16

171 15 12
                                    

•• ━━━━━━━━ 𓆉︎ ━━━━━━━━ ••

İlk dersin sonunda [Adın] Atsumu'nun ona seslendiğini duydu. Arkasına döndü. Rinle aynı zamanda. Atsumu'nun yanında bir kız oturuyordu. Osamu ise yan sıralarındaydı.

"Mizuno-Chan! Neden daha önce söylemedin?"

"Atsumu.. Bana öyle seslenme, bir öncekinde bir şey dememiştim ama.."

R: "Açıklama yapmana gerek yok [Adın]. İstemiyorum desen yeter."

Atsumu açıkça uyuz olmuş bir şekilde Rin'e baktı. Sonra gülümseyerek [adın]'a döndü.

"Üzgünüm Mizuno-San. Bu şekilde tekrar karşılaşacağımız aklıma bile gelmemişti."

"Benim de öyle."

Atsumu'nun yanında oturan kız şaşkınlıkla Atsumu' ya bakıyordu. Onu ilk defa birinden dolaylı da olsa özür dilerken görmüştü. Birden Atsumu'nun koluna sarıldı. Atsumu ne yapmaya çalıştığını anlamadı, bakışlarından da belli olduğu üzere.

"Uhm... Şey-san?"

"Ne San Atsumu? Adımı bilmiyormuş gibi davranmana gerek yok. Arkadaşınla beni tanıştıracak mısın artık?"

"Ben Mizuno [Adın]."

Atsumu şaşkınlıkla yanındaki kıza baktı. [Adın] 'a dönmeye fırsat bulamamıştı ki çoktan önüne dönmüştü ve kitabını okumaya başlamıştı. Rin ise defterine birkaç şey karalıyordu. Atsumu ne söylese yersiz olacağının farkındaydı. Osamu' ya baktı. Osamu sırıttı ve gözüyle yanındaki kızı işaret etti. Atsumu bilmediğini belirten bir ifadeyle dudaklarını büzdü. Kızı gerçekten tanımıyordu. Ders başlamadan önce yanına oturmak için çok ısrar etmesi dışında.

Tam bu sırada sınıfa bir öğrenci girdi.

"Hey ikizler, voleybol kulübü için Takashi-Sensei katılacakların ismini istiyor. Bu arada Kita-San da sizi çağırıyor, duyuru için yardım edecekmişsiniz."

"Vay be sonunda-!"

Atsumu'nun keyfi az da olsa yerine geldi. Osamu'ya bakıp gülümsedi ve kolunu kızdan kurtarıp ayağa kalktı. Osamu gitmeden kısa bir süreliğine Rin'e baktı. Rin fark etmedi bile. İkisi de çıkıp gitti.

"Rin, neden bir şey söylemedin?"

"Duyuru yapıldıktan sonra söylemem daha uygun olur. Zaten kesin olarak takıma gireceğim."

Rin'in özgüvenli gülümsemesini [Adın] 2 metre uzakta da olsa tanırdı. Kendine güveniyordu. Ve güvenmeliydi de.

Öğle arasından sonraki derse kadar ne Atsumu'yu ne de Osamu'yu görmüşlerdi. Anlaşılan kulüple ilgileniyorlardı. [Adın] tam da düşüncelerine dalmışken sınıf kapısının çalındığını duydu, bakışlatını kapıya yöneltti. Gelmek için öğretmenlerden izin isteyen ikizleri gördü.

"Hadi [Adın] kabullenmek senin için niye bu kadar zor.. Onu görünce mutlu olmamış gibi? Neler oluyor sana.. Kendine gel."

[Adın] derin bir nefes aldı. Ve konuşmadan anlaşılacağı üzere ikizler kulübe katılımak isteyenlerin isimlerini almaya gelmişlerdi. Rin elini kaldırmadan konuştu, listeyi ve kalemi elinde tutan Osamu'ya doğru.

The best way for two of us- Love..Where stories live. Discover now