9. Bölüm

1.5K 113 1
                                    

Multimediada Zeynep var :)

"Nasıl ya olamaz." dedim, çığlık atarak. "Ne oldu Ecem?" dedi Zeynep. "Al bak" dedim. Telefonu verdiğimde; "Ama Savaş'la Nazlı'yı hoca grup yaptı. Bence aralarında bir şey yoktur." dedi. "Of beni de Onur'la grup yapmıştı. Hatırladım şimdi. Ama kesin birlikteler." dedim. "Sen Savaş'ı kıskanıyor musun?" dedi. "Ne alaka ya ne kıskanacağım onu" dedim. "O zaman neden sinirlendin?" dedi. "Konuyu değiştirsek." dedim. Zeynep'in telefonu çalıyordu. "Hadi git telefonunu aç sen." dedim. Telefonu almasıyla çığlık atması bir oldu resmen. "Arda arıyor" diye hem de. Nesini seviyor şu abimin anlamadım valla. Kapı çalıyordu. "Kim o?" dedim. "Ben Hüsniye Teyzen" dedi. Açtım kapıyı. "Hoş geldin Hüsniye Teyze." dedim. Hüsniye Teyze bizim evin alt katında oturuyordu.

"Ne oldu o çığlıklar neydi? Yangın mı çıktı? Ayy yoksa deprem mi oluyor? Zeynep nerede düşüp bir yerlerini mi kırdı yoksa? Ocakta yemek mi unuttunuz? Hadi kızım çabuk cevap ver daha Şeref Meselesi' ni izleyeceğim. Oradaki Yiğit çok tatlı valla." dedi hiç durmadan hızlı hızlı konuşarak. "Bir şey olmadı Hüsniye Teyze." dedim. "Tamam. Ben gidim artık diziyi kaçıracağım." dedi ve gitti. Zeynep'le abim hala telefonda konuşuyorlardı. Odama çıktım. Yatağıma uzanıp uyumaya çalıştım.

Savaş'tan...

Sonunda Nazlı gitmişti. Bende biraz instagrama bakıp yatacaktım ki Nazlı bizim fotoğrafımızı paylaşmış. Ne ara çekti lan bu fotoğrafı? Of Ecem kesin görmüştür. Allah'ım birde "Sıvaş' la ödev yapma keyfisi..." yazmış ya. Delireceğim şimdi. Hayatımda gördüğüm en mal, en gereksiz kız ya. Ama ona bir şey yapamam. Eğer ona vurursam babama benzerim. Bir kadına el kaldırmak benim bünyeme ters. Ama şu an Nazlı'yı öldürmemek için kendimi zor tutuyorum. Hemen instagramı kapatıp odama gidip yattım. Uykum vardı.

Zeynep'ten...

Sabah uyanır uyanmaz hemen Ecem'in odasına daldım. Uyumuyor ama tavana bakıyordu. Bir an tavana aşık olduğunu düşünmediğim değil. Hala şüpheliyim valla. Benim geldiğimi bile fark etmedi. "Ecem" diye bağırdım. Duymadı. "Ecem televizyonda Ekin Koç var" diye bağırdım. Ecem Ekin Koç'u çok sever ama buna da bir tepki vermiyorsa artık bu kız kesin kafayı yedi. "Ecem kalk Savaş geldi bak." dedim. Anında yataktan fırlayıp; "Hani? Nerde?" diye bağırdı. Böyle olacağını biliyordum. Kesin Savaş'a aşık oldu bu kız. Arda duyarsa öldürür. Aslında karışmazdı Ecem'e ama Savaş'la görüşmeyin demişti ikimize de. "Savaş falan yok. Tavanla bakışmanızı kesmek için öyle bağırdım. Sen bu çocuğa aşık mı oldun?" dedim.

Ecem'den...

"Ne aşkı ya?" dedim. O öküze aşık olamazdım herhalde. Ben Savaş'a aşığım. Dünyanın en kısa fıkrası valla. Tamam yakışıklı çocuk ama ona güvenmiyorum. Hele o sinemada olanlar yüzünden. "Bilmiyorum artık yakışıklı çocuk şimdi. Aşık olmuş olabilirsin diye sordum."dedi Zeynep. "Sorma Zeynep. Sevmiyorum Savaş'ı güvenmiyorum da ona anlamıyor musun?"diye bağırdım. "Tamam atar yapma kanka."dedi Zeynep. "Özür dilerim kanka. O odunun adını duyunca sinirlerim bozuldu."dedim. "Tamam bugün bir şeyler yapalım mı? Alışveriş mesela. Hem Arda'yla yemeğe gideceğiz. Nasıl bir şey giysem?"dedi. "Yuhh bu şimdi mi söylenir? Off o höyük abimle mi gideceksiniz? Furkan'da iyi çocuk aslında."dedim. Furkan öküzün arkadaşı ama iyi bir çocuğa benziyor. Zeynep'le de çok yakışırlar. "Yuh Ecem! Ne Furkan'ı ya? Ben Arda'yı seviyorum. Ayrıca hödük değil ;o senin abin."dedi." Ayy abiliğini de çok gördüm ya. "dedim. "Off hadi Ecem. Ben alışverişe gidiyorum. İster gel, ister gelme."dedi Zeynep. "Tamam hazırlanıp geliyorum." dedim. Tam dolabımı açtım , telefonum çaldı. "Öküz gibi öküz" arıyor. Telefona "Öküz gibi öküz"diye kaydetmiştim. "Ne var?"diye açtım telefonu. "İyiyim ben sorduğum için teşekkürler Ecem'cim. Sen nasılsın?" dedi. Salak ya"İyiydim, sen aramadan önce Savaş'cım." dedim. "Biz çok iyi anlaşıyorduk ne oldu ama sinemadan sonra böyle oldu."dedi. Ben bu çocuğu bir gün boğacağım. "Ne saçmalıyorsun sen be?"dedim. "Saç malanmaz saç taranır."dedi gülerek. "Miğdem daha fazla bulanmadan kapatıyorum Savaş. Sen de bu iğrenç espirilerini Nazlı'ya yaparsın. " deyip kapattım.
Alışveriş merkezine geldik. 2 saat boyunca tüm mağazaları dolaşıp sonunda kısa düz siyah bir elbise aldık. Bari o kadar dolaştığımıza değseydi. Siyah bir elbise almak için mi o kadar mağaza gezdik? Off alışveriş yapmauı hiç sevmiyorum. Keşke evde kalıp kitap okusaydım. O zaman da Zeynep darılırdı.
Eve geldik. Zeynep hazırlandı. Abim almaya gelince gitti. Oh be yalnızlık gibisi yok valla. Odama gidip pembe pijamalarımı giydim. Tam elime nutellamı alıp koltuğa oturuyordum kapı çaldı. Kim bilir ne unuttu Zeynep Hanım? Kapıyı açtım. "Süpriz!"deyip içeriye girdi Savaş. Allah'ım sadece nutellam ve televizyonumla baş başa kalmak istedim. Çok mu yani çok mu?

Her Şey SenleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin