PSİKOPAT KIZ

6. bölüm | avuçlarımdasın

Güzel bir sabahla Cemre araladı gözlerini. Rutin işlerini hallettikten sonra spor salonuna doğru yol aldı. Önce temiz bir havayı içine çekti. Yüzüne bir gülümseme koydu. Okulda yarının çok güzel bir gün olmasını istiyordu. En azından Doruk'un Cemre'den uzaklaşmaması kadar güzel olsun istiyordu. Son buluşmalarının ardından günler geçmiş, Cemre günlerdir bir bahane bularak okula gitmemişti. Doruk o akşam hızlıca evden çıkmış ve Cemre'yi kafası karışmış bir şekilde odasında bırakmıştı. Okula gitmediği süre boyunca Cemre, Doruk'un kolyeye neden bu kadar tepki gösterdiğini düşünmüştü.

Koşu bandında tempolu adımlar atarken aklında hala Doruk'un tepkisi vardı. Birkaç saniye gözlerini kapattı ve hızını daha da arttırdı. Daha derinden düşünmeye çalıştı. İçinden kendi kendine sayıklıyordu.
Düşün Cemre, düşün düşün...
Birkaç dakika sonra aklına gelen şeyle gözleri fal taşı gibi açıldı. Koşu bandını durdurmadan önce içinden kendine lanetler okudu.
Allah kahretsin, her şeyi mahvettim!..

* * *

Doruk ve Asiye tatsız anlarını geride bırakmış, öğlen arasında kafeteryada sohbet ediyorlardı. Evde yaşadıkları ve sinirlendikleri durumlardan, hafta sonu ne yaptıklarından bahsediyorlardı. Kahvelerini içtikten sonra bahçeye çıktılar ve yürüyerek sohbetlerinin geri kalan kısımlarına devam ettiler. Yorucu bir okul gününü geride bırakıp evlerine dönmek için bahçeden çıktılar.

Asiye: Doruk, bugün çekildiğimiz fotoğrafları bana atar mısın?

Doruk: Hemen sevgilim..

Doruk uygulamadan Asiye'ye fotoğrafları göndermek için telefonu eline aldı ve bu işlemi yaparken Asiye gayri ihtiyari Doruk'un telefonuna gözlerini kaydırdı. Birden gözleri Cemre'nin gizli hesaptan Doruk'a gönderdiği fotoğrafın olduğu mesaj satırına takıldı. Fotoğrafı tıklamadığı için görmüyordu tabi ama gizli birinin ona ne attığını merak ediyordu açıkçası.

Asiye: Doruk bi' üst kısımlara çıkar mısın tekrardan?

Doruk: Asiye? Noldu ki? Sen bakmazdın benim mesajlarıma.

Asiye: Doruk dediğimi yap lütfen.

Doruk Cemre'nin atmış olduğu satıra geldiğinde telefonunu birden Asiye'nin görmemesi için geri çekti.

Asiye: Doruk ne yapıyorsun? Ne saklıyorsun sen benden?

Doruk heyecanlandığını hissediyordu. Ellerini stresle saçlarına daldırdı.

Doruk: Hiiç, hiçbir şey.

Asiye: Öyleyse ver telefonunu.

Doruk: Sevgilim saçmalıyorsun..

Asiye öğrenmekte ısrarcıydı. Doruk'un elinde olan telefona doğru hamle yaptı.

Doruk: Asiye napıyorsun? Zorla alamazsın! Bi sakin ol lütfen..

Asiye: Bir şey saklıyorsun Doruk. Neden göstermiyorsun? Bir şey saklamasaydın verirdin!

Doruk'la Asiye uzun bir çekişme yaşadı ve Doruk'un hamleleri yetersiz kaldı. Asiye, Doruk'un telefonunu güç bela aldı. Fotoğrafa tıkladı ve gördükleriyle sinir katsayısı yükseldi.