Kapıyı açtığında bu büyük odanın/salonun mavi görüntüsünün içine aldığı su sesi ile kulaklarına işlenen bu huzurun sesi onu sakinleştiriyordu.

Fakat onun huzurunu bozar mı bozmaz mı bilmediği birisi vardı. Felix.

Oturma yerinde çantasını kafasının altına alıp dümdüz yatmıştı ve uyuyordu. Hyunjin kısa bir süre kapının orada duraklamıştı.

Onunla neredeyse 2 haftadır konuşmuyordu. Belki de daha fazla, daha az. Onunla konuşmadığı zamanları sayamıyordu Hyunjin. Yaptıklarından pişman mıydı değil miydi bilmiyordu. Tek bildiği şey Felix'in onu affetmesini istediğiydi.

"Hadi Hyunjin.''dedi sessizce ve nefesini verip kapıyı sakince kapattı. Ardından Felix'in yanına ilerledi.

Hyunjin Felix'in baş ucuna oturduğunda 4-5 dakika öylece Felix'i incelemişti. Yüzündeki her detayı inceliyordu. İlk defa Felix'i bu kadar uzun süre net bir şekilde görmüştü.

Ellerini Felix'in çillerine götürürken buldu Hyunjin kendini. Burnunun üzerinden kulaklarına kadar gelen çiller o kadar güzel duruyordu ki hiçbir şey yapmazken bile kendisine tekrar tekrar aşık ettiriyordu.

"Çok güzelsin. Keşke sana öyle davranmasaydım ama keşkeler işe yaramaz."

Hyunjin ellerini Felix'in burnunda dudaklarına götürmüştü. Kısa bir süre öylece inceleyip nefesini vermişti ve Felix'e yaklaşmıştı.

"3 kez. Sadece 3 kez ulaştım buraya. Ama sadece birinden zevk aldım. Gerçi almamak mümkün değil. Konu sen isen."diyip ayaklandın Hyunjin ve Felix'e yüzünü yaklaştırdı.

Hyunjin gözlerini kapatıp Felix'in nefesini hissederken "Napıyorsun sen be?"sesine gözlerini açmıştı ve Felix'in gözleri ile karşı karşıya kalmıştı.

Hyunjin geriye çekilip Felix'in oturmasını izlemişti.

"Kötü bir niyetim yoktu gerçekten!"

"Tamam sakin. Neyse ne!"diyip ayaklandı Felix ve oturma yerlerinden aşağıya indi. Havuzun kenarından kapıya doğru yönelmişti fakat kolunda hissettiği çekiştirme ile geriye döndü.

"Felix konuşabilir miyiz?"

"Hayır."

"Lütfen."

"Git Hyunjin."diyip kolunu kendisine çekti Felix.

Hyunjin önünde ilerleyen Felix'in arkasından hızlıca gidip sarılmıştı. Felix olduğu yerde kalmıştı. Bunu beklemediği kesindi ki tek yaptığı şey gövdesine sarkmış bir çift eli tutmasıydı.

"Felix beni affet lütfen."

"....."

"Tek istediğim şey bu. Lütfen affet beni. Seni çok seviyorum. Yemin ederim artık sana hiçbir şey yapmayacağım. Beni sevmesende olur. Ama affet beni."

Felix sessiz kalmıştı. Hyunjin Felix'in kalp atışlarını hissediyordu. Hem de net bir şekilde.

"Jeongin ile aranızı bozmam, videoyu yayınlamam, havuzun başında senin üzerine buzlu su döküp terk etmem ve diğer sözlü zorbalıklar... Evet affedilemez. Ama lütfen Felix. Bu aptala bir şans ver. Sana yavlarırım. Beni o güzel gözlerinden mahrum etme."

 A Meaningful Death [HyunLix]Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt