Es-tu stupide? Je suis un patron de la mafia. Ne connais-tu pas ma force ?
"Taehyung"
"Efendim Jungkook"
"Sen mafya babası mısın?"
"Sen Fransızca mı biliyorsun?"
Bu kişi Jin'di. Evet evet Jin bu. İyide niye geldi ki?
"Ayy ben girmesem alacağın yok beni içeriye"
"Neden geldin?"
"Jimin demiştir diye düşünüyordum"
"Neyi"
"Ayh neyi olcak, partiyi"
"Ha , evet dedi"
"Gelmeyecek misin yoksa?"
"Jimin için bir süre kalacağım"
"Tamam , hadi"
"Ne hadi"
"Off ne kadar salaksın be , arabaya bin gidelim"
"Daha hazırlanmadım"
"Bekliyorum , git hazırlan"
Arkamı dönüp merdivenlerden çıkarken ona seslendim.
"Hiçbir şeyi kurcalama"
"AA aşk olsun , ben hiç öyle bir şey yapar mıyım?"
"Yaparsın"
"Tamam , yaparım ama senin evinde ne bulabilirim ki"
"Öfff , banane ya , sen kurcalama yeter"
"Tamamm"
Odama geçip gardrobu açtım.
ओह! यह छवि हमारे सामग्री दिशानिर्देशों का पालन नहीं करती है। प्रकाशन जारी रखने के लिए, कृपया इसे हटा दें या कोई भिन्न छवि अपलोड करें।
Şöyle bir şeyler giyip aşağıya indim. Aşağıya iner inmez Jin gülmeye başladı.
"Bunu mu giyeceksin cidden?"
"Evet"
"Saçmalama"
"Ne giyeceğime de mi sen vereceksin?"
"Evet , çünkü bizim partimiz"
"Öfff , tamam ya bekle"
Ben merdivenleri çıkarken hâlâ gülüyordu. Odama çıktığımda şöyle bir kombin yaptım.
ओह! यह छवि हमारे सामग्री दिशानिर्देशों का पालन नहीं करती है। प्रकाशन जारी रखने के लिए, कृपया इसे हटा दें या कोई भिन्न छवि अपलोड करें।
Yeniden aşağıya indiğimde Jin bana bakarken ağzı açık kalmıştı. Ciddiyim ağzı açık kalmıştı.
"Bu olur mu?"
"O-olur"
"Hadi gidelim"
Önden giderken telefonunu çıkarıp birine mesaj attı. Kime attı ve ne yazdı bilmiyorum. Ama tahmin edebiliyordum.
Dışarıya çıktığımızda koskocaman , siyah bir araba vardı. Şoför kapıyı açtığında sırayla bindik.
"Adresimi nereden biliyorsun?"
"Ben bilirim"
"Nereden biliyorsun?"
"Off , bilirim ben"
Yol boyunca sustuk. En son büyük gazino gibi bir yere geldik.
"İn hadi"
"Tamam iniyorum"
Hızlıca içeriye ilerleken telefonumu çıkardım. Çıkarttığım an Jin telefonumu alıp cebine koydu.
"Napıyorsun be"
"Fotoğraf çekiyorlar , telefon oynarken fotoğrafını çekerlerse kötü olur"
"Niye kötü olacakmış , ver telefonumu"
"Veremem, içeriye girince alırsın"
"Olucaksa benim için kötü olucak , sanane , ver telefonumu"
Sustu.
"Off , tamam verme ya"
Yine sustu.
İçeriye geçtik. Beni belimden iterek
"Şuraya otur" , dedi.
"Telefonum"
"Ayh ne kıymetli telefonun varmış , al"
"Sağol"
Telefonu alıp Jimin'e özelden yazdım. Gruba atmadım çünkü Hope'ye söyleyip söylemediğini bilmiyorum.
Kook-Jimjime
Kook Jimin Jin beni alıp partiye getirdi Sen neredesin Jimin Bak hele Bak biii Jiminnnn Bsksanaa Nerdesinnn
Jimjime Çatlama be buradayım Beni bu kadar çok merak ettiğini bilmiyordum Ben Yoongi (aşkım) ile geleceğim Daha hazırlanmadı Onu bekliyorum Çıkacağız birazdan
Kook Yoongi aşkım??? Ne ara aşkın oldu ve Neyse Çabuk gel Ben tek başıma ne yapcam
Jimjime Yoongi aşkım ne zman hazırlanırsa o zman gelcez Ayrıca tek başına değilsin
Kook Tek başımayım
Jimjime Tae var , diğerleri var
Kook Hobi gelecek mi
Jimjime İşi varmış ama belki uğrayabilirmiş
Kook Tamam
Masanın yanından geçen garsona seslendim.
"Pardon, bir tane kırmızı şarap"
"Hemen geliyor efendim"
Elinde Kırmızı şarapla Taehyung geldi.
"Hoşgeldin , gelmene sevindim"
"Hoşbuldum"
"Bir şeyler sipariş ettin mi"
"Evet"
"Kırmızı şarap çok güzel, bence denemelisin"
"Kırmızı şarap sipariş ettim zaten"
"Damak zevkin iyi demek"
"İyidir"
Garson geldi ve şarabı masaya bıraktı. Taehyung kadehini kaldırıp
"Sıra arkadışlığına" , dedi.
Kadehi tokuşturup bir yudum aldım. Kadeh bittikçe bir daha sipariş ediyordum. 7-8 kadeh daha içtikten sonra kafam bulanmaya başladı.
