13

427 42 10
                                    

Billie Eilish~Bored

"Biri var;
ne özlemekten,
ne de sevmekten yorulduğum."
(Anonim)

24.10.2022
Salı

1 hafta sonra

Zaman her şeyin ilacı derler Jeongguk ama yanılıyorlar. Her geçen gün daha da artıyor hasretim, dayanmak daha bir güçleşiyor. İlacı olsaydı zaman bir şeylerin, böyle olmazdı diye düşünüyorum. Yüzün hatıralarımdan silindi neredeyse, gözlerime küsüm bu sebeple. Ürkek davranmasalardı bir ihtimal hâlâ gözümün önünde olurdu yüzün. Onlara da kırgınım, sana da Jeongguk... Unuttun mu beni, neden hâlâ gelmiyorsun? Her gün, her dakika seni bekliyorum lakin gelmiyorsun. Geleceğim demiştin oysa. Her akşam gözyaşlarımla ayrılıyorum oradan. Yoongi her gün zorla getiriyor eve. "Gitme artık." diyor, "İhanet edemem." diyorum. Sonuçta sana geleceğimi söyledim Jeongguk, değil mi? Artık eve bile dönmek istemiyorum, o bankta kıvrılıp uyurum elimden gelse lakin Yoongi izin vermiyor yine.

Yine gözyaşlarım ıslatıyor yüzümü, rüzgâr kesiyor tenimi. Hafiften çiseleyen yağmur var, ıslatıyor. İlk kez yağmur yağdığında konuşmuştun benimle, herkes yağmurdan kaçmışken sen kalıp dinlemiştin beni. Yanıma gelip şarkıyı kime yazdığımı sormuştun. Keşke o zaman söyleseydim sana yazdığımı. Eğer o zaman söyleseydim belki de bu yağmurda birlikte ıslanır olurduk.
Yeni yaktığım sigaram parmaklarımın arasında; Yoongi çaldırıyor telefonumu, kaçıncı kez olduğunu bilmiyorum. Cevap vermek istemiyorum, gelmesini de... Yağmura karışan yaşlarım, içimdeki sessiz hıçkırışlarım, bir köpek havlaması, bir soju şişesi ve bir de sensizliğin eşliğinde oturuyorum bankta. Biraz içtiğimden sanırım başım dönüyor, midem bulanıyor. Rüzgâr mı bu denli üşütüyor bedenimi yoksa sensizlik mi bilmiyorum. Sigaramı dudaklarıma götürüyorum, o sırada Yoongi'nin sesini duyuyorum.

"Sigara mı içiyorsun sen?"

Kapüşonlum gözlerimi kapatıyor bu yüzden göremiyorum Yoongi'yi ve indiriyorum kafamdan. Dudaklarıma götürdüğüm sigarayı çekiyorum içime ve "Evet." diyorum. Çok değişik bakıyor bana ve sigarayı parmaklarımın arasından bir hışımla ayırarak atıyor ıslak yere.
"Taehyung sen sigaradan nefret edersin!"

Ederdim diyorum içimden. Artık etmiyorum, bana sigarayı da sevdirdin Jeongguk ve buna rağmen yoksun ya biraz kırgınım sana. "Ne yapıyorsun?" diyorum, sesim sinirli çıkıyor. İçtiğimden kaynaklı kontrol edemiyorum sesimi. Kalkıyorum ayağa, sendeliyorum. Yoongi tutuyor hemen, ittiriyorum ellerimle. "Bırak!" diye bağırıyorum. "Bıktım artık bana bebekmişim gibi davranmandan, yeter!"
Sokakta bulunan tek tük insanların bakışları bize dönüyor lakin sadece bakıp gidiyorlar. Ellerim titriyor, gözyaşlarım hâlâ akıyor.
"Taehyung iyi değilsin, gel gidelim." diyor Yoongi. Yere çöküyorum gözyaşlarım şiddetini arttırıyor.
"Neden Yoongi, neden gelmiyor?"
Sorumu duymamış gibi "Yerler ıslak hasta olacaksın, kalk." diyor ve omuzlarımdan tutarak kaldırmaya çalışıyor. İtiyorum yine "Bırak!" diye bağırıyorum tekrardan. Arkasını dönüyor, uzaklaşıyor ve telefonundan bir görüşme yaparak tekrar geliyor yanıma. Benim gibi çöküyor yanıma ve soju şişesini alarak dikiyor kafasına.
"Kimi bekliyorsun Taehyung?" diyor.
"Bir önemi var mı, gelmeyen birini işte..." diyorum. "Söyle sen yine de." diyor, "Tamam." diyorum. "Gözleri var, yıldızlar kadar parlak; gülüşü var, bir defa gördüğüm ama uğruna can vereceğim; yüzü var, hafızamda silikleşen." diyorum. "Güzelmiş..." diyor, "İsmi ne?"
"Jeongguk..." diyorum, "kendi kadar güzel ismi de."
Bir iç çekiyor, "Çok mu seviyorsun onu?" diyor. Gülüyorum "Çok..." diyorum, "Yıldızlar kadar çok." Başımı yaslıyorum omzuna, gözyaşlarım ıslatıyor omzunu. Akan burnumu çekiyorum ve aralıyorum dudaklarımı. "Gerçek olduğundan dahi şüpheliyim. Bazen sadece hayallerimde var olduğunu düşünüyorum ama sonra hayır diyorum, o gerçek." Burnumu tekrar çekerken başımı kaldırarak gözlerine bakıyorum annesinden çikolata almasını isteyen bir çocuk edasıyla ve o sırada onun da ağladığını görüyorum.
"Yoongi getir onu, lütfen..." Hiçbir şey söylemiyor, yağmur damlaları yerle buluşmaya devam ediyor ve ikimiz de susuyoruz. Çok geçmeden ayaklanıyor "Hadi gidelim." diyor, kalkıyorum ben de. Telefonunu alıyor ve birkaç tuşa basarak kulağına götürüyor telefonu.
"Namjoon gerek kalmadı, gelmeyin." diyor ve birkaç bir şey söyleyerek hemen kapatıyor telefonu. Az önce sert davrandığım için çağırmış olmalı Namjoon'u. Tek başına beni istemeden götüremeyeceğini bilerek...

"Özür dilerim Yoongi." Araba kapısını açmadan bekliyor ve sadece yüzüme bakıyor. Sonra kapıyı açıyor ve "Önemli değil." diyerek geçiştiriyor. Oysa önemli olduğu bakışlarından da anlaşılıyor. Onunla birlikte biniyorum arabaya ve eve gidiyoruz. Eve varana kadar ikimiz de konuşmuyoruz; eve geldiğimizde ise odama giderken sesleniyor.
"Duşa girmeden uyuma." Yüzümü dönüyorum ve "Tamam." diyorum. Başka da bir diyalog geçmiyor aramızda. Yoongi bana kırgın, ben de sana Jeongguk...

Duştan çıkıyorum ve yatağımın üzerine giymek için bıraktıklarımı giyiyorum hızlıca.

Masama ilerliyorum ve defterimi açıyorum. Kalbimde sen, elimde kalem, mürekkebimde hasret...

Seviyorum seni öyle uzaktan, ruhun dahi duymadan. Uzaktan öpüyor, uzaktan kokluyor, uzaktan dokunuyorum sana. Oysa uzuvlarım can atıyor gerçekten dokunmaya tenine ama sen yoksun şimdi. Hasretim ağır basıyor bu aralar, özlüyorum seni ziyadesiyle. Kanadı kırık bir kuşun gökyüzünü özlediği gibi lakin kuşun kanadı iyileşir de ulaşır gökyüzüne, kavuşurlar. Peki ya sen, sen gelir misin; kavuşur muyuz biz de? Gelsen keşke, gelsen de kavuşsak. Bitse yüreğimdeki şu acı, doldursa burnumu kokun, gezinse parmaklarım teninde, sesin doldursa kulaklarımı; sen de sevsen beni.
Çok şey istedim sanki. Bunlar olmasa da olur Sevgili, sen beni sevmesen de olur.Ben devam etsem seni uzaktan sevmeye, sen otursan bankta bir elinde sigaran ötekinde kalemin çizsen bir şeyler, ben de izlesem seni. Buna da razıyım sen yeter ki gel Sevgili.

Kapatıyorum defterimi ve yatağıma ilerliyorum, bırakıyorum vücudumu yatağa. Biraz tavanı seyrediyorum, seni düşlüyorum; hatırlamaya çalışıyorum silikleşen yüzünü ya da hafızalarımda kalan seni unutmamaya... Sonra yine hiç var olmamış olman düşüyor aklıma, gözümden bir yaş geliyor. Ne hale geldim ben böyle diye düşünüyorum. Deliriyorum galiba Jeongguk. İştahım yok, Yoongi'nin zoruyla yiyorum bir şeyler. Onları da kusuyorum çoğunlukla. Yoongi de çok çaresiz, ne yapacağını bilmiyor. Onun başına bela olduğum için kızıyorum kendime ama benimle uğraşacak bir ebeveynim de yok ki. Yoongi de olmasa diyorum içimden, bir köşede seni sayıklarken öleceğim.

Herkese merhabalarr

🙋‍♂️🙋‍♂️🙋‍♂️

LAVINIA| taekook √Where stories live. Discover now