...
"Daha fazla şeker ve protein kaybedersem öleceğim..."
Hyunjin minik erotik dairesinde etraftaki menileri temizliyordu. Bugün iyi hasılat çıkarmıştı. Gelen bağışlar ödemesi gereken taksiti kapatmıştı bile ve daha üç hafta vardı ödeme gününe. Saate baktığında ise yarım saat sonra Yongbok'un geleceğini fark edince hızlanmıştı temizlik işi. Sanırım Yongbok'a enerjisi vardı.
Göz makyajını tazelerken kapının çalması ile işini gücü bırakmış, ağzına silikonları takıp maskesini geçmişti. Günü kötü başlasa bile bunu kötü sonlandırmak istemiyordu. En azından kendi açısından. Kapıyı açtığında donuk sesle söze girmişti Venom.
"Yongbok, hoş geldin."
Yongbok içeri girdiğinde üzerinde garip bir heyecan vardı. Sanki maddeye başlatılmış da, alması gereken dozu almanın vakti gelmiş kadar heyecanlıydı. Çantasını omuzundan yere bırakıp led ışıkların değişimlerini izlemeye başlamıştı.
"Güzel yayındı, Venom."
Venom arkasından ilerlemiş, sırtı göğsüne değdiğinde durmuştu. Yongbok heyecanla ve merakla gözlerini kapatarak sessiz bir nefes almıştı. Venom'un elleri Yongbok'un düz karnını bulmuş, oradan da pantolonuna gitmişti. Yavaşça düğmeyi çözmeyi başarmış, fermuarı yavaşça indirirken Yongbok, Venom'un bileklerini tutarak durdurmuştu.
"BDSM istiyorum."
Yongbok'un bu teklifi Venom'u şaşırtmıştı. İstediğini yapacaktı. Geri çekilmiş, arkasını dönerek çekmeceye doğru yönelmişti.
"Soyun o zaman Yongbok, ben de senin için bir şeyler çıkarayım."
Yongbok başını sallamış ve usulca soyunmaya başlamıştı. Venom çekmeceyi açıp aklındaki eşyayı açtığı gibi bulmuştu. Elindekine bakıp içinden sırıtırken arkasını dönüp gözlerini Yongbok'a çevirmişti. Beyaz teni ve tablo gibi sırtı ona sırıtıyordu. Arkasına yeniden gelen Venom, kalın bandaja bakmış iki eliyle sıkı sıkı tutmuştu.
"Gözlerini kapa."
Yongbok gözlerini kapamış, Venom bandajı gözlerine geçirip göremeyeceğinden emin olacak şekilde bağlamıştı. Parmakları Yongbok'un sırtında ince ince dolanırken nefesinin kesildiğini hissediyordu Yongbok, olacak şeyleri tahmin etmesi ile yükselmesine neden olmuştu.
Venom, Yongbok'u kendine çevirip ince beline kolunu sararak yatağa yatırmıştı. Yongbok ise üzerindeki gölgeyi hissedebilmişti. Heyecanı kaskatı kesilmesine sebep olmuştu. Aklına gelen fikirle başını yana yatırmıştı.
"Venom, dur."
Üzerinde dokunmaya hazır halde olan duran Venom soru işaretleriyle bakmıştı. Yongbok söze devam etti.
"Madem gözlerim kapalı, BDSM istemiyorum."
Venom anlamamış ve kafası daha da karışmıştı. Sessizce beklemiş ve üzerinden kalkacakken Yongbok sözlerine devam etmişti.
"Beni öper misin?"
Venom bu duyduklarına şaşırmıştı. Öpmek mi? Daha önce hiçbir müşterisini öpmemişti. İstekte bulunmalarına rağmen kabul etmemişti. Sesini çıkarmamış ve maskeyi sadece dudaklarının görüneceği şekilde yukarıya çıkarmıştı. Görmeyeceğinden emindi, içi de garip bir şekilde rahattı. Silikonları diliyle çıkarmış, sakince komodine koymuştu. Yongbok ise bu sessizlikten korkuyordu. İsteği şeyi yapmayabilirdi, yapmadığı gibi de görüşme sonlanabilirdi. Nefesini tutarak beklerken dudaklarına değen yumuşak hisle kalbi teklemişti. Venom'un dudakları kendi dudaklarının üzerindeydi. Ne yapacağını bilmiyordu, sadece bekliyordu. Venom ise ayak uydurması adına kısa bedenin dolgun üst dudağını dudaklarının arasında kıstırmış, kendine doğru çekiştirmeye başlamıştı. Yongbok artık nasıl ayak uyduracağını biliyordu. Yapboz parçaları gibi oturan alt dudağını yumuşak bir dokunuşla emmeye başlamıştı. Muazzam bir şeydi. Islak ve yumuşak bir şekilde Venom'un dudaklarını emiyordu. Venom sıcak nefesini dudağına vererek üst dudağından sürtünerek alt dudağını şişirmeye çalışıyordu. Islak sesler eşliğinde ayrıldıklarında Yongbok gülümsemişti.
"Bir daha, bir daha öpmeni istiyorum."
Venom küçük bedenin yanına uzanmış, yüzünü ona dönerek Yongbok'un bacağını beline sarmıştı. Yeniden dudaklarına doğru bir hamle yaparken Yongbok pürüzlü bir hisle irkilmişti. Venom'un dili ağzının içindeydi. İştah açıcı sesler ve minik iniltiler eşliğinde adeta birbirini yiyorlardı. Venom'un kaba eli Yongbok'un kalçasını bulmuştu. Sıkıca avuçlarının arasında ezmiş, kendine çektiğinde erkeklikleri birbirine sürtmüş sesli iniltisi Yongbok'un dudaklarından boğuk bir şekilde çıkmıştı. Venom teması kesmeyerek dudaklarına sürtünerek fısıldamıştı.
"Yongbok-ie..."
Çenesine dudaklarına doğru bastırıp aşağı inmişti Venom. Boynundaki has kokuyu ve yumuşak ince derisini dudaklarıyla tanıyordu. Öpüyor, yumuşak izler konduruyordu. Dürtülerine engel olamayıp dişlerini Yongbok'un boynuna batırdığında derinden gelen ses Venom'un hoşuna gitmişti. Isırdığı yeri öperken orta ise iç çamaşırının üstünden sıcak deliğine yumuşak dokunuşlar hediye ediyordu.
Yongbok, teninde sıcak dudakları hissederken adeta kendisin mayışmış ve kıvamlaşmış hissediyordu. Alt tarafında hissettiği parmaklarla nefesi kesilmişti. Kendisini Venom'un parmaklarına iterken küçük elleri geniş omuzuna çıkmıştı. Çatallı sesi kısık tonda nidalar bırakmıştı.
"D-daha fazla..."
Venom bu talimatla ustaca iç çamaşırı Yongbok'un bedeninden çıkarmış, kuru parmaklarını Yongbok'un diline doğru uzatmıştı. Yongbok arzuyla kabul etmiş, dürtülerine inanarak hareket etmişti. Yongbok yanlış hissettiğini düşünmüyordu, sanki sevgilisi ile sevişiyor gibi hissediyordu. Venom ise parmakları ıslandığına emin olunca Yongbok'un sıcak deliğine yollamıştı orta parmağını. Yavaşça hareket ettiriyor, diğer yandan erkekliğini sürtüyordu. Gözleri her ne kadar kapalı olsa bile mimiklerini okuyabiliyordu Venom.
Yongbok hissettiği dolulukla ve gözlerinin kapalı olması ile verdiği dürtüyle Venom'un bedenine bakıyordu. Venom'un dudakları bedeninde gezinirken aklına chan'ı yüzü geldikçe isteksizliği artıyordu. Venom, ince göğüs kafesine dudaklarını sürterek inerken ikisi de sarhoş olmuş gibiydi. Yongbok dayanamıyordu.
"İ-içime gir artık."
Venom talimatla gülümsemiş, yatakta yükselmişti. Yongbok kalçasında hissettiği boşluk hissi ile yatağa gömülmüş ama bu kısa sürmemişti. Venom, küçüğün bacaklarını omuzuna sabitlerken erkekliğini birkaç kere çekiştirmiş, az önce genişlettiği pembe deliğe dayamıştı. Yongbok heyecanla nefesini tutup beklerken hissettiği dolulukla sesli ve derin bir nefes almıştı. Venom içinde yavaş başlayan gidip gelmelerle duvarlarını yıkıyorken kollarını yastığın iki yanına koymuş, küçük bedenim göğüs ucunu pembeden kırmızı tonlarına geçişe yardımcı oluyordu. Yongbok gözlerindeki bandajı sessizce çıkamıştı. Başının altındaki maskeyi görüyordu. Venom başını kaldırmadan diğer göğüs ucuna geçmişti. Çekiştirerek emerken dişlerini bastırması ile Yongbok elindeki bandajı daha sıkı sıkmıştı.
Her şey çok hızlı olmuştu.
Venom anlık başını kaldırması ile bandajın çıktığını görmüş, başındaki maske o anlık başından sıyrılıp gitmişti. Endişe ile yaptığı şeyden memnun olmayacaktı.
Ya da olacak mıydı?
Yongbok ise daha gözlem yapamadan yüzüne yediği yumruk ile yatağa gömülmüştü.
Derin bir kulak çınlaması...
Yüzü açık Venom, yatakta bilinci kapalı yatan Yongbok küçücük odada yer kaplıyordu.
———
Heyyo, yine ben.
Bebekler şimdisi aynı anda birden fazla bölümü de yazdığım için gecikmeler oluyor bunun için özür dilerim. Odağımı full buraya mı versem? Bölümlerin uzunluğu nasıl? İlk ficim, bu yüzden yorumlara dikkat ediyorum. Sizden ricam bana eleştiri konusunda yardımcı olmanız, okumanızı gördükçe motive oluyorum! Bu kadardı
–Neugdae
YOU ARE READING
No Strings Attached (Hyunlix) ✔️
Fanfiction❗️Bdsm ağırlıklı smut içerir. ❗️ Hwang hyunjin, liseli bir eşcinsel jigolo. Gizli bir kimlikte takılırken kendisini yeni keşfetmiş platonik aşkı Lee Yongbok'un partneri olmayı kabul eder. Olaylar örümcek ağı gibi karışır, tek kural ise birbirilerine...
Chapter V
Start from the beginning
