2

745 61 8
                                    


      •• ━━━━━━━━ 𓆉︎ ━━━━━━━━ ••

Zaman hızlı geçmişti, saat 17.00 olmuştu. [Adın] bu zamana kadar mutfağı toparlamış ve kıyafetlerini valize yerleştirmişti bile. Çıkmak için hazırlandı. Son kez odasına baktıktan sonra evden çıkmak üzere kapıya adımladı.

Babası ve eşi uyanmıştı ama onun varlığını umursamıyor gibilerdi. Alışmıştı zaten bu duruma, çok da kafayı takmamıştı ki birinin yanına yaklaştığını fark etti, bu kişi babasıydı..

"Gidiyor musun?"

"Evet baba.."

"Anladım, gelmeyi çok isterdim ama Kaori (eşi) ile özel bir işimiz çıktı. Yalnız gidebilirsin değil mi?"

"Hmhm evet, yalnız gidebilirim. Siz keyfinize bakın.."

Yanında bir sıcaklık hissetti, babası ona sarılmıştı. Tabi ki yapmacık bir sarılmaydı bu. Anlıyordu..

Kapının pervazındaki Kaori'ye baktı, daha sonra da babasına. Geri çekildi ve yapmacık bir gülümsemeyle evden çıktı. Görüşürüz bile demek istemiyordu. Neredeyse 1 yıl boyunca göremeyeceği kızıyla özel olarak vakit bile geçirmek istemiyordu babası..

Bir taksiye bindi, havalimanına kadar sadece olanları düşündü. Neden bunları yaşamak zorundaydı ki.. Ya da neden onu seçmişlerdi? Hayatın acımasız olduğunu bu kadar küçük yaşta öğrenmesi için ne tür bir suç işlemiş olabilirdi ki? Ya da hayat ona bir ders mi vermek istemişti, eğer öyleyse ne dersi? Bu kadar erken mi? [Adın] bunları her düşündüğünde sanki çok derin bir okyanusa dalıyordu. Ve onu oradan çıkarmak hiç de kolay olmuyordu. Taksinin durduğunu anlayınca inmesi biraz uzun sürdü; geldiğini anlaması da, valizini de alıp havalimanına girdi.

İçerisi biraz kalabalıktı, saat 17.30'u gösteriyordu. Uçağın kalkmasına az kalmıştı. Resepsiyona doğru hızlıca ilerlerleyip bu şehirden siktir olup gitmeyi o kadar çok istiyordu ki. Gözü hiçbir şeyi görmüyordu desek yeridir. Yolda da düşündüğü şeyler dikkatini dağıtmış, hatta yolculuk başlamadan onu yormuştu. Birine çarptı, o kadar şiddetli çarpmıştı ki yere savruldu.

"Ah-"

"Üzgünüm, iyi misiniz?"

[Adın] karşısındaki kişiye baktı. Atletik bir vücuda sahip, sarışın, bal rengi gözlere sahip, hakkını yiyemeyeceği kadar çekici ve üstelik onunla yaşıt olan çocuğu gördü. O anda başka bir şeye odaklanabilir mi? İnceleme süresi biraz fazla uzun sürmüştü, birisinin karşıdan hızlıca geçtiğini bile saniyeler sonra fark etti. Anlaması biraz uzun sürse de çarptığında omzundan fırlayan çantası çalınmıştı. Güvenlikler olayın farkına varamadan ve hırsızın hızına yetişemeden hırsız tüymüştü.

"Hayır-"

Ayağa kalkmaya çalıştı ama karşısındaki kişi kolunu nazikçe tutup ona baktı.

"İyi misiniz?"

[Adın] sertçe kolunu çekti, hafif kızarmıştı.

"İyi gibi gözüküyorum? Çantam çalındı! Üstelik içinde biletim de vardı ve bütün eşyalarım gitti. Biraz daha dikkatli olamaz mıydın!?"

"Oh üzgünüm.. Kendimi fazla kaptırmıştım, polisi arayalım. Biletinizin ücretini ben ödeyeceğim.."

[Adın] memnuniyetsiz bir ifadeyle başını salladı ve valizini alıp koltuklardan birine oturdu, yanındaki kişi ise kendine çok benzeyen birisiyle yanına geldi. Anladığı kadarıyla ikizlerdi.

"Polisi aradım şimdi. Gerçekten çok üzgünüm.."

"Tsumu biraz daha dikkatli olabilirdin, mesela benimle yarışırken etrafına bir bakın-"

Gri saçlı olan gülmeye başladı ve sarışın olan ise ona bağırdı, tartışmaya başladılar. [Adın] bağırışmadan pek hoşlanmazdı, hatta nefret ederdi. Hemen kulaklarını kapattı. Bunu gören ikizler birden sustu ve [Adın] 'a baktılar.

"A- noldu?"

"O kadar çok bağırdın ki Tsumu kız korktu işte!"

Sarışın olan [Adın]' ın yanına yaklaştı

"Üzgünüm-"

Gri saçlı olan bir kahkaha patlattı

"Tsumu sen- üzgünsün YUH!"

"Sus 2 dakika Samu!"

"Tamam sustum, kızma hemen."

Bağırışmalar kesilince [Adın] ellerini kulaklarından çekti ve karşısındaki sarışın çocuğa odaklandı. Kahverenginin en güzel tonuna sahip gözleri vardı. Ayrıca kendini beğenmiş edasıyla baktığında çok daha büyüleyici gözüküyorlardı..

     •• ━━━━━━━━ 𓆉︎ ━━━━━━━━ ••




---------------------------------------------------------

Pft düzgün yerde mi kestim bilmiyorum ama güzel oldu sanki- tam anlayamadım.. Bundan sonra çok daha ekşınlı yerler gelecek hatta mafyaya bile bulaşabiliriz isterseniz cok daha eğlenceli olur-

Dediğim gibi önerileriniz falan olursa yazın lütfen. Bir de karakterin soyadını koydum çünkü bazı Türk soyadlar cidden çok garip oluyor, mesela benimki..

Karakterin doğum gününü kendiminkiyle aynı yapacağım, yani 5 Ekim. Atsumunun ve Osamunun da aynı gün ve bu yüzden daha tuhaf ve eğlenceli olabilir diye düşündüm. Her neyse fikirlerinizi lütfen yazın!

The best way for two of us- Love..Where stories live. Discover now