile izin verilmedi!

Ama ona her şey verildi. Anlamadım.

İstedikleri gibi olmak için çabaladım ama o kız hiç bir şey yapmadan onlara sahip oldu.

Kalbim sızladı. Acıdı ve ne yapacağımı bilmiyordum.

Sevdiğim adamla evlenirken ve onlar birlikte mutlu olurken onları izlemek zorundaydım.

Ondan uzaklaşamadım. Çocuk.

Bir çocuğu oldu. Benim bedenimde ve sevdiğim adamla. Ben se o adamın soğuk ellerinde ölmek zorundaydım.

Hiç isyan etmeyen hatta sesini yükseltneyen ben ilk kez haykırdım ve yakardım.

-Neden! Neden o ve ben değil! Ben neyi yanlış yaptım!?

Kendi başıma ağlasam da bana acıyacak bir tanrı yoktu.

İşte en karanlık anımda beni kucaklayan onunla tanıştım.

-Yalnız bir ruh, neden ağlıyorsun?

-Bu...bu haksızlık her zaman istenen gibi oldum! Kendim için yaşamadım ve bir mankenden farksızdım! Yine de...yine de beni acımasızca öldürdüler ve terk ettiler... Ama o, o her şeye çaba sarfetmeden sahip oldu...

Varlık parlak bir ışığa sahipti. Tek gördüğüm gülümseyen yüzüydü.

-Bana bu haksızlığa karşı dileğini söyle.

Ona baktım.

-Sen bir tanrı mısın?

Karşıdaki figürün gülüşü derinleşti.

-Hayır. Ben onlardan değilim. İyi bak, seni bu hâle getiren onlardan başkası değildir. Tüm şansını bu kıza verdiler böylece seçtikleri kız mutlu olabilir.

-Ama neden? Onlar eşit bir şekilde herkesi sevmiyor mu?

-Herkesi eşit sevmek? Bunları yaşamana rağmen hala eşit olduklarını diyebilir misin?

-...

-Şimdi bana dileğini söyle. Bir tanrı olmasam da en az onlar kadar güçlüyüm. Haksızlığa uğramış ruhuna yardım edeceğim.

Bir şans. Neden bunu yaptığını bilmiyordum, kim olduğunu da bilmiyordum ama önemli değil.

-Ben tekrar yaşamak istiyorum! Her şeyi değiştirmek ve bana bunu yaşatanlardan intikam almak istiyorum!

Karşıdaki kişi tekrar gülümsedi.

-İsteğin yerine getirilecek.

Ve sonra kayboldu. Uzun yıllar geçse de bir şey olmadı.

Umudumu kaybetmiştim ve her şeyin bir illüzyondan ibaret olduğunu düşünmeye başlamıştım.

Bedenim yaşlanmış ve mutluydu. Çocuk büyüdü ve uzun zaman geçti.

Sonunda bedenim huzur içinde öldü.

Bende ölüm umudu ile gözlerimi kapattım ama uyandığım da yatağımdaydım!

Bu... o gerçekti! Dileğimi yerine getirdi!

Aynaya doğru koştum ve tekrar genç olan yüzüme baktım.

-Haha...

Kahkahalarım yükseldi. Sonunda bir şans daha!

Bu sefer aynı olmayacak. Ne beni terk eden ailem ne de veliaht ve onun sevdiği kız.

Ne de lanet tanrılar!

O kız ve olanlar gözlerimi açtı. Bu dünya tarafından asla kabul edilmedim ve artık tam tersi olacak, beni kabul etmeyen dünyanın sahibi olacağım!

_________
Yazar:Villainesssss

Merhabalar yeni bir kitapla. Bu da komedi tarzı olacak geçen kitap gibi düşünün.

Bu hikayede kızımız para kazanmak için uğraşacak ve belki de intikam alır (⁠◠⁠‿⁠・⁠)☆

O zaman başlayalım.

Gerçek Sahip Geri Döndü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin