A Meaningful Death [HyunLix]

5

"Sonu kötü bitecek."
-

❗-

Tuvaletten çıkan Jeongin'in arkasından hızlıca gitmiştim. Yangın merdivenine oturmuş ellerini alnına dayamıştı. Onunla konuşmak istiyordum bu yüzden hiç düşünmeden bende yanına oturdum.

"Hadi ama Jeongin inan bana."

"Felix sus!"

"Jeongin üzülmeni istemiyorum."

"Felix . Sen bizi ayırmaya mı çalışıyorsun?"

"Evet."

"Hyunjin'den hoşlanıyorsun dimi!"

Yuh ananın amı.

"Ben erkeklerden hoşlanmıyorum bile Jeongin saçmalama."

"Ha hoşlanmış olsan alıcaksın elimden yani."

Ne? Mal mı bu?

"Seninle uğurşamam. Sağlıklı düşünebildiğin bir vakit konuşmalıyız. İyice saçmaladın."

Ne dediğinin farkında bile değildi. Çünkü sinirliydi.

Sakinleşmediği sürece onunla konuşman imkansızdı. Bundan dolayı yanında ayrıldım ve çalan zilin sesi üzerine koridorlara doluşan öğrencilerin arasından geçmeye çalıştım.

Siktir parfüm diye bir şey var. 21. Yüzyıldayız hâlâ bilmeyen var mı ya?
Kokuyor puşt.

Kilolu,zayıf,kısa, uzun hiç farketmeksizin öğrencilere çarpa çarpa çıkıyordum. Bu kadar kalabalık olmasının sebebi ise öğle yemeği olmasıydı. Herkes kantine giderken ben bahçeye çıkmak için debeleniyordum.

Sonunda çıktım. Temiz hava. Miss gibi. Leş gibi ter kokuyordu mallar. Sözde zenginler. Bir parfüm alamıyorlar.

Çardağa oturmuştun. Bahçe neredeyse bomboştu. Bazı öğrenciler ise elinde yemekleri ile dışarı çıkıyordu.

Oğlum bırak peşimi bir off.

Evet YİNE VE YİNE AMELE SÜMÜĞÜ GİBİ BANA YAPIŞAN HYUNJİN GELDİ.

Amk nerede olduğumu nasıl tak diye buluyor anlamıyorum.

"Ne var Hyunjin? Yine beni yatağa atma çabasına gireceksen şimdiden siktir git."

"Yok görmüyor musun yemek yiyorum. Hani masa var ya burada. Ondan oturdum."

"Evden mi getirdin sen?"

Ağzı dolu bir şekilde söylediklerime anında cevap vermeye çalışıyordu."He sporcuyum ya."

"Hıı. Anladık. Zehir zıkkım olsun."

"Nereye hooo."

"Of sana ne? Sıktın artık ha."

"Gel gel otur valla yavşamayacağım."